11. Sınıf - Felsefe - 1. Ünite : MÖ 6. Yüzyıl - MS 2. Yüzyıl Felsefesi - MÖ 6. Yüzyıl - MS 2. Yüzyıl Felsefesi - Ünite Tekrar Testi - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Helenizmin tipik felsefe akımlarından biri Stoa felsefesidir. Atina’da Doğu’dan gelmiş kimseler tarafından Attika felsefesinin ana düşünceleriyle işlenen, Roma imparatorluğunda en yaygın olan bir felsefe akımıdır.
Epikuros’a göre, ruh cisimseldir. Ruhun dört öğesi vardır. İlk üç öge, aklın bulunmadığı ateş gibi, soluk gibi, hava gibi kesin olarak adlandırılamayan birer cisimden meydana gelmiştir; dördüncü öge ise, ruhsal ve tinsel hayatın asıl taşıyıcısı olan, korkuyu ve sevinci duyan göğsümüzde bulunur. Ölünce ruhu kuran bu dört öğenin birbirinden ayrıldığını, çözülüp dağıldığını belirten Epikuros için, bu yüzden ne ölümsüzlük ne de ruh göçü vardır.
Aristoteles’e göre sanat, özellikle tragedya, konuşan ve eyleyen kişiler aracılığıyla önemli bir eylemi doğrudan doğruya gerçekleştirir. Sanatla, insanın çeşitli duygu halleri tragedyada özellikle korku ve acıma duyguları uyarılarak ruhun bunlardan temizlenmesi, arınması sağlanır. Bu ereğe de, sanat yapıtında insanın genel özü bakımından canlandırılmasıyla erişebilir.
Bir deniz yolculuğuna çıktığımda gemiyi, kaptanı, mevsimi, günü, rüzgarı seçmek benim elimdedir. Denizde bir fırtına koparsa, bu benim düşüneceğim bir şey değildir, o kaptanın görevidir. Gemi batıyorsa ne yapabiliyorsam onu yaparım, bağırıp çağırmam, kendimi yemem. Eğer ölmem gerekiyorsa biliyorum ki her doğan ölür, ben de ebedi yaşayacak değilim. Zaman gelir ve geçer, ben de gelir ve geçerim. Geçip gitme şekli önemli değildir; ister sıtma ile, ister boğularak; hepsi aynıdır.
Roma felsefesinin önemli düşünürlerinden biri olan Çiçero, öldürmek, hırsızlık, yalancı tanıklık gibi eylemlerin toplumların, hükümdarların ya da yargıçların kararlarıyla yasak edilmiş olmadığını, bunların yapılmamasını doğal hukuktan kaynaklanmış olduğunu iddia eder. Ona göre, ayrı ayrı ulusların hukukları, doğal hukukun aslına az ya da çok uygun kopyalarıdır.
İlk Çağ Yunan felsefesi, temel olarak Sokrates öncesi ve Sokrates sonrası olmak üzere ikiye ayırılmaktadır. Bu iki felsefe özellikle konuları bakımından farklıdır. Sokrates öncesi filozoflar genel olarak doğa ve varlık üzerinde dururken, Sokrates ve sonrası filozoflar daha çok insan ve bilgi konusu üzerinde durmuşlardır.
Stoa ahlak anlayışına göre, mutlu olmak doğru bilgi ile olanaklıdır. Doğru bilgisi olmayan kimse, erdemli bir eylemde bulunamaz. Çünkü doğru bilgi, doğru iş yapmayı, doğru davranmayı da sağlar. Dolayısıyla ahlakça yetkin olmak bilgelikle olanaklıdır. Bilgelik, erdemli olmaktır; bilge kişi, erdemli kişidir. Bilgeliğin canlı örnekleri Sokrates ile Antisthenes’tir. Çünkü onlar bildikleri ile yaptıkları tam bir uyum halinde idi.
Sofistlerin bilgi anlayışı, onları göreceliliğe götürmüştü. Sokrates’in amacı ise herkes için geçerliliği olan bir bilgiye varmaktı. Buna episteme diyen Sokrates, bu bilgiyi Sofistlerin yaptığı gibi öğreterek değil, karşıdakiyle birlikte arayarak ruhunda saklı olan hakikatleri ortaya çıkarmaya çalışırdı. Bunu da sanki kendisi hiçbir şey bilmiyormuş gibi soru sorarak yapardı. Din-gelenek otoritesine gözü kapalı bağlanmama konusunda Sofistlerle hemfikir olan Sokrates, akla, düşüncenin objektif değerine, bireylerin üstünde bir normun bulunduğunu kabul etmekle onlardan ayrılır.
Aristoteles’e göre, değişme ve oluş, bir varlığın maddesinin sahip olduğu formu terk ederek onun yerine başka bir formu kabullenmesidir. Aristoteles için form, doğası gereği değişmeyendir. Değişme sürecinde değişen şey, maddedir. Madde, özü gereği değişme kabiliyetinin kendisidir. Maddenin özelliği belirsiz olmasıdır. Madde, formla birleşmeksizin, formun kendine vereceği nitelikleri almaksızın henüz bir şey değildir. Madde kendisiyle birleştiği forma göre bir şey olmaktadır. Örneğin su, tek başına ne sıcak ne de soğuktur. Su, ancak sıcak ya da soğuk olma niteliği kendine yüklendiğinde sıcak ya da soğuk olacaktır.