10. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - Genel Tekrar Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
“Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun..." (Nisa, 4:135)
“Kim bir haksızlığa uğradıktan sonra hakkını alırsa, işte onların aleyhine bir yol izlenemez.” (Sura, 42:41)
Allah’ın (c.c.) diri ve hayat sahibi olması demektir. Allah’ın bu sıfatı, âyet ve hadislerde “hayy” kelimesi ile ifade edilmektedir. Allah'ın (c.c.) sıfatı olarak “hayy”, diri, kemal manasıyla hayat sahibi ve sürekli vâr olan, ölümlü olmayan, bâkî, ebedî ve dâim demektir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve diğer varlıklarda hayatı vâr eden de yok eden de Allah’tır (c.c.).
Aynı resme bakan kişiler, birbirinden farklı duygular hissettiği gibi aynı kitabı okuyanlar, onun üzerine değişik yorumlar yapar ve farklı sonuçlar elde ederler. Bu durum, insanların olay ve olgulara farklı yaklaşımlarının bir sonucudur. Dolayısıyla insanın yapısındaki farklılıklar dini anlama ve açıklamalarına da yansır. Böylece çeşitli ekol ve mezheplerin ortaya çıkmasına neden olur.
Bu parçada mezheplerin oluşumu;
I. dinî metin kaynaklı,
II. insanın kişiliği,
III. siyasi faktör
“Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.” (Duhan, 44:38)
Allah sonradan meydana gelmiş bir varlık değildir. Ne kadar geriye gidersek gidelim, Allah'ın (c.c.) olmadığı bir zaman düşünülemez. Sonradan olmak, Allah (c.c.) hakkında düşünülemez. Allah’ın (c.c.) dışındaki her varlığın bir başlangıcı vardır.
“Kim bir müminin dünyevi kederlerinden birini giderirse, Allah da onun kıyamet günü kederlerinden birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah da ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterir. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun ayıbını dünya ve ahirette örter. Kişi kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da onun yardımındadır.” (Hadis)
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) feyzinin nuruyla kemale ermiştir. Çocukluğunda Hz. Muhammed’in (s.a.v.) terbiyesi ve şefkatiyle yetişmesi sonucunda Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yüce ahlakının ve mükemmel terbiyesinin tam bir numunesi olmuş, her kemalin ekmeli ve her sıfatın efdali onda toplanmıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün Medine çarşısında gezerken buğday dükkanının birinde, buğday çuvalına elini daldırıp altının nemli, üstünün ise kuru olduğunu gördü. Bunun nedenini sorduğunda satıcı bunun yağmurdan kaynaklandığını söyledi. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.) “Bizi aldatan bizden değildir.” diyerek satıcıyı ikaz etti.
Allah, insanlara doğru yolu göstermek, onlara kendisini tanıtmak amacıyla insanlar arasından seçtiği kişilere İlahî kitaplar göndermiştir. Müslümanlar; kâinatın inceliklerini Allah’ın sıfatlarını, inanç ve ibadet esaslarını, toplumsal ilişkilerde uyulması gereken ahlaki kuralları bu kaynaktan öğrenirler.