Kabileden Devlete - 2

Yukarıdaki diyagramda boş bırakılan yere;
I. siyasal otorite,
II. hukuk kuralları,
III. dinî inanışlar

Antik dönemde Olimpiyat Oyunları, ilk olarak MÖ.
776'da Yunanistan’daki Olympia’da düzenlenmiştir.
Tanrılarını onurlandırmak adına düzenlenen oyunlara,
Ege’nin iki yakasından binlerce kişi katılıyordu. Her
ne kadar tüm sporcular bireysel olarak yarışsalar da,
kazandıkları zaferler vatandaşı oldukları kente büyük
bir onur ve unvan getiriyordu. Uzun yıllar boyunca
düzenlenen bu Antik Olimpiyat Oyunlarında zafer kazanan
çok sayıda atletin heykelleri yapılmış ya da şarkılara
konu edilmiştir.
 

Buna göre Yunan Uygarlığı ile ilgili;
 

I. kent devletleri şeklinde yaşadıkları,
II. politeist inanışın görüldüğü,
III. olimpiyatların kültürel etkileşime ortam hazırlandığı

Kültepe’de ulaşılan buluntularda Asurlu tüccarların,
Anadolu’da ticari faaliyette bulunduğu tüccarlara, kredili
olarak sattıkları mallar için yıllık yüzde 30 ile yüzde 180
gibi yüksek faiz oranları uyguladıkları görülmüştür. Kötü
hasat yıllarında borcunun teminatı olan ürünü elde edemeyen
insanlar son derecede güç duruma düşüyorlar,
aileden birisini Asurlu tüccara köle olarak vermek
zorunda kalabiliyorlardı.

Aşağıdaki haritada İlk Çağ uygarlıklarının kurulduğu yerler gösterilmiştir.

Persler ve Romalılar egemen oldukları topraklarda;
 

• yeni bir idari yapılanmaya giderek bürokratik yapı oluşturmuşlar,
• düzenli işleyen bir posta teşkilatı kurmuşlar,
• yol ağım geliştirerek iyileştirmişlerdir.
 

Bu durum Pers ve Roma uygarlıkları ile ilgili olarak;
 

I. ülke yönetimini kolaylaştırmayı hedefledikleri,
II. merkezi otoriteyi güçlendirdikleri,
III. yerel unsurları asimile ettikleri

• Feodal beylikler hâlindeki yönetim zamanla merkezi krallığa dönüşmüştür.
• Suriye üzerindeki egemenlik mücadelesi Mısır’la karşı karşıya gelinmesine neden olmuştur.
• Aristokratlardan oluşan Pankuş Meclisi ülke yönetiminde etkindir.

Eski Mısır’da krallar;
• Gökyüzü tanrısı Horus’un yeryüzündeki temsilcisi
• Güneş Tanrısı’nın oğlu “Büyük Tanrı” olarak tanımlanmışlardır.
 

Buna göre Mısır'ın siyasi yapısı ile ilgili olarak;
 

I. Firavunların mutlak iktidar sahibi olarak görüldüğü,
II. iktidarın meşruiyet kaynağının ilahi olduğu,
III. politeist bir anlayışın benimsendiği

Roma hukukunda kölenin sahibi tarafından dövülmesi
haksız bir fiil değildi. Kölenin sahibi, kölesi üzerinde
onu öldürmeye kadar varan yetkilere sahiptir. Buna
karşın Hititlerde köleler evlenme hakkına sahip olduğu
gibi çalışarak özgürlüklerini de kazanabiliyorlardı.
 

Buna göre;
 

I. Kimi İlk Çağ uygarlıklarında sosyal sınıf ayrılıklarının derin olduğu,
II. Hititlerin Roma imparatorluğu’ndan sonra yaşadığı,
III. Hitit hukukunun daha insancıl ilkeler içerdiği