12. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - Genel Tekrar Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Yüce Allah, ilk insandan itibaren peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Ne var ki zamanla insanlar Allah’ın gönderdiği ilkelerden uzaklaşarak çeşitli varlıkları kutsal kabul etmişler ve bunlara tapınmışlardır. Bazen Ay’ı, Güneş'i, yıldızları, bazen de bir hayvanı veya elleriyle yaptıkları putları kutsallaştırmışlardır. Dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan kazı ve incelemelerde pek çok tapınak kalıntısına ve dinî sembole rastlanmıştır. Bu da dinin oldukça eski bir olgu olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu parçayla ilgili;
I. Dinin insanlık tarihi kadar geçmişe sahip olduğu,
II. İnsanların bazı varlıklara kutsallık yükledikleri,
III. Tarihin her döneminde sadece hak dinler varlığını sürdürdüğü
Hristiyanlık girebilmek için kilisede din adamı tarafından çocuğu suya daldırarak ya da üzerine su serpilerek yapılan tören. Bu işlem Hristiyanlarca kabul edilen asli günahtan temizlenmek için yapılır.
• İnsanın doğuştan sahip olduğu ahlak, huy, karakter,
• Allah’ın, tüm varlıkları kendi varlığını ve birliğini tanıyabilme gücü ve yeteneği ile yaratması,
• İnsanın doğuştan sahip olduğu fiziki özellikler
Cuma, bayram ve cenaze namazları gibi topluca yapılması gereken ibadetlerle insanların, birlikte yaşama ve dayanışma bilinci gelişir. Bireyler arasındaki kardeşlik ruhu ve dayanışma belirgin bir biçimde görülür. Aynı inanç etrafında birliktelik, toplum olma bilincini canlandırır. Değişik kıtalardan, birçok farklı ırktan insanın aynı amaç için toplandığı hac ibadeti bütün Müslümanların tanıştığı, kaynaştığı sosyal bir ibadettir. Ramazan ayında, fakir insanların davet edildiği iftar sofraları da kaynaşmanın en güzel örneklerinden biridir.
• M.Ö. 551-478 yılları arasında Çin’de yaşamıştır.
• Toplumsal barışı tesis etmenin eğitimden geçtiğine inanmıştır.
• Amacı erdemli insanlardan oluşan bir toplum oluşturmaktır.
Hz. Aişe, Hz. Muhammed’e (s.a.v.), Uhud savaşının yapıldığı günden daha zor bir gün yaşayıp yaşamadığını sormuş, O da şu şekilde cevap vermiştir: “Evet, senin kavminden çok kötülük gördüm. Bu kötülüklerin en fenası, onların Bana Taif’te yaptığıdır. Cebrail bana seslenerek: ‘Allah, kavminin Sana ne söylediğini ve Seni himaye etmeyi nasıl reddettiğini duymuştur. Onlara dilediğini yapması için de sana dağlar meleğini göndermiştir.” dedi. Bunun üzerine dağlar meleği bana seslenerek selam verdi. Sonra da: ‘Ey Muhammed! Eğer dilersen şu iki dağı onların başına geçireyim.” dedi. Hz. Muhammed’e: “Hayır, Ben onların soylarından sadece Allah'a ibadet edecek ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayacak kimseler çıkarmasını Allah’tan dilerim." dedi.
• Dukha - Yaşam bir katlanmadır. (Acı çekmektir)
• Samudaya - Acıların sebebi iştahtır. Geçici şeyleri arzu etmektir.
• Nirodha - Acılar bertaraf edilebilir.
• Magga - Acı çekmeyi bitirmek sekiz yol ile mümkündür.
• İmanda şüphe bulunmamalı, şirk karıştırılmamalıdır.
• İmanda bütünlük olmalı, iman edilecek şeylerin tamamına iman edilmelidir.
• İman son ana bırakılmamalıdır.
• iman esasları kalp ile tasdik edilmelidir.
• Ayetler ve dînî hükümler alay konusu yapılmamalı, küçümsenmemelidir.
MS. XVI. Yüzyılda Hindistan’da kurulmuştur. Kurucusunun adı Guru Nanak’tır. Buda ve Vardhamana gibi Hinduizmin yozlaşmasından memnun olmayan Nanak, sonraları İslam dini ile tanışmış ve tevhit gibi bazı prensipleri Hindu inançları ile harmanlayarak yeni bir din kurmuştur. Her yerde, her zaman var olan ve sonsuz özelliklere sahip tek bir Tanrı’ya inanç üzerine kuruludur, bunu savunur. Bu özellik kutsal kitap Guru Granth Sahib’de çeşitli kereler tekrarlanmıştır.