12. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 2. Ünite : Anadolu’da İslam Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Anadolu’nun siyasî çalkantılarla uğraştığı bir zaman diliminde müderrisliği bırakıp tasavvuf yoluna giren ünlü mutasavvıf, etrafında toplanan her kesimden insanlara, çalışıp bir meslek sahibi olmalarının gereğini, kendi el emekleriyle geçimlerini sağlamanın önemini, tasavvufi öğretisinin bir ilkesi halinde getirmiştir. Bir işle meşgul olmanın, emek harcanarak rızık elde etmenin faziletini müritlerine tavsiye etmesi, sosyal ve ekonomik hayatın temellerinin derin ve sağlam olması açısından birey ve toplumun lehine devletin varlığını güçlü bir şekilde sürdürebilmesi için önemli ve gerekli bir ilkedir.
I. İslamiyet, Türklerin düşünce ve ideallerine uygundur.
II. Türklerde ahiret inancı bulunmaktaydı. İslam'ı tanıdıklarında ahiret inancını görmeleri onları etkilemiştir.
III. İslam'daki cihat ve gaza anlayışı Türklerin alplik ve gaza ruhuna uygundur.
13-14. yüzyılda Anadolu’da hem bir tasavvuf akımı hem de bir sivil toplum hareketi gibi ortaya çıkan, teşkilatının esaslarını işleyen ve bu teşkilata girenlerin uymaları gereken kuralları anlatan bütün eserlerin genel adıdır. Türk savaşçılar arasında başlayan bu akım, bu savaşçıların olumsuz yönlerinin teşkilat yoluyla ortadan kaldırılmasını ve böylece isyan gibi hareketlerin önüne geçilmesini sağlamıştır. Hareket zamanla başka yerlerle birlikte Anadolu’ya yayılmış, Ahilik teşkilatının da temelini oluşturmuştur.
• İslam’ın inanç esaslarını Kur’an ve sünneti esas alıp akli delillerle ortaya koymaya çalışmıştır.
• Birçok öğrenci yetiştirmiş ve çeşitli eserler yazmıştır. Onun itikadi konularla ilgili görüşlerini içeren en önemli eseri “Makalatü'l-İslamiyyin”dir.
• Görüşleri Hindistan’dan Endülüs’e kadar birçok ülkede Müslümanlar tarafından kabul görmüş ve yayılmıştır.
Çoğunluğu göçebe bir hayat süren Türkler, zaman içerisinde etkileşimde bulundukları pek çok toplumun kültüründen, yaşam tarzından ve inancından etkilenmiş ve bunları benimseyip kabul etmişlerdir. Ancak İslam dinini tanıyana kadar Türkler içerisinde bir din birliğinden bahsetmek mümkün değildir. Türklerin tarihinde İslam dini kadar büyük bir etki oluşturan bir din ve inanç yoktur. Türklerin İslam dinini seçip Müslüman olmaları onların tarih içerisinde yok olmalarını engellemiştir. Zira İslamiyet, Türklerin bir arada durmalarını, beraberlik içerisinde kalmalarını, büyük bir devlet kurmalarını ve İslam’a hizmet etmelerini sağlamıştır.
Buna göre;
I. Türklerin tarih içerisinde varlığını devam ettirmelerinde İslam dininin önemi çok büyüktür.
II. İslamiyet, Türkler arasında birlik ve beraberlik bağlarını kuvvetlendirmiştir.
III. Türkler, tarihi süreçte pek çok din ve inançtan etkilenmiş ancak İslam dini kadar onların hayatlarına etki eden bir din olmamıştır.
Eski Türklerde ruh ve ahiret inancı da bulunmaktadır. Ölen bir insan için “uçtu”, “uçmağa vardı” terimleri kullanılarak ölenin cennete gittiği kastedilmiştir. Ahirette ikinci bir hayatın bulunduğu, iyiliğin de kötülüğün de karşılıksız kalmayacağı kabul edilmiştir. Ölenler için “yuğ” törenleri yapılmış, ölü için “ölü aşı” denilen yemekler verilmiştir.
Eserin konusu İslam inancının temel esaslarını bir araya getirip, Müslümanların neye nasıl inanacağını belirlemektir. Bu eser İmam Ebû Hanife tarafından bizzat kaleme alınmayıp, sonradan öğrencileri tarafından onun görüşleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Eserin dünyanın çeşitli kütüphanelerinde yazmaları bulunmaktadır.