6. Sınıf: Türkçe - 1. Ünite: Sözcükte Anlam - Söz Öbekleri Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Hakan’ın verdiği bu görevi ister istemez yapacağız. Çünkü ona her durumda yanında olacağımıza dair söz verdik.
I. Aşağı yukarı yirmi senedir burada yaşıyoruz.
II. Ahmet bana, doğru dürüst bir şey söylemedi.
III. Okulun bahçesini usul usul terk etti.
Atlar, insanoğlunun sadık ve samimi dostları… Evcilleştirme zamanları tam olarak bilinmeyen bu hayvanların yetenekleri karşısında insan hayrete düşüyor. Bu hayvanların duygu durumlarını inceleyecek olursanız insana bir köpekten bile daha bağlı olduklarını görür; gerçekten ne kadar harika varlıklar olduğunu anlarsınız.
Bu kadar protesto etmemize rağmen bir avuç insan dışında kimse bu olaya ses çıkarmadı.
Son okuduğum haberlere göre gelecek yüzyılda çeşitli bahaneler sunularak insanlara çip takmak planlanıyormuş. Bunu da “bu çipler sizin hayatınızı kurtaracak şekilde düzenlenecek; şeker hastalığı, tansiyon vb. rahatsızlıkları önceden tespit edecek. ” gibi sözlerle insanların düşüncelerine nüfuz etmek isteyeceklermiş. Asıl amaç, dünyadaki tüm insanları kontrol edebilmek, insanların neye ve nereye para harcadığını öğrenmek, insanların özeli diye bir şey bırakmamak. Biz ne mi yapacağız? Tabi ki insanın yaratılışına ve doğasına uygun olan şekilde yaşamımızı sürdürecek ve kendi kontrolümüzü kendimiz sağlayacağız.
3D yazıcıların çalışma ----- şöyledir: İlk olarak üç boyutlu bir modeli, plastiği eriterek katmanlama teknolojisi ile direkt olarak üretmektedir. 3D yazıcı ile ----- yapabilmek için ilk olarak bir üç boyutlu objenin modellenmiş haline ihtiyacımız vardır. Bunları da ----- rahatlıkla indirebilirsiniz.
Farkındalık, dikkati yoğunlaştırmayı içeren bir yöntemdir. Farkındalıkta bilinçli olarak dikkatin geliştirilmesi söz konusudur. Kavrama ve anlama yetisi, açık olmak, tarafsız kalmak, yargılamamak, kişi ve olayların üzerinde durmamak, olduğu gibi kabul etmek gibi alışkanlıklar bir araya geldiğinde, dikkatin yoğunlaşması sonucu huzurlu bir farkında olma durumunu kazanmak kolaylaşır.
Bir sözün, benzetme amacı olmaksızın başka bir söz yerine kullanılmasına ad aktarması denir. Örneğin, “Ben eve gelmeden sobayı yakmış ol. ” cümlesinde ad aktarması yapılmıştır. Aslında sobayı değil içindeki odunların yakılması istenmiştir.
Doğadaki seslerle, kendiliğinden oluşan seslere hiçbir müdahale yapmadan yazıya aktarmaya yansıma denir.
İnsan ----- ilerlemek, yenilenmek, yeni şeyler öğrenmek ister. Genelde ilk adımı atmakta zorlanır. İlk adımı atmadan ----- ilerleyemeyiz, olduğumuz yerde sayarız. Yaşam zordur ve ----- de zorlaşmaktadır. Ancak yaşamın güzel yanı her gün, her an ilk adımı atma şansını verme bonkörlüğüdür. Bu, bizlere bir armağandır.
Doğadaki cansız varlıkların, hayvanların, makinelerin çıkardığı seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklere yansıma denir. Yansıma sözcükler mecaz anlamda kullanılamazlar, mecaz anlam olarak kullanıldıklarında yansıma özelliklerini kaybederler.
Buna göre,
I. Yeni aldığım elbise üstümde gıcır gıcır parlıyordu.
II. Sınıftaki fısıltıların nereden geldiğini biliyorum.
III. Suyun serinliği ve dinlendirici şırıltısı hepimizi mest etti.
IV. Matematik dersinde resmen sıkıntıdan patlayacaktım.
“Maysa ve Bulut” göçebe Türk kültürünü, doğal yaşamı, hayvanları, tabiatın dilini anlatan muhteşem bir çizgi film. Bir de bunun yanında “Doru, Rafadan Tayfa, Nasreddin Hoca, Mandalina vb.” gibi birçok yeni çizgi film var. Bu çizgi filmler bizden -bizim öz toprağımızdan- konuları anlatıyor, biz gibi düşünüp biz gibi konuşuyor ve muhteşem bilgiler veriyor. Bu tip çizgi filmleri yapanları gerçekten kutlamamak elde değil.
Arkadaşlarım çok güzel insanlardı. Ilgın’daki yetim ve öksüzler için bir kampanya başlatmış; okul yönetiminden izin alıp her sınıf için bir tane yetim ve öksüz kumbarası koymuşlardı. Bu projeye yardım etmek isteyenler, harçlıklarından birazını kumbaraya atıyorlardı. Arkadaşlarım ise her ay bu demir kumbaraları açıyor, benim gibi ihtiyacı olan çocukların ihtiyaçlarını gizli bir şekilde gideriyorlardı. Büyüdüğüm zaman o güzel insanların yapmış oldukları davranış benim yegane ve değişmez amacım oldu.
Hilal her gün bunu yapıyor. Artık Hilal’in bu yaptıkları kabak tadı vermeye başladı. Onu güzel bir şekilde uyarmama rağmen beni anlamıyor ya da anlamak istemiyor. En iyisi onunla oturup adam akıllı konuşmak.