10. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 2. Ünite : Hz. Muhammed ve Gençlik Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
I. Hz. Muhammed (s.a.v.) peygamber olarak gönderilmeden önce de hatırı sayılır kimselerdendi. Arkadaş ilişkileri güzel bir ahlak üzereydi.
II. Hz. Muhammed (s.a.v.) gençlik yıllarında bütün kötü alışkanlıklardan uzak durmuştu. Arkadaşlarını da bu hassasiyet çerçevesinde seçerdi.
III. Hz. Muhammed (s.a.v.) toplumu ifsat edenlere karşı gereği gibi tepki koymaktan uzak durmuştu.
IV. Hz. Muhammed (s.a.v.) gençlik yıllarında Hacerü’l- esved adlı taşın Kâbe’deki yerine konmasında görev almıştı. Bu görevi ona Mekke’dekiler çok güvenilir olduğu için vermişlerdi.
“İlk peygamberlikten beri insanların duyup da idrak ettiği bir söz vardır: Eğer utanmazsan dilediğini yap!”
(Buhârî, Edeb, 78)
Ebû Süfyân’dan rivayet edildiğine göre Herakliyüs Hz. Muhammed’i (s.a.v.) kastederek ona şunu sormuştur:
“O adam size ne emrediyor?” Ebû Süfyân bu soruya şöyle karşılık verdi: “Yalnız Allah’a kulluk edin, Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Babalarınızın batıl sözlerini terk edin” diyor ve bize namaz kılmayı, doğruluğu, iffetli olmayı ve akrabalarla ilişkiyi emrediyor.
(Buhârî, Bed'u’l-vahy, 6)
Bazı sahabiler her bir ayetin ne hakkında, kim hakkında ve nerede nazil olduğunu bildiklerini söylemişlerdir. Bu da, Kur’an’a ait her şeyi öğrendiklerini ve bu bilgileri kendilerinden sonraki kuşaklara aktarmak istediklerini göstermektedir. Çünkü onlar, Kur’an’ın nazil olduğu zamanda yaşamışlar, o zamanın olayları içinde bulunmuşlar ve ayetlerle olaylar arasındaki ilişkinin nasıl kurulduğunu müşahede etmişlerdir. Bunun için de ayetlerin hangi olaylarla ilgili olarak nazil olduğu bilgisine sahip olan sahabi, esbabı nüzul veya ayetlerin tarihsel bağlamını açıklayan bilgilerin en önemli kaynağı olmuşlardır.
Allah (c.c). ona bilgi verdi ve rüyaları yorumlama yeteneğini bahşetti. Henüz zindanda iken peygamber oldu. Yıllar sonra hükümdarının rüyasını isabetli olarak yorumladı. Haksız yere hapise atıldığı anlaşılarak oradan çıkarıldı. Sonra ülkenin hazinelerinden sorumlu olma görevlisi oldu. Bundan sonra da peygamberlik görevine devam etti. Bu çabaları sayesinde Mısır ülkesinde putperestliğin saltanatı son buldu.
“Hani o genç yiğitler mağaraya sığınıp: “Rabbimiz bize katından bir rahmet ver, bize yardım et; şu işimizde doğru ve rızâna uygun olan ne ise onu bize nasip eyle!” diye niyaz etmişlerdi. (Kehf suresi, 10. ayet) Şimdi biz, onların başından geçen ibretli hâdiseyi bütün gerçekliğiyle sana anlatacağız: Hiç şüphesiz onlar Rablerine iman etmiş genç yiğitlerdi; biz de onların imanlarını daha da artırdık. Kalplerine tam kuvvet ve metânet verdik de zalim krala karşı kıyam (kalkıştıklarında) ettiklerinde şöyle dediler: “Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbi olan Allah’tır. Biz O’ndan başkasını ilâh kabul edip tapmayız. Böyle bir şey yaparsak, yemin olsun ki gerçek dışı, pek saçma bir iddiada bulunmuş oluruz.” “Şu bizim halkımız ise tuttular, Allah’tan başka ilâhlar edindiler. Madem öyle, onların gerçek ilâh olduklarına dair açık bir delil getirmeleri gerekmez mi? Artık Allah adına yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir?” (Kehf suresi, 13-14-15. ayetler)
Verilen ayetlerden Ashâb-ı Kehf hakkında;
I. Tevhit inancını benimsemişlerdir.
II. Gençlik yıllarında hak yolda olmuşlar ve toplumlarının içinde bulunduğu yanlış yoldan uzak kalmışlardır.
III. Doğru bildiklerini insanlara ispatlamak için birtakım mucizeler göstermişlerdir.
Hz. Ali, Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber savaşlarında büyük başarılar göstermiş, Hz. Peygamberin sancağını taşımıştır. Ayrıca, Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber’de Resûlullah’ın önünde kalkan olmuş, Mekke fethedildiğinde Kabe’deki putları kıran muvahhid, Tebük Gazvesi’nde Hz. Peygamberin Medine’ye bıraktığı vekil, “Kur’an devadır.” diyen vahiy katibi, Hudeybiye anlaşmasında kalemi tutan el olmuştur.