5. Sınıf: Sosyal Bilgiler - 3. Ünite: İnsanlar, Yerler ve Çevreler - Ünite Tekrar Testleri Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Nisan’dı... insanlar sabırsız, Ircalı inatçıydı. Uzun kışta tabaka tabaka biriken buzlar bir türlü erimiyordu. Eridiğinde de yer yerinden oynamıştı sanki. Dere kenarında bulunan evler, yarı bellerine kadar sulara gömülmüştü. Tahta köprünün her iki ayağı da parçalanmış, birbirine kara enseri ile tutturulmuş kalas sökülmüştü. Nice söğüt, nice kavak, kökünden sökülüp sulara kapılmıştı. Kabristanın yarısı su içinde kalmıştı. Mezar taşları devrilmiş, pek çoğu çamurlara gömülmüştü. Hele okul, ölüm döşeğinde felç olmuş ihtiyara dönmüştü…
(Hasan Kayıhan- BEYLER AMAN s. 132)
Bu metne göre sel afetiyle ilgili;
I. İlkbahar aylarında kar erimesine bağlı oluşabilmektedir.
II. Çevreye ve insanlara zarar vermektedir.
III. Olumsuz etkilerinin azaltılması için dere yataklarına evler yapılmalıdır.
Dünya Değişimi Sever
Dünyanın dört bir yandan verdiği uyarılardan biri de “ küresel ısınma.” Atmosferi sera gazına boğduk. Atmosfer bir gün kalkıp “ Yok kardeşim böyle olmaz, ver misketlerimi, ben oynamıyorum!” dediğinde kötü günler için hazırda tuttuğumuz “ çakma” bir atmosfer de yok ki! Ya da “havuzlu mavuzlu, deniz manzaralı” bir başka gezegen... Ne oluyor dünyamıza? Genel adıyla küresel iklim değişimi, bölgesel adlarıyla seller, açlık, aşırı sıcaklar, kuraklık, buzul erimesi, aşırı soğumalar vb. Küresel ısınma, dünya atmosferi ve okyanusların ortalama sıcaklıklarında belirlenen artış için kullanılan bir terim. Bu olay son elli yıldır iyice saptanabilir duruma geldi ve önem kazandı. Araştırmalara göre dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı yirminci yüzyıl boyunca 0.6 santigrat derece arttı; son kırk yılda atmosferin 8 kilometrelik alt kısmında sıcaklıklar yükseldi, kar örtüsü ve buzlanma ise yüzde on civarında azaldı.
(Bünyamin Sürmeli)
Çatalca - Kocaeli Bölümü, Marmara Bölgesi’nde içinde en fazla nüfus gücünü barındıran, iş istihdamının en büyük olduğu, tarihi bakımdan en önemli bölümdür. Adapazarı Ovası’nın doğusundan başlayarak, Silivri’ye kadar devam eder. Marmara Bölgesi’nin kuzeydoğu topraklarını kapsayan bu bölüm İstanbul Boğazı ile ikiye bölünür. Doğudaki kısım Kocaeli Yarımadası ve Adapazarı Ovası, batıdaki kısım ise Çatalca Yarımadası’dır. Bölüm akarsular ile parçalanmış olup, yer yer tepeliklere sahiptir. Ortalama 150 - 200 metre yükseklik gösteren bu tepeler plato özelliği taşır.
Denizli Büyükşehir Belediyesi, 19 Kasım 1717 yılında Denizli’de meydana gelen ve 6 bin kişinin ’hayatını kaybettiği büyük depremin 300. yılı nedeniyle “Denizli Büyük Depreminin 300. Yılı Paneli” düzenledi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı kentteki deprem bilincini daha da artırmak için “Doğal Afet Parkı” yapacaklarını açıkladı.
İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Seval Gebeş, panelin açılışında büyük Denizli depreminin üzerinden 300 yıl geçtiğini belirterek, “19 Kasım 1717 günü öğlen vaktinde 18 mahalleden oluşan kent merkezimizde çok şiddetli deprem olmuş 12 bin kişilik Denizli nüfusunun yarısı hayatını kaybetmiştir.” dedi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı ise, dünya kurulduğundan beri doğal afetlerin var olduğunu vurgulayarak, doğal afetlerin hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini söyledi. “Deprem öldürmez yapılar öldürür” sözünü hatırlatan Belediye Başkanı “Bize düşen görev depremde yıkılmayacak yapılar yapmaktır. 1999 Gölcük depreminde sevdiklerimizi kaybettik. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu. Denizli’nin 1. derece deprem bölgesi olduğuna dikkati çeken Başkan şöyle konuştu: “Deprem gibi doğal afetleri hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Bu anlamda Denizli’mize Doğal Afet Parkı yapmaya karar verdik. Adalet Mahallemizde bulunan 39 bin metrekare yeşil alanımızın içerisine insanlarımıza deprem gibi hiçbir zaman unutmaması gereken doğal afetleri göstereceğiz. Burada doğal afetlerin sonuçlarının ne olabileceğini anlatmak adına bu projemizi hayata geçirmek arzusundayız.”