Ünite Tekrar Testleri - 4

“Eğer bir kimse açık ve seçik olarak gördüğünü düşünürse,
o insan artık felsefe ile ilgisini kesmiş demektir."

Felsefe “neden ve niçin” sorularıyla başlamıştır. Soru sorma,
sorgulama düşünmenin ürünüdür. Sorularla kendini ve
başkalarını, Sokrates’in deyişiyle bir “at sineği” gibi rahatsız
eden filozofların bir çoğu, birçok konuya “doğru” yanıt bulamaz.
Ancak bu durum onların umurunda değildir. Çünkü
felsefede asıl amaç, doğru yanıttan çok sorularla doğru yanıtlara
ulaşma çabasıdır.

“Felsefe olmasa bilimler, birliği olmayan boş bir yığın ve cansız
bir beden gibi olurdu. Bilimler olmasa felsefe, bedensiz
bir ruh gibi görünürdü.”

Felsefenin temel çabası yaşamı sorgulamaktır. Felsefi düşünce,
hemen her konuda akıl yürütebilmek için temel oluşturur.
Doğru, genel, açık ve seçik düşünebilmeyi öğretir.

Bütün düşünceler ve sözcükler, yaşamın ne olduğunu ona
gerçek anlamını vermenin en iyi yolunu tutkuyla araştırmaya
ve yaşamda açıklık için duyulan özleme bizi iter. Felsefe,
bize çok özel zenginlikle bir ganimet sunar. “ İnsanlığın mirası
olan düşünceler hâzinesini.”

İnsan doğumuyla birlikte kendisi, çevresi ve yaşadığı dünya
hakkında merak duymasıyla başlayan soru zincirleri içinde
kendisini bulur. “Ben neyim ve ne olacağım?” “Dünya nedir?”
“ Evren nedir?” “Dünya ve evren ne cinsten bir varlıktır?”
“Varlık nedir?” Felsefî etkinlik bu problemlerin farkına
varılması ve onların yanıtları için merak duyulmasıyla başlar.

Felsefe; insanı ve evreni bir bütün halinde tanıma, bilginin
nasıl meydana geldiğini ve değerini araştırma çabasıdır.

Felsefenin özünde, düşünsel güce dayanarak gerçekleştirilen
bir faaliyet söz konusudur. Söz konusu olan bu etkinlik
insanın düşünce gücüyle neler yapabileceğinin en belirgin
göstergesidir. Bu düşünce gücünün kapsamı içine girmeyen
problem neredeyse yok gibidir.

Felsefe hiçbir konuda son sözü söylemez. Bundan dolayı
felsefede sistemler birbirini kovalar ilk Çağ filozoflarını uğraştıran
bir sorun günümüz filozoflarını da uğraştırır.

“ iyi düşünceli olmak yetmez. İş düşünceyi iyi kullanmaktadır.
En büyük ruhlar, en yüksek iyilikler kadar en büyük kötülükler
de işleyebilirler. Ancak yavaş yürüyenler de her zaman
doğru yolu güttükçe, koşup da doğru yoldan uzaklaşanlardan
daha çok yol alabilirler.”