İlk Çağ'da Başlıca Medeniyet Havzaları - 5

İskender'in Makedonya'dan başlayıp Orta Asya'ya
kadar uzanan Doğu seferine başladığı M.Ö. 334 yılı
ile son Hellenistik krallık olan Ptolemaiosların Roma
tarafından ortadan kaldırıldığı M.Ö. 30 yılı arasındaki
dönem Hellenistik Çağ olarak adlandırılmaktadır.Bu
dönemde Büyük İskender’in imparatorluğunun sınırlarına
kattığı bölgelerde Doğu ve Batı kültürleri kaynaşarak
sentez bir uygarlık oluşturmuştur.

Mısır uygarlığında;
 

• Nil nehrinin taşma zamanının tespit edilmesi
• Nil’in taşmasıyla bozulan tarım arazilerinin yeniden belirlenmesi
• tarım arazilerinden alınacak verginin hesaplanması
• ölümden sonraki yaşama inanılması

MÖ 3500'de başlayıp 476'da Batı Roma imparatorluğu'nun
yıkılmasına kadar devam eden İlk Çağ günümüze
kadar kullanımı devam eden kimi buluşların ortaya
çıktığı bir dönemdir.

Roma Devleti'nin başında Rex olarak adlandırılan bir
kral vardır. Bu kral Senato'nun teklifi ile Curia Meclisi
tarafından genellikle başarılı komutanlar arasından
seçilirdi. Emretme yetkisine sahip olan kral, hem
başkomutan, hem baş rahip hem de baş hâkim olarak
kabul edilmiştir.
 

Buna göre;
 

I. kralın askerî, dinî ve hukukî gücü elinde tuttuğu,
II. Senato’nun danışma meclisi niteliğinde olduğu,
III. hanedan usulünün gelişmediği

ilk Çağ’da kolonicilik faaliyetlerinin nedenleri arasında
tarım yapılabilecek topraklara olan gereksinim,
kıtlık, düşman tarafından bozguna uğratılma, komşularıyla
geçimsizlik, yoğun nüfus artışı, maden yataklarına
sahip olma arzusu bulunmaktadır.

• Eski Mısır mimarisinin en gelişmiş örnekleri, anıtsal boyutlardaki mezarlar ve tapınak yapılarıdır. Mezarlar, bu uygarlığın en zengin sanat ürünlerinin günümüze ulaştığı anıtsal piramitler ve kayalar içine oyulmuş görkemli odalardan oluşur.
 

• Eski Mısır edebiyatının yazılı belgeleri öncelikle dinsel belgelerdir. Bunlar piramitlerin ve yeraltı mezarlarının duvarlarına kazınmış metinlerdir.
 

Buna göre eski Mısır kültürü ile ilgili;
 

I. dinî yaşamın kültürel yapıyı etkilediği,
II. politeist inanışın eski Mısır kültürünü zenginleştirdiği,
III. firavunların dinî otoriteyi de temsil ettiği