11. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 3. Ünite : Kur’an’da Bazı Kavramlar Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Bir şeyi saf temiz ve arıtılmış hale getirmek. Kalbi saf etmek, çıkar ve şöhret amacı güdülmeyen, içten, riyasız, samimi sevgi ve bağlılık. Yapılan ibadet ve işlerde gösterişe yer vermeme, ibadet ve itaatda riyadan uzaklaşma halidir.
• Kur’an-ı Kerim’in emirlerinin ve koymuş olduğu ahlaki ilkelerin Hz. Peygamberin yaşadığı biçimde yaşanmasıdır. Her türlü aşırılık ve sapıklıktan uzak, adaletli, ölçülü, dengeli bir yol, inanç ve yaşam biçimidir.
• Haramlardan sakınmak, dinen şüpheli olan durumları ve dinin kötü gördüğü şeyleri terk etmektir.
• Her türlü gösteriş, menfaat ve çıkar beklentisinden uzak; yalnızca Allah’ın rızasını gözeterek yapılan ibadet etmektir.
• Her an Allah’ın huzurunda olduğunun bilinciyle davranışta bulunmaktır.
Takva kişinin dinin farz ve vacip olan emirlerini hassasiyetle yerine getirmekle yetinmeyip nafilelerle bunu takviye etmesi; büyük ve küçük günahlardan şiddetle uzak kalmakla yetinmeyip mekruhlardan dahi uzak durması demektir.
Takva ilk olarak insanın küfürden ve şirkten nefsini korumasıyla başlar. Takva olmak müminin, ibadetlerinde kusur etmemesi, bütün benliği ile Yüce Allah’a, dönmesi, kalbinden Allah’ın, dışında her şeyi çıkarması ve her anını ibadet bilinci ile yaşamasına bağlıdır.
Bu parçaya göre kişinin takvaya ulaşabilmesi için;
I. haramları terk etmesi,
II. farzları özenle yerine getirmesi,
III. nafile ibadetlere devam etmesi
Bir gün Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yanında bulunduğumuz sırada âniden yanımıza, elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah bir zat çıkageldi. Doğru peygamberin yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayadı. Muhammed’e (s.a.v.) bir takım sorular sordu. Bir soruya da Muhammed’in şöyle cevap verdi “Allah’a O’nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü her ne kadar sen onu görmüyorsan da o seni muhakkak görür.”
Kur’ân, insanların maddi ve manevi sıkıntılarını çözerek onlara doğru yolu gösterir. O, her asrın ihtiyaçlarına cevap verecek bilgilerle gönderilmiştir. Bu bilgiler arasında, doğru ve yanlış yol kapsamına giren hasletler, insanlık için hayati önem taşır. Yaratıcı “istikâmet” terimleriyle doğru yolu haber vererek kullarını fıtrat çizgisinde tutmayı, şeytan ve insanlardan gelebilecek tehlikelerden korumayı hedefler.
“Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi. Geceleri pek az uyurlardı. Seherlerde bağışlama dilerlerdi.” (Zâriyât suresi, 15-18 ayetler)