Ünite Tekrar Testleri - 5

Peygamberlik görevine başlayan Hz. Muhammed (s.a.v.) etrafındakilere İslam’ı gece gündüz durmadan tebliğ ediyordu. O (s.a.v.) toplumun yeniliğe açık, enerjik ve hakkı kabul edecek olan gençler topluluğuna ayrı bir önem vermiştir. Mekke Dönemi’nde Müslüman olanları incelediğimizde Müslüman olanların çoğu otuz yaş altı kimselerdi. Mesela Zeyd b. Hârise 15 yaşında iken İslam’ı kabul etmiş, İslam'ın ilk öğretmeni olarak bilinen Mus’ab b. Umeyr ise 20 yaşında İslam’ı kabul etmiş ve akabinde Medine’ye İslam’ı anlatmak için Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından gönderilmiştir.

“Çocuklarınız ergenlik çağına gelince, onlardan önceki ergenler nasıl izin alıyorlarsa onlar da öyle izin alsınlar. Allah ayetlerini işte size böyle açıklıyor; O her şeyi bilir, yerli yerinde yapar.”

(Nûr suresi, 59. ayet)

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) değer verdiği sahabelerden birisi de Üsame b. Zeyd’tir. Hz. Muhammed (s.a.v.), Üsame b. Zeyd’i küçüklüğünden beri çok sever, torunu Hz. Haşan ile birlikte dizlerine oturtur, onlarla ilgilenirdi. Yine ikisini böyle sevdiği bir esnada Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Allah’ım, ben bunları seviyorum, sen de sev!”

(Buhârî, Fezâilu’s - sahâbe, 18.)

Mekke’de İslam hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştı. Müşriklerin başta Hz. Muhammed (s.a.v.) olmak üzere Müslümanlara olan baskıları da her geçen gün artmaktaydı. Bu baskı ve şiddetler dayanılmaz bir hale gelince Hz. Muhammed’e (s.a.v.) Medine’ye hicret etmesi konusunda vahiy geldi. Hz. Muhammed (s.a.v.) yanına Hz. Ebubekir’i alarak yola çıkacaktı. Ancak Mekke’deki pek çok kimse çok güvenilir olduğundan dolayı Hz. Muhammed'e (s.a.v.) değerli eşyalarını bırakmışlardı. Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisine emanet edilen bu eşyaların sahiplerine iade edilmesi için kendisinin yerine .................. bırakmıştı. Aynı zamanda ........... Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yatağına yatarak o gece Mekkeli müşrikleri Hz. Muhammed’e (s.a.v.) karşı korumuştur. Bu da onun cesaretini gösteren önemli bir olaydır.

Bir genç olarak Hz. Muhammed (s.a.v.) hakkında;

I. Doğmadan önce babası, altı yaşında iken de annesi, sekiz yaşında da dedesi vefat etmiştir.
II. Çocukluk ve gençlik çağlarını amcası Ebû Talib’in yanında geçirmiştir.
III. Amcasının yanında koyunlara çobanlık yaparak evin dışındaki işlerde ailesine yardımcı olmuştur.
IV. Amcasının yanında kaldığı sürece hem amcasına hem de yengesine karşı saygıda kusur etmemiştir.

• Birinci Akabe Biatı’ndan sonra Medineli Müslümanlara Kur'an-ı Kerim’i öğretmen için gönderilmiş olan Mus’ab b. Umyer’di. O, İslam’ı kabul ettiğinde 25 yaşında idi. Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından bu görevi yerine getirmek için görevlendirildiğinde de yaşı sadece 35 idi.
• Zekât memuru, devlet elçisi ve insanlar arasındaki dini problemleri çözmek için hâkim olarak Yemen’e gönderilen Muâz b. Cebel 20 yaşındaydı.
• Hz. Muhammed (s.a.v.), bazı savaşlarda bir topluluğun ilim bakımından üstün olanını önder olarak tayin ederdi. Mesela Tebük seferinde Neccaroğulları'nın sancağını Kur’an-ı Kerim’i çok iyi bilen Zeyd b. Sâbit’e vermişti.
• Şam tarafında İslam orduları gönderilecekti. Hz. Muhammed (s.a.v.) gönderilecek olan bu ordunun komutanı olarak o zamanda henüz 20 yaşındaki ama alanında çok yetenekli Üsâme b. Zeyd’i görevlendirmişti.

Hz. Muhammed (s.a.v.) çevresindeki gençleri kendi ilgi alanlarında yetişmeleri konusuna önem vermiştir. Onları zeka ve yetenekleri çerçevesinde eğitilmelerini sağlamıştır, ilgili oldukları alanlarda görev almaları hususunda teşviklerde bulunmuştur. Hz. Muhammed (s.a.v.) ilmin Müslümanlar arasında öğrenilmesini ve yayılmasını isterdi. Bunun için gençleri ilme yönlendirmiş, o dönemde ihtiyaç duyulan yabancı dillerin öğrenilmesi konusunda gençleri yönlendirmiştir. Kur’an-ı Kerim’in yazılı hale gelmesini sağlayan vahiy katiplerini de genellikle gençler arasından seçmiştir. Müslümanlar arasında meydana gelen dini problemlerin çözümünde de cevap merci olarak gençleri atamıştır. Yine onlar arasından yetenekli olanların bazıları vali, ordu komutanı olarak seçmiştir.

Hz. Ali’nin eşidir.
Asr-ı saâdet’in örnek kadınlardan birisidir.
Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in annesidir.
Uhud Savaşı’na katılarak gazilere yardım etmiştir.

• Kavimleri putperestlik inancını benimsemelerine rağmen onlar bu inançtan uzak kalmışlar ve Allah'ın (c.c.) varlığına, tek oluşuna iman etmişlerdi.
• Kavimleri içinde kabu I ettikleri tevhit inancını açıkça dile getirmeleri ile toplumlarının içinde bulunduğu yanlış inanışa karşı çıkmışlardır.
• İnançlarından dolayı toplumlarından büyük bir tepki ve tehdit gördüler. Öldürülmemek için de şehri terk edip büyük bir mağaraya sığınmışlardı.