11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 10. Ünite: Mülakat - Ünite Tekrar Testleri Test Soruları - Test Çöz- 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Kazanım Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Yurdumuza gelen konuk elimizi dostça tutuyorsa, dilimize saygı gösteriyorsa, her zaman hoş karşılarız.
Muhabir: ----- (I)
Yazar:
Uzun zamandır sanat tarihi, edebiyat, çağdaş sanat gibi konularda yazılar yazıyorum. Bağımsız araştırmalarımı da farklı mecralarda yayımlıyorum. Şüpheli Şeylerin Keşfi ilk kurgum. Esasında romanın ana çatısını oluşturan fikir bundan yaklaşık on sene önce, Paris’te aldığım Bizans sanatı eğitimi sırasında oluşmuştu. Ama bazı fikirlerin demlenmesi gerekiyor sanırım. Yıllar içinde yavaş yavaş hem hikâye hem karakterler gelişti. Son üç senemi de romanı yazmaya ayırdım.
Muhabir: ----- (II)
Yazar:
En büyük ilham kaynağım İstanbul’un tarihi mirası oldu elbette. Öykü, kurgusu gereği İstanbul’un daha çok Bizans yörelerinde, kalıntılarında geçiyor. Samatya’da, Kocamustafapaşa’da, Ayvansaray’da; bazen yalnız kalıntıları kalmış kiliseler, ayazmalar, sarnıçlarda. Aylarca bu mekânları arşınlayarak bana hissettirdiklerinin peşine düştüm. Romanın başlangıcını biliyordum fakat sonunu öngörememişim.
Mezopotamyalı bilge. Bilge şair, filozof şair. Kaymakam Siirtli Yahya Hikmet Bey'in oğlu olarak İstanbul'da doğdu. Arapçası "tek kelime Türkçe bilmeyen" babaannesinden mirastır. Aristokrat; sesinin tınısında aristokratlığın kibrini hissediyorsunuz ya; bu onun sesine lezzet katmaktadır. Saçları bakışlarına şemsiye gibi duruyor; üstelik alnıyla, iki kaşıyla, ağzıyla kafiyeli olarak. Daima mütebessim bir çehre, geniş taraça bir alın, yay gibi keskin gerili kaşlar, derinden gerilerden bakıyor izlenimi veren gözler, dar çıkık bir çene; ona hafif tepeden bakan bir hava veren ince bir burun ve ağız. Sağ elini ve elinden düşürmediği gözlüklerini yüzünden bir parça gibi kullanıyor; elini yüzüne alanlardandır. O konuşurken sanırsınız ki, zaman ve mekândan müstağni bir dünyalı konuşuyor; bin yılları, bin bir ülkeleri harmanlıyor da öyle anlatıyor.
I. Yaşamak elbette güzel, yeter ki yaşamın kıymetini bilelim.
II. Yeni aldığı evinin dekarasyon işlerini profesyonel bir mimara vermiş.
III. Bir takım elbise için bizi bütün gün uğraştırdığına değdi mi?
IV. Evin aksesuarlarını yenilemek için bugün alışverişe çıkacağız.
V. Annemin yaptığı poğaçaları iş yerindeki arkadaşlarıma götürdüm bugün.
--- ; bir gerçeği, sorunu, olayı ya da durumu ortaya koymak; açığa çıkarmak amacıyla oluşturulan öğretici gazete ve dergi yazısıdır. Bu tür yazılar araştırmaya, incelemeye, soruşturmaya, gezip görmeye ve somut olgulara dayanır. Yazar, olayı yerinde görerek, farklı kişilerle konuşup soruşturarak yazar. Gerektiğinde yetkililerle görüşerek bilgi ve belge toplar, yazısını fotoğraflarla destekleyebilir.
Mülakatla ilgili olarak
I. Anlatmaya bağlı edebî metin türlerindendir.
II. Mülakat yapılan kişinin konuyla ilgili düşüncelerine yer verilir.
III. Mülakatı gerçekleştiren kişi konuyla ilgili kendi düşüncelerini belirtir.
IV. Seçilen konu ilgi çekici olmalı, toplumun en az bir kesimini ilgilendirmelidir.
V. Yayınlanırken mülakatın yapıldığı yer ve saat belirtilir.
Şiirin pusulası insanın ta kendisidir. Her iklimde pusula aynıdır. Bu pusulanın odağında silme sevgi vardır. Büyük insanlık düşü gerçekleştiğinde, geriye dönüp şöyle bir bakılabilse “Hiç şaşırılmadan” görülecektir ki o düş yolculuğunun ilk izleri, şiirin ışıl ışıl izleridir. Anlattıklarım hiç de şiirin ta kendisi değildir.” Önüm, arkam, solum, sağım saklanmayan sobe” diyen çocuğa şiir, sobelenmemek için gizlenmiştir. Hâlâ köprüden geçerken, bir yol durup. Kız Kulesi’ne doğru baktığımda, Nazım’ı, Dağlarca’yı, Orhan Veli’yi, Sait Faik’i cümle şiirin ustalarını hatırıma getiriyorsam, hatta Orhan Veli bizi nereden seyrediyor diye aranıyorsam, bu şiirin elle tutulur, gözle görülür bir güzellik olmasındandır.