Ünite Tekrar Testleri - 8

Güzelleştirir kişinin ahlakını
Yılda bir kez gönülden ver zekâtını
Arındırır kötülüklerden, bereketlendirir malını
Zekât atar kalbinden kıskandığını

Sadaka ibadeti için zengin olma şartı yoktur. Dinî
sorumluluk bilincine sahip her Müslüman imkânına
göre sadaka ibadetini yerine getirebilir. Zengin kimseler
büyük yardımlar yapabilir. Sınırlı maddi imkânı
olanlar ise sahip oldukları ölçüsünde sadaka verebilirler.
Kur’an-ı Kerim’de Müslümanlar bu ibadet için
teşvik edilmekte, maddi durumu ne olursa olsun ihtiyaç
sahiplerine yardımda bulunmaları istenilmektedir.

“Ey kavmim! Bana karşı olan düşmanlığınız, Nuh kavminin veya Hûd kavminin yahut Salih kavminin başına gelenin
benzeri gibi bir felaketi sakın sizin de başınıza getirmesin. (Ve unutmayın ki) Lût kavmi sizden uzak değlidir. Rabb’inizden
bağışlanma dileyin, sonra ona tövbe edin. Şüphesiz Rabb'im çok merhametlidir, çok sevendir.”
(Hûd suresi, 89-90. ayetler.)

Bir süre ülkemizde yaşayan bir İngiliz gazeteci ülkesine
dönünce şunları yazmıştır: Türklerde yaşlılara
büyük önem verilmektedir. İstanbul’un hemen
hemen her köşesinde elinde bir poşet taşıyan yaşlı
görmeniz imkânsız. Çünkü o yaşlının elindeki poşetle
yük taşıdığını gören bir genç tanısın veya tanımasın
o yaşlının poşetlerini evine kadar götürüyor.
Yapmış olduğu bu iyilik için de herhangi bir para ya
da hediye kabul etmiyor.

Zekât ve sadaka, İslam dininde önemli bir yere sahip olan ibadetlerdir. Bu ibadetlerle zengin kimseler, ihtiyaç sahiplerini
korumayı ve kollamayı öğrenir. Bu sayede yoksullar hem kendilerini yalnız hissetmezler hem de yardım
yapanlara karşı sevgi ve saygı duyarlar. Böylece insanlar arasında birlik ve beraberlik duyguları güçlenerek fakirlik
ve sosyal adaletsizliğin doğuracağı sorunların önüne geçilmiş olur.

Kur’an-ı Kerim’in değişik ayetlerinde zekât ve sadaka
gibi ibadetleri yerine getirirken dikkat edilmesi
gereken ilkelere değinilmiştir.

Sosyal yardım dayanışma
Bir toplumun temelidir
Müminlerin kaynaşması
Rabb’imizin emelidir