Kabileden Devlete - 4

İlk Çağ’da sosyal sınıflar arası çatışmaları önlemek ve toplumsal barışa katkı sağlamak amacıyla;
 

I. hukuk kurallarının geliştirilmesi,
II. din adamlarına ayrıcalık tanınması,
III. toplumsal tabakalaşmanın güçlendirilmesi

Yukarıda görseli verilen Anadolu ile Mezopotamya arasında ticari faaliyetlerin büyük ölçüde  yürütüldüğü Kral Yolu; 
 

I. Lidya,
II. Fenike,
III. Pers,
IV. Asur

İlk Çağ’da 500.000 nüfusuyla dünyanın en büyük
şehri olan İskenderiye, aynı zamanda önemli bir ticaret
merkeziydi. Sadece ticareti yapılan malların sayısı
bile ticari faaliyetin hacmi ve yoğunluğu hakkında bir
fikir verebilecek niteliktedir. Bu şehirde Mısır’ın geleneksel
ihraç ürünleri olan buğdayı, papirüsü, keten
kumaşı ve camın yanında Afrika’dan fildişi ve devekuşu
tüyü, Arabistan ve İran'dan halılar, Baltık’tan
kehribar, Hindistan’dan pamuk ve Çin’den ipek gibi
yüzlerce temel ve lüks malın değişimi yapılıyordu.

İlk Çağ’da oluşturulan ilk hukuk kuralları;
 

I. toplumsal ilişkiler,
II. ticari faaliyetler,
III. siyasi yapı

Hammurabi Kanunları’nda suça yaklaşım felsefesi,
“kısas”, “misliyle karşılık” ilkesi olduğu halde; Hitit hukuk
yapısı, doğan zararın bir şekilde giderilmesi ve mağdurun
bu yolla razı edilmesi esası üzerine kuruludur.

Eski Mısır, Asurluların gelişine kadar dışarıdan gelen
bir siyasal gücün egemenliğine girmemiştir. Kuzeydeki
Delta bölgesine gelen bazı gruplar kısa zamanda
buradaki kültürü benimsemiş ve Mısırlı olmuşlardır.
MÖ VIII. yüzyıldan sonra Asur Krallarının seferleri de
kısa süreli işgalle sonuçlanmıştır. Mısır, MÖ 525 yılında
Persler, MÖ 332 yılında Yunanlılar, MÖ 30 yılında
da Romalılar tarafından işgal edilmiştir.
 

Buna göre Mısır uygarlığı ile ilgili olarak;
 

I. çevre kültürlerle etkilelim içerisinde olduğu,
II. askerî yapılanmasını her zaman güçlü tuttuğu,
III. güçlü bir kültürel yapıya sahip olduğu

Anadolu'da tarihi çağlar Mezopotamya ve Mısır’dan
yaklaşık 1000 yıl sonra MÖ 1950 yıllarında Asur Ticaret
Kolonileri ile başlamıştır. Mezopotamya ve Mısır'da
tunçtan eserlerin yapılmaya başlandığı sıralarda MÖ
3000’lerde yazı keşfedilmiş bulunduğundan bu ülkeler
için “Tunç Çağı” deyimi yerine yazılı belgelerden elde
edilen kronoloji ve sınıflandırmalar kullanılır. Buna karşılık
yazıyı henüz kullanmayan Anadolu,Yunanistan,
Balkanlar gibi bölgeler için Tunç Çağı ifadesi geçerlidir.
Tunç Çağı Anadolu'da MÖ 3.000, Girit ve Balkanlarda
MÖ 2.500 - 2.000 yıllarında başlar.