8. Sınıf - T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük - 2. Ünite : Milli Uyanış - Ünite Tekrar Testleri
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Verilen bilgi ve harita incelendiğinde;
I. Anadolu’nun doğusunda ve güneyinde Ermeni cemiyetleri faaliyet göstermektedir.
II. Türk halkı, bölgesinde kurulan zararlı cemiyetlerle mücadele etmiştir.
III. Farklı milletlerin Anadolu’da bağımsız devlet kurma emelleri vardır,
Osmanlı Devleti, işgalci güçler tarafından yok edilmeye çalışılmıştır. Ülkemiz günbegün, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmiştir. Türk halkı, savunmasız kalan ve işgale uğrayan vatanın göz göre göre parçalanmasını kabullenmemiştir. Bu amaçla Türk halkı bir yandan mitingler düzenleyip bir yandan da işgal bölgelerinde direniş cemiyetleri kurmaya başlamıştır. İşgale uğrayan bu bölgelerde, vatanı koruma ve bağımsız yaşama arzusu neticesinde Türk halkı tarafından kurulan direniş Kuvvetlerine Kuvayımillîye (Milli Kuvvetler) denmiştir. Kuvayımillîye, düzenli bir ordu olmayıp eli silah tutan herkesin katıldığı gönüllü, vatansever gruplardır. Osmanlı ordusunun terhis edilen askerlerinden ve halktan oluşan Kuvayımillîye’nin ihtiyaçları da halk tarafından karşılanmıştır.
Buna göre Kuvayımillîye ile ilgili;
I. Düşmanın ilerleyişini yavaşlatmışlardır.
II. Bağımsızlık duygusu ile kurulmuşlardır.
III. Bölgesel nitelikli bir direniş hareketidir,
Mondros Ateşkesi imzalandığı sırada Suriye’de Yıldırım Orduları Grup Komutanı olan Mustafa Kemal Paşa 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelmiştir. Aynı gün İstanbul'da İtilaf Devletleri donanmasını gören Mustafa Kemal “Geldikleri gibi giderler!” diyerek mücadele edeceğini ifade etmiştir. Mustafa Kemal Paşa İstanbul’da bulunduğu sürece yurdun kurtuluşu için çalışmalar yapmış, ancak burada bir şey yapılamayacağını görmüştür. Mustafa Kemal, Anadolu’daki milli cemiyetlerin birleştirilmesi ve Türk halkının yeterince bilinçlendirilmesi hâlinde kurtuluşun mümkün olduğuna inanmıştır. Bunun için de Anadolu’ya geçmek istemiştir. Bu sırada İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal’i 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gitmesini, orada hem ordunun terhis işlemlerini yapmasını hem de bölgedeki Türklerle Rumlar arasındaki çatışmaları önlemesini istemiştir. Mustafa Kemal bu kararı Millî Mücadele hareketi için bir fırsat olarak değerlendirip kabul etmiştir. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Millî Mücadele hareketini başlatmıştır.
Bu metne göre;
I. Mustafa Kemal işgaller karşısında tepkisiz kalmayarak vatanın bağımsızlığı için çalışmıştır.
II. Mustafa Kemal bağımsızlığın Türk halkının bir bütün olmasıyla sağlanacağını düşünmüştür.
III. İstanbul Hükümeti bölgedeki sorunun çözümü için Mustafa Kemal’i görevlendirmiştir,
Amasya Genelgesi’yle millî egemenliğe dayalı yeni bir Türk Devleti’nin kurulması yolunda ilk adım atılmıştır.
.. Gerek Almanya ve gerekse Osmanlı Devleti, savaşa katılırken, Rusya ile İngiliz İmparatorluğu içindeki Müslümanları ayaklandırmanın bu iki devlete büyük sorunlar çıkaracağını ümit etmişlerdi. Çünkü Osmanlı padişahının halifelik sıfatı ve bu sıfatla Müslümanlık aleminin dinsel lideri olması dolayısıyla, Cihad-ı Mukaddes ilan edildiği takdirde, bütün Müslümanlığın Hristiyanlara karşı ayaklanacağı sanılıyordu. Gerçekten Şeyhülislam 23 Kasım 1914 de Cihad-ı Mukaddes ilan ederek, Kırım, Türkistan, Hindistan, Afganistan ve Afrika Müslümanlarını Hristiyan milletler olan İngiltere, Fransa’ ve Rusya’ya karşı savaşa davet etmiştir. Lâkin bundan hiçbir sonuç çıkmamıştır. Irak’ta Türk askerî sadece İngiliz kurşunu ile değil, Müslüman Arap’ın kurşunu ile de çölde şehit düşmüştür. Hint Müslümanları ise, Irak ve Mısır cephelerinde halifenin Müslüman-Türk askerine karşı savaşmakta tereddüt göstermemiştir...
itilaf Devletleri, Türk milletini Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’ne karşı isyana kışkırtmak için birçok faaliyet içinde yer almıştır. İsyanları daha etkili hâle getirmek için Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi’ye fetva yayımlatan İstanbul Hükümeti, halkın dini duygularını istismara yönelmiştir. İtilaf Devletleri’ne ait uçaklarla Anadolu’ya dağıtılan bu fetvada Mustafa Kemal ve Millî Mücadele yanlıları vatan haini ve din düşmanı ilan edilmiştir. Ayrıca İngilizler Anadolu’daki otorite boşluğundan yararlanarak Boğazlardaki konumlarını güçlendirmek amacıyla ayaklanmaları desteklemişlerdir.
Aşağıda Mondros Ateşkes Antlaşması’nın bazı maddeleri verilmiştir.
• Osmanlı ordusu terhis edilecek.
• İstanbul ve boğazlar İtilaf Devletleri’nin denetiminde olacak.
• Donanma İtilaf Devletleri’nin belirlediği limanlara demirlenecek.
• İtilaf Devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri herhangi bir stratejik bölgeyi işgal edebileceklerdir.
Bu maddelere göre;
I. Osmanlı Devleti’nin bağımsız olarak hareket etmesi engellenmiştir.
II. Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü tehlikeye girmiştir.
III. Anadolu’daki sivillerin güvenliği sağlanmıştır.
Amasya Genelgesi’nin bazı kararları şunlardır;
• Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.
• Osmanlı Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirememektedir.
Bu durum milletimizi yok olmuş gibi göstermektedir.
• Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
• Milletin içinde bulunduğu durumu dünyaya duyurmak için her türlü baskıdan uzak, millî bir kurul oluşturulmalıdır.
Buna göre;
I. Millî Mücadele’nin gerekçe, amaç ve yöntemi belirlenmiştir.
II. Osmanlı Hükûmeti’nin bağımsızlık konusunda etkisiz kaldığı ortaya konmuştur.
III. İstiklal mücadelesi için halka çağrı yapılmıştır.