10. Sınıf: Felsefe - 2. Ünite : Felsefe ile Düşünme - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
İstanbul'un 29 Mayıs 1453'de Türkler tarafından fethedilmesi
olayını ele alırsak; tarihçi, burada fetih olayını hazırlayan
politik, ekonomik etkenleri, belgeleri inceleyerek, sezgi ile
kavramaya çalışır.
Goethe, “Yeşil hayat ağacı karşısında her kuram kül rengi kalır.” der
insanın evren karşısında duyduğu merak ve hayret onu bilmeye
yöneltti: “Evren niçin var oldu?”, “Varlık niçin değişir?” ,
“Hayat sonlu mudur yoksa ölüm bir başlangıç mıdır?” Bütün
bu sorular, insanın hemen oracıkta cevaplayamayacağını
bildiği halde kendini sormaktan alıkoyamadığı sorulardır.
Hayatımızın anahtarının bizde olduğunu bilmeden, zincirlenmiş
gibi yaşarız, işte felsefe belki anahtarı bize sunmuyor
ama anahtarın bizde olduğu bilgisini veriyor.
Bir felsefe tarihçisine göre;
• Machiavelli'nin yönetimde sertlik yanlısı eğilimleri onun yaşadığı dönemin İtalya'sındaki siyasi parçalanmışlıkla
• Francis Bacon'ın bilim ve onun verilerinin en büyük savunucusu olması, yaşadığı dönemin bilime büyük değer verilen Rönesans Dönemi olmasıyla açıklanabilir.
Bilimle felsefenin farklı özellikleri olduğu gibi ortak özellikleri de vardır.
Alp dağlarına gezintiye çıkan iki kişiden biri sanatkar, diğeride
iktisatçıdır. Her iki kişi de aynı manzaraya değişik açılardan
bakacaktır; Sanatkar, bu manzarayı izlerken, ormanların
güzelliği üzerinde duracaktır; ekonomist ise ormanlardan
(rüzgâr) enerji elde etmenin çarelerini düşünecektir. Aynen
filozoflar da bu kişiler gibi farklı noktalara dikkat çekmektedirler.
Dolayısı ile ortak bir felsefe tanımına ulaşılamamaktadır.
Felsefe insanın düşünme ihtiyacını karşılayarak insana zihinsel
doyum sağlar. Felsefe yapmak ise, bilgiler üzerinde
düşünmek,onları sorgulamak,yani “yeniden gözden geçirmek,
tartışmak” tır. Filozof felsefe yaparken sistemini çelişkisizlik
üzerine kurar.
Felsefeyi derin düşünmek olarak algılamak ve tanımlamak,
onda birinci dereceden değil,ikinci dereceden bir bilgiyi,yani
bilginin bilgisini görmek demektir. Burada düşüncenin kendi
üzerine tekrar yönelmesi söz konusudur.
Felsefe, herkes için ve her zaman doğru sayılan bilgiler üretmek
iddiasında değildir. Felsefenin konularının her yerde var
olabilmesi, herkese sorgulanabilmesi, insanlığın ortak ürünü
olması da bu yüzdendir.