Ünite Tekrar Testleri - 5

Alevi-Bektaşi geleneğinde özel bir yeri olan aydır. Bu aya aynı zamanda “aşure ayı” da denilmektedir. Müslümanlar bu ayda aşure yapıp komşularına ve akrabalarına ikram ederler.

Kur’an-ı Kerim inmeye başladıktan sonra her yıl ramazan ayında Cebrail (a.s.) ve Peygamberimiz o zamana kadar inen ayetleri karşılıklı olarak okurlardı. Müslümanlar, Peygamberimiz’in bu davranışını kendilerine örnek almışlar ve her yıl ramazan ayında karşılıklı olarak Kur'an-ı Kerim okumaya başlamışlar ve bunu hâlâ devam ettirmektedirler.

6 yaşındaki Ömer, ailesiyle birlikte ramazan orucu tutmak istemiştir. Ömer’in annesi, ancak öğleye kadar ya da öğleden akşama kadar oruç tutmasının yaşına daha uygun olduğunu söylemiştir.

Ramazan ayının ilk haftasından itibaren Peygamberimiz’in Hırka-i Şerifini ziyaret etmek adet hâline gelmiştir.

Yağız yolda yürürken iki kişinin bir konuda tartıştığına şahit olur. O kişilerin tartıştığı konu “fitrenin miktarıdır. Yağız’a da sorar:

Yağız fitrenin miktarını biliyor musun?

Yağız da “------” demiştir.

Ramazan geleneklerimizden biri de maddi durumu iyi olan ailelerin iftar yemeğine zengin ve fakir gözetmeksizin herkesi davet edip yemekten sonra herkese bir kese içinde para ya da değerli eşyalar hediye etmesiydi.

Kültürümüzde ramazan ayında sahura kalkacak olanları davulcular uyandırır. Davulcular, sevgi, saygı, nükte dolu mâniler söylerler. Ramazan ayında davulcuların söylediği mâniler kitaplarda toplanmıştır.

Ramazan mânileri ile ilgili,

I. Ramazan ayında davulcular tarafından söylenir.
II. Gece insanları sahura uyandırmak için söylenir.
III. Sevgi, saygı, tatlı şaka ve nükte dolu mânilerdir.