1. Görsel Düşünme - 1

Otomobilinizle yabancı bir ülkeye seyahat ediyorsanız veya gittiğiniz ülkede bir araç kiralayacaksınız o ülkenin trafikte hangi şeridi kullandığını bilmenizde fayda var. Hâlihazırda 163 ülke ve bölge, trafikte sağ şeridi kullanırken yalnızca 76 ülke sol şeridi kullanıyor.

Aşağıda bazı bulut türleriyle ilgili bilgiler verilmiştir.

I. Kümülüs Bulutu: Üst kısımları karnabahar gibi görünen; küme, kubbe veya kuleler halinde dikine olarak gelişen, genel olarak yoğun sıklıkta bulunan bağımsız bulutlardır. Pamuk yığınını andıran kümülüslerin güneşle aydınlanan kısımları genellikle parlak beyaz bir görünüme sahiptir. Bu bulutların tepe ve yan kısımları tomurcuğu andıran kümeler hâlinde olur. Tabanları daha koyu ve hemen hemen düzdür.

 II. Sirrokümülüs Bulutu: Kum taneleri veya küçük dalgacıklar halinde, oldukça küçük kümeciklerden meydana gelen, ince beyaz ve gölgesiz bulutlardır. 

III. Altostratüs Bulutu: Gökyüzünü orta seviyelerde kısmen veya tamamen kaplayan gri ya da mavimsi gri renkli bulut türüdür. Gökyüzünü tamamen kaplasalar bile genellikle güneşi loş ışığıyla görebilirsiniz, ancak ışığı yerde gölge oluşturacak kadar geçirmez. Bazı kısımları çok ince olduğundan, güneş sanki buzlu cam arkasındaymış gibi bir görünüm alır. 

IV. Sirüs Bulutu: Küçük buz kristallerinden meydana gelen bulutlardır. Latincede kıvrımlı saç anlamına gelen sirüs, gökyüzünde uzanan ince, beyaz renkli iplikler olarak tanımlanabilir.

Peyzaj mimarlığı, doğal ve kültürel kaynakları ve fiziksel çevreyi insan yararı, mutluluğu, güvenliği, sağlığı ve konforu için estetik ve bilimsel ilkeler çerçevesinde ele alır. Peyzaj tasarımı; kentsel yerleşimlerin bir bölümünü ya da bütününü kapsayan kentsel tasarım ve kent yenileme çalışmalarını yürütür. Topluma açık yeşil alanların (parklar, meydanlar, dinlenme alanları, yaya yolu ve bölgesi, kıyı bantları, botanik bahçeleri, hayvanat bahçeleri, çocuk bahçeleri, oyun alanları spor alanları, otopark vb.) yapısal ve bitkisel tasarımını yapar, uygulama ve bakımını yürütür.

19. yüzyıldaki sosyal ve ekonomik değişimler (pozitif bilimler, buhar makinesi, demiryolları, fabrikalar ve bütün bunlarla paralel biçimde gelişen toplumsal sınıflar) sonucunda gündelik hayattan yola çıkılarak gerçekçi eserler yaratılmıştır. Sanatçılar bu dönemde mitolojik ve hayal içeren konular yerine yaşadıkları çağı gördükleri hâliyle yansıtmayı amaçlamışlardır. Sanat eserlerinde günlük hayatın sorunları ayrıntılarıyla anlatılmıştır. Çalışanlar çeşitli yönleriyle resimlere yansıtılmıştır. Sanatçılar toplumda tanık oldukları sahneleri bir fotoğraf makinesi gerçekliğiyle resimlerine aktarmayı amaç edinmişlerdir.

Grek Burun: Bu burun tipinde alınla burnun yaptığı açı düz gelir. Aslında burnumuzun en tepe noktasıyla alnımız arasında bir çukur olması gerekir. Bu nokta alnımız bittiğini, burnumuzun başladığını belirten bir çukurdur. Grek burun, kemerlidir ve bu kemer yapısı çok yukarıdan başlayıp neredeyse alna kadar gider. Bu burun tipine sahip kişilerin burnu, ismini eski zamanlardaki Yunan heykellerine olan benzerliği sayesinde almıştır. 

Küçük Burun: Bu burun şekli ufak, ortadan basık ve uca doğru gelince hafifçe kalkık görünür. Burun estetiği yaptırmak isteyenler genelde bu şeklin burunlarına uygulanmasını isterler. 

Dışa Eğimli Burun: Bu burun tipinde burnun kemik tarafında aşağı doğru kırık gibi bir eğim vardır. Burun ucu sivri ve aşağı doğrudur.

Fotoğrafta en çok bilinen ve uygulanan kural* altın oran yani “1/3 kuraldır. Bu kural, fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başlayan herkesin ilk öğrendiği kurallardandır. Dengeli ve ilginç fotoğraflar çıkarmak için fotoğrafçılığın temel yapı taşlarından birisidir. Altın oran kuralını oluşturan temel prensip,fotoğraf karesini yatay ve dikey olarak üçer eşit parçaya ayıran 4 çizgi çekip fotoğrafı toplamda 9 küçük parçaya ayırmak ve objeyi ilgi merkezi olan 4 ana noktadan (kesişim noktalarından) birisine yerleştirip fotoğrafı bu şekliyle çekmektir. Diğer bir önemli konu ise, fotoğraf çekilirken farkında olmadan çoğunlukla yaptığımız hata, öne çıkarmak istediğimiz objeyi ya da kişiyi kadrajın tam ortasına gelecek şekilde yerleştirmektir. Oysaki bu şekilde çekilen fotoğraflar, daha az dikkat çekici, hareketsiz ve etkisiz olur.

Aşağıdaki karikatürde kazı yapan bir adamın mücevherlere ulaşmak üzereyken pes ettiğini görüyoruz. Hâlbuki pes etmeyip toprağı biraz daha kazsa mücevherlere ulaşacaktı. Bu nedenle her ne durumda olursak olalım asla pes etmemeliyiz. Çünkü pes edenler başarıya asla ulaşamaz.