11. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 2. Ünite : Kur’an’a Göre Hz. Muhammed Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
"Kim bir müminin dünyevi kederlerinden giderirse, Allah da onun Kıyamet günü kederlerinden birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah da ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterir. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun ayıbını dünya ve ahirette örter. Kişi kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da onun yardımındadır." (Hadis)
Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v.) mescitde sahabilerle sohbet ederken bir adam yanlarına gelir ve sert bir tutumla peygamberimizden alacaklarını istemiştir. Bunun üzerine sahabiler tepki gösterir. Adam ise “Ben hakkımı istemeye geldim." demiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.) etrafındakilere, “Sizin ondan yana olmanız gerekirdi. Çünkü bu adam hakkını istiyor.” der ve adama borcunu öder.
“Burada bulunan bulunmayan bütün Necranlı Hristiyanların canları, malları, inançları ve dini yaşayışları Allah’ın himayesi ve Hz. Muhammed’in koruması altındadır. “ (Necranlı Hristiyanlarla Yapılan Anlaşma Metninden)
Peygamberler doğru ve dürüst insanlardır. Onlar asla yalan söylemezler. Eğer söyleyecek olsalardı kendilerine inanan halkın güven duygusunu kaybederlerdi. O zaman da peygamber göndermekteki gaye ve hikmet gerçekleşmemiş olurdu.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye hicret için kendisine Allah tarafından izin verildiği halde bir takım önlemler almıştır. Hz. Muhammed (s.a.v.) Medine’ye gidecektir. Medine ise Mekke’nin kuzeyindedir. Ama Hz. Muhammed (s.a.v.) Medine’ye ters yönde bulunan Sevr dağına gelir ve burada saklanır. Çünkü müşrikler onun Medine’ye gideceğini düşünerek onu o yönde aramaya koyulacaklardır.
Bütün insanlar hukuk önünde eşittir. Hiç kimseye zulüm edilemez ve hiç kimsenin malı haksız yere yenemez.
Peygamberler, Allah'ın vahyini insanlara duyururlar. Bu sıfatın karşıtı olan gizlemek peygamberler hakkında düşünülemez. “Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni duyur. Eğer bunu yapmazsan, O’nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah, seni insanlardan korur. ” (Maide 5:67) mealindeki ayet, bu sıfatın delilidir.
“Rabbim, halkımı bağışla. Onlar ne yaptıklarının farkında değiller.” (Hadis)
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) davranışları ve hareketleriyle ortaya koyduğu sünnetlerdir ki, bunlarla konulan hükümler, Kur’ân’da açıkça zikredilmemiştir. Mesela; Kur’ân-ı Kerim’de namaz emredilmiş olduğu ve bazı yerlerinde “rükû edin, secde edin” gibi emirler bulunarak namazın nasıl eda edileceği, onun farzları, vacipleri ve nelerin namazı bozduğu açıklanmamıştır. Bütün bu hususlarda, sünneti nazara veren Efendimiz: “Beni, nasıl namaz kılıyor görüyorsanız, siz de öyle kılın.” demiştir.