10. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 2. Ünite : Hz. Muhammed ve Gençlik Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
“Ey Müslümanlar, şayet birinize haksız muamelede bulunmuşsam onu ödemeye hazırım. Kimin hakkı varsa işte şahsım işte malım gelsin alsın.” (Hadis)
O, hiçbir zaman israf etmez, kendisine yetecek miktarla iktifa eder kalanı hemen elinden çıkarırdı. Lüks ve şatafat onun dünyasında hiçbir zaman yaşama hakkı bulamamıştı. Gerek Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sağlığında, gerekse daha sonraki hayatında ölmeyecek miktarla geçinerek hayatını devam ettirmiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) ile nesep yakınlığı olması, çocukluğundan itibaren onun yanında şefkatiyle büyümesi ve terbiyesiyle yetişmesi, Onun yüksek ahlaka sahip olmasında çok önemli sebeplerdir. Nesepte Hz. Muhammed’in (s.a.v.) amcasının oğlu ve damadı olması, kızı Fatıma ile evlenerek soyunu devam ettirmesi divan şairleri için övgü konuları arasında yer almıştır.
“Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, muhakkak ki insanlar çevrenden dağılır giderlerdi…"(Âli İmrân, 3:159)
İlk Müslüman gençlerin faaliyetlerine bir örnek teşkil etmek üzere Muhammed’e (s.a.v.) evini tahsis eden ve 17 yaşında İslam’ı kabul etmiş olan ......................... İslam’ın ilk yıllarında üstlenmiş olduğu bu görevle anılırdı.
Divan şairlerinin belirttiklerine göre, hem abid, zahid, mütevekkil, hayırsever, yumuşak huylu, kanaatkar, mütevazı, doğru, dürüst, adaletli, sabırlı, fedakar, cömert, merhametli, vefalı, hünerli, akıllı, dirayetli ve bilgili bir kişi, hem de cesur, yiğit, gazalarda en ön safta dövüşen ve varlığıyla düşmana korku salan bir kahramandır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) daha vahyi iletmesinin başlangıcında sert tepkilerle karşılaşmış, alaya alınmış ancak bütün bunlara rağmen kin duygusu beslememiş, hatta kendisini öldürmeyi planlayan kişileri bile atfetmiştir. Hz. Muhammed, kendisinin dişini kıranlara, başını yaranlara karşı bile hep müsamahalı davranmıştır. Mekke’nin fethinden sonra durumlarının ne olacağını merakla bekleyen Mekkelilere, kendisini yurdundan yuvasından mahzun ve yaşlı gözlerle çıkarmış olmalarına bakmaksızın, “Gidiniz, hepiniz serbestsiniz.” buyurmuştur.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) gençliği söz konusu olduğunda, tüm algıların ya da dinamiklerin ötesinde bir özellik ile karşı karşıya kalınmaktadır.
Babası Hz. Ebû Bekir, annesi Ümmü Rûmân'dır. Mescid-i Nebevî’ye bitişik 6 arşın genişliğindeki küçücük bir eve gelin gelmiştir. Evinin kapısı Mescid’e açıldığı için Peygamber Efendimiz’in bütün sohbetlerini, vaaz ve hutbelerini dinlemiştir. Mükemmel zekâsı, kuvvetli hâfızası ve güzel konuşmasıyla Peygamber Efendimiz’in takdirini kazanmıştır. Bu sebeple Hz Muhammed (s.a.v.) onunla konuşmaktan ve sorularına cevap vermekten zevk duymuştur. Edebî yönü ve belâgatıyla ünlü bir hatiptir. Bu yüzden konuşması insanlara çok tesir etmiştir. Hem baba evinde, hem Hz. Peygamberin (s.a.v.) yanında zekâsı, anlayış kabiliyeti, öğrenme arzusu, kuvvetli hâfızası, aşk ve imanı sayesinde en iyi şekilde yetişti ve başkalarına nasip olmayan bilgiler edinmiştir.
Musab b. Umeyr’in kılıç kullanmadan Medine’nin fethedilmesinde etkisinin bulunması, onun İslam’ı çok iyi temsil ettiğinin göstergesidir. Mus’ab b. Umeyr’in İslam’a girişinde ailesi tarafından uygulanan işkence ve eziyetlere katlanması; yine İslam’ı anlatırken maruz kalmış olduğu hakaret ve küfürlere karşılık vermeyip dayanması Onun ayrı bir yönünü teşkil eder. Bu yönüyle Mus’ab b. Umeyr, Medinede eğitim- öğretim yoluyla bir yıl içinde hemen her evde İslam’dan bahsedilmesinde etkili olmuştur.