9. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 1. Ünite : Bilgi ve İnanç Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
“Kim ilim için yola çıkarsa Allah (c.c.) ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler, hoşnutluklarından dolayı ilim talebesine kanatlarını serer. Sudaki balıklara varıncaya kadar yer ve gök ehli âlim kişinin bağışlanması için Allah’a (c.c.) yakarır...” (Tirmizî, İlim, 19.)
“...Ey akıl sahipleri!...”
(Bakara suresi, 197. ayet)
“... düşünmüyor musunuz?”
(Yûnus suresi, 16. ayet.)
"... aklınızı kullanmıyor musunuz?"
(Enbiyâ suresi, 10. Ayet.)
İnsan, akıl ve düşünme yeteneği ile donatılmış bir varlıktır. İslamiyet bireylerden okumayı, araştırmayı, düşünmeyi ve ilerlemeyi ister. Bu bağlamda Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Öğreten, öğrenen, dinleyen ya da ilmi seven ol, beşincisi olma, helak olursun!”
(Dârimî, Mukaddime, 26.)
Buna göre;
I. Allah (c.c.) insanı akıl sahibi bir varlık olarak yaratmıştır.
II. İslam dini, Müslümanları cehaletten sakındırmış ve onları bilgiye, bilginin elde edilmesine teşvik etmiştir.
III. İlimden uzak bir hayat yaşamak kişiyi helak olmaya götürür.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Muâz bin Cebel'i Yemen’e (vali olarak) gönderirken (ona şöyle) demiştir:
- (Sana bir konu getirildiği zaman) nasıl hükmedeceksin? Buna karşılık
- Allah’ın Kitabı (içinde bulunan konu ile ilgili hükümler) ile hükmedeceğim.
Hz. Muhammed (s.a.v.) (devamında şöyle) dedi:
- Peki, (ilgili konunun hükmünü) Allah’ın Kitabı’nda bulunmazsan (nasıl hükmedeceksin)? Bunun üzerine Muâz bin Cebel (r.anh) şöyle dedi:
- Rasûlullâh’ın (s.a.v.) sünneti (içinde bulunan ahkâm) ile hükmedeceğim.
(Muâz bin Cebel’in r.anh cevabının ardından) Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle dedi:
- Peki, (ilgili meselenin hükmünü) Rasulullah'ın (s.a.v.) sünnetinde de bulamazsan (nasıl hüküm vereceksin)?
Muâz bin Cebel de (r.anh):
- (O zaman kendi) görüşümle (bir karara varıp onunla) hükmedeceğim.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Muâz bin Cebel’i (r.anh) doğruladı ve şöyle dedi:
- Rasulullah'ın resûlünü (elçisini) muvaffak kılan Allah’a hamdolsun.
(Tirmizî, “Ahkâm,” 3)
Allah (c.c.) tarafından son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) vahiy yoluyla bildirilmiştir.
İnsanlığa gönderilmiş son dindir.
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.”
(Âl-i imrân suresi, 190. ayet.)
Buna göre;
I. Ayette İslam’ın üzerinde durduğu doğru bilgi kaynaklarından birisi olan selim akıl olgusuna vurgu yapılmaktadır.
II. Allah’ın (c.c.) yaratmış olduğu evren ve içindekilerde aklını doğru kullanan kimseler için yol gösterici deliller bulunmaktadır.
III. Kişiyi dünya ve ahiret hayatında mutlu edecek yolların başında İslam’ın beş temel şartı gelmektedir.
“Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.”
(Hucurât suresi, 6 ayet)
Buna göre;
I. İslamiyet, bilginin kaynağının güvenilir olmasını ister.
II. Bir konu hakkında bize nakledilen bilginin araştırılması ve doğruluğunun tespit edilmesi gerekir.
III. Türlü türlü adaletsizliklerin ve huzursuzlukların baş göstermesindeki temel etkenlerden birisi de bilginin kaynak değerinin araştırılmadan şüpheli bilgi üzerine birtakım yargıların inşa edilmesidir.
Ömer b. Hattâb (r.anh) şöyle anlattı:
Bir gün Hz. Muhammed’in (s.a.v.) huzurunda bulunduğumuz esnada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir hali de olmayan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini de Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve şöyle dedi:
- Ey Muhammed, İslam ne demektir? Buna karşılık
Hz. Muhammed (s.a.v.):
- “İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyaret (hac) etmendir” dedi. O kimse bu sefer de
- Peki, iman nedir? diye sordu. Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle cevap verdi:
- “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir"
(Müslim, îmân, 1)
Buna göre;
I. İslam dininde inanılması farz olan birtakım ilkeler vardır. Bunlardan birisi de meleklere iman edilmesidir.
II. Hadiste iman esaslarına yer dair bilgi verilmektedir.
III. Hadiste altı çizili bölümdeki anlatılanlara inan kimselere “Mümin” ya da “Müslüman” denilir.
“Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse hakkında bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.”
(Nisa suresi, 48. ayet)
KAZANIM-1: İçerisinde herhangi bir şüphe barındırmayan ve kesin güven duyulan bilgiye “doğru bilgi” denir. Doğru bir karar verilebilmesi için kişinin doğru bilgi elde etmesi gerekir.
KAZANIM-2: İslam, hayatın her aşamasında kişilerin doğru bilgiye ulaşmasını ister. Zira doğru bilgi sayesinde doğru kararlar verilebilir ve doğru sonuçlar alınabilir.