Ünite Tekrar Testleri - 3

• Yalan söylememek
• Yaşlılara yardım etmek
• Yoksullara yardım etmek, ihtiyaçlarını karşılamak
•  Hasta ziyareti yapmak
• Anne baba sözü dinlemek
•  Dargın kişileri barıştırmak
•  Hayvanlara iyi davranmak ve onlara zarar vermemek

I. "Bizi dosdoğru yola ilet." (Fâtiha, 1:6)
II. "De ki: 'Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin Rabb'i olan Allah içindir."(En'âm, 6:162)
III. “İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara gelince, Allah onlar için (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.” (Meryem, 19:96)

• Her an Allah'ın huzurunda olduğunun bilinciyle davranışta bulunur
• Bütün amellerini samimiyetle yerine getirmeye çalışır.
• Allah'ın (cc) hoşlanmadığı kötü söz ve fiillerden kaçınır.
• Müslüman gurur ve kibre kapılmadan çevresindeki tüm insanlara karşı alçak gönüllü, kibar ve saygılı olur.
• Yaptığı işleri en güzel şekilde yapmak için gayret gösterir.
• Her an Allah'ın huzurunda olma duygusuyla olgunlaşır.

Kişinin bir olayda, bir hareketinde bencilce davranıp davranmadığını ortaya çıkarmak üzere, kendi içinde bir tür mahkeme kurup, vicdanının sesine kulak vererek ve vicdani olmayı esas alarak, doğru gözlem, tarafsız ve dürüst bir muhakeme ve kuşku taşımayan özeleştiri yapılmalıdır.

Bu parçada verilenler;

I. Nefis muhasebesi
II. Kul hakkı
III. Cihat ruhu

Allah’ın birliğini, O’nun, tüm yetkin nitelikleri Kendisinde topladığını, yaratılmışlara özgü noksanlıklardan uzak olduğunu, eşi ve benzerinin olmadığını, yegâne yaratıcının ve evrendeki her işin asıl çekip-çevireninin O olduğunu bilip buna iman etmek; O’ndan başkasına tapmamak; yapıp ettiklerimizi sadece O’nun rızasını gözeterek yapmak dinin özünü oluşturur.

Sözlükte, bir şeyin bir olduğuna hükmetmek, onu bir olarak bilmek, bir şeyi diğerlerinden ayırarak onu tek kılmak, birlemek gibi anlamlara gelmektedir. Kavram olarak, mutlak anlamda Allah’ın bir olduğuna, O’ndan başka ilah bulunmadığına, ortağı ve benzeri olmaktan uzak bulunduğuna inanmayı ifade eder.

Nefisleri ile kendileri arasındaki dengeyi sağlayamayıp nefislerine boyun eğen kimseler ise dünyalıklara, zevk ve eğlenceye dalarlar. Peygamber tarafından en büyük ve en zor olarak ifade edilen bu cihat, yani ahlaki ve manevi anlamda nefisle yapılan cihat, açgözlülüğü ve zevk düşkünlüğünü, korkuyu ve alçaklığı, istek ve tutkulara boyun eğmeyi alt etme yolundaki bitmez tükenmez çabadır. Ruhun olumsuz unsurlarına karşı sürdürülen bu cihat, büyük cihatdır.

İhsan kavramı Kur’ân’da sözlük anlamına paralel olarak farklı anlamlarda kullanılmıştır.