Ünite Tekrar Testleri - 1

Yeni Türk Devleti’nin ilk yıllarında BMM ile Osmanlı yönetimi arasında siyasi yetki konusunda sorunlar yaşanmıştır

Türkiye’de saltanat kurumunun kaldırılmasıyla, halifelik yalnızca dinî bir makam hâline getirilmiş, buna karşın BMM tarafından halife seçilen Abdülmecid Efendi yabancı elçiliklere memur  göndermeye çalışmıştır.

Bu bilgiler dikkate alındığında,

I. halifenin, yetkileri dışında hareket ettiği,
II. halifenin devlet işlerinin yürütülmesine yardımcı olduğu, 
lil. inkılap girişimlerinin başarısızlığa uğradığı

İlk BMM’nin kabul ettiği Teşkilat-ı Esasiye’de “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." maddesi doğrudan cumhuriyet rejimini  tanımlamasına rağmen cumhuriyet kavramı bir rejim adı olarak  iki yıl sonra kullanılmıştır

I. Cumhuriyetçilik 

II. Devletçilik 

III. Halkçılık

1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun Türk kadınına istediği mesleğe girme hakkı vermiştir.

Son padişah Vahdettin, saltanatın kaldırılmasından hemen sonra İstanbul’dan ayrılınca BMM halifeliği hemen kaldırmamış,  Vahdettin’in yerine halifelik yetkisinin aynı aileden olan Abdülmecid Efendi’ye ait olduğunu ilan etmiştir. 

BMM'nin halifeliği kaldırmayıp yeni halifeyi ilan etmesinde,

I. halifelik makamının başka devletler tarafından kullanılmasının önüne geçme,
II. Osmanlı hanedanının siyasal yetkilerinin bir süre daha devam etmesini sağlama,
III. halifelik makamının yetkilerinden yararlanarak diğer bazı ülkelere yaptırım uygulama

Türkiye’deki gayrimüslimler Türk Medeni Kanunu'nun hükümlerinin kendileri için de uygulanmasını istemişlerdir