11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 3. Ünite: Şiir - Ünite Tekrar Testleri Test Soruları - Test Çöz- 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil 11 Sınıf Türk Dili Edebiyatı Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
HÜRRİYET KASİDESİ
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetden
Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı hükümetten
(Çağın yöneticilerini doğruluk ve güvenlikten uzaklaşmış görünce şerefle ve mutlulukla hükümet kapısından ayrıldık.)
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetden
Mürüvvet-mend olan mazlûma el çekmez iânetten
(Kendini insan bilenler, halka hizmetten usanmaz; mert olanlar, ezilenlere yardımdan el çekmez.)
Hakîr olduysa millet, şânına noksân gelir sanma
Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetden
(Millet, hor görüldüyse şânı azalır sanma. Cevher, yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez.)
Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâze dönmüş kim
Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetden
(Vatan bir vefasız alaycı sevgiliye dönmüş ona aşkla bağlı olanları gurbetin acılarından ayırmıyor.)
Ziyâ dür ise evc-i rif’atinden iztırâridir
Hicâb etsün tabi’at yerde kalmış kâbiliyetden
(Işık yüksekliğin doruğundan uzaktaysa buna mecbur olduğu içindir. Doğa utansın yerde kalmış yetenekten.)
Namık Kemal
HÜRRİYET KASİDESİ
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetden
Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı hükümetten
(Çağın yöneticilerini doğruluk ve güvenlikten uzaklaşmış görünce şerefle ve mutlulukla hükümet kapısından ayrıldık.)
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetden
Mürüvvet-mend olan mazlûma el çekmez iânetten
(Kendini insan bilenler, halka hizmetten usanmaz; mert olanlar, ezilenlere yardımdan el çekmez.)
Hakîr olduysa millet, şânına noksân gelir sanma
Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetden
(Millet, hor görüldüyse şânı azalır sanma. Cevher, yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez.)
Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâze dönmüş kim
Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetden
(Vatan bir vefasız alaycı sevgiliye dönmüş ona aşkla bağlı olanları gurbetin acılarından ayırmıyor.)
Ziyâ dür ise evc-i rif’atinden iztırâridir
Hicâb etsün tabi’at yerde kalmış kâbiliyetden
(Işık yüksekliğin doruğundan uzaktaysa buna mecbur olduğu içindir. Doğa utansın yerde kalmış yetenekten.)
Namık Kemal
Ünlü bir şair, Ahmet Haşim! Büyük bir şiir --- . Şiir, beşlik iki bentten oluşuyor. Ahmet Haşim, bütün şiirlerinde olduğu gibi bu şiirinde de aruz ölçüsü kullanmıştır. Bir dizi sözcükte “r” sesiyle aliterasyon yaparak iç ahengi sağlamıştır. Uyaklar oldukça özenlidir. Şiir, bir ikilemeyle başlamaktadır. Güneş rengi yapraklar, sararan sular, kızıl havalar, biten bir gün, solan bir yüz ve ağlayan insan... birinci bölümde dikkati çeken sembollerdir. Ahmet Haşim, Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar adlı denemesinde şiir dilini “sözle musiki arasında, sözden daha çok musikiye yakın ortalama bir dil” olarak tanımlamıştır. Bu şiirinde sözünü ettiği dili ve söyleyişi yakaladığını görebiliyoruz.
Öğretmen sınıfta Tanzimat Dönemi şiirini anlattıktan sonra bu dönemin şiirinin özelliklerini sormuştur. Öğrencilerden gelen cevaplar şöyledir:
Berfin: İlk kez şiire ve konuya uygun başlık kullanılmıştır.
Mustafa: Söyleyiş ve üslup içeriğin önüne geçmiştir.
Duygu: “Kafiye kulak içindir.” anlayışı hâkim olmuştur.
Efe: “Sanat toplum içindir.” ilkesi benimsenmiştir.
Batuhan: Şinasi klasisizm, diğer sanatçılar ise romantizm akımının etkisinde kalmışlardır.
Eller ( ) hepsi de beşer tane parmaktan
Eller ( ) türkü türkü ( ) Yaşamaktan.
Boynu bükük eller ( ) dizlerinin üstünde,
İster bir yabancının ister kardeşimin de ( )
Öğretmeni, Gamze’den tahtaya yazdığı bu şiirde ayraçla gösterdiği yerlere uygun noktalama işaretlerini yazmasını istemiştir.
Mazi yosunla örtülü bir göl ki yok dibi
Mevsim serin ve bahçede yaprak yığın yığın
Ahmet Haşim, bütün şiirlerinde olduğu gibi bu şiirinde de aruz ölçüsü kullanmıştır.
Ünlü bir şair, Ahmet Haşim! Büyük bir şiir --- . Şiir, beşlik iki bentten oluşuyor. Ahmet Haşim, bütün şiirlerinde olduğu gibi bu şiirinde de aruz ölçüsü kullanmıştır. Bir dizi sözcükte “r” sesiyle aliterasyon yaparak iç ahengi sağlamıştır. Uyaklar oldukça özenlidir. Şiir, bir ikilemeyle başlamaktadır. Güneş rengi yapraklar, sararan sular, kızıl havalar, biten bir gün, solan bir yüz ve ağlayan insan... birinci bölümde dikkati çeken sembollerdir. Ahmet Haşim, Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar adlı denemesinde şiir dilini “sözle musiki arasında, sözden daha çok musikiye yakın ortalama bir dil” olarak tanımlamıştır. Bu şiirinde sözünü ettiği dili ve söyleyişi yakaladığını görebiliyoruz.