11. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 3. Ünite : Kur’an’da Bazı Kavramlar Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Kur’an-ı Kerim, Allah’ın (c.c.) kelamıdır. Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim ile bizlere seslenmiş, emir ve yasaklarını, mesajlarını bizlere Kur’an-ı Kerim ile açıklamıştır. Kur’an, bizleri dünya ve ahiret huzuruna ulaştıran bir rehberdir. Hidayet kaynağıdır. Doğru yola ulaştıran, müjdeleyici bir kitaptır.
"Ey Muhammed! De ki: Şüphesiz benim namazım da diğer ibadetlerim de yaşamam da ölümüm de âlemlerin Rabb’i Allah içindir.”
(En’âm suresi, 162. ayet.)
Buna göre,
I. İbadetler sadece Allah (c.c.) rızası için yapılmalıdır.
II. Riyadan sakınılması gerekir.
III. Allah (c.c.) rızası gözetilen bir hayat sürülmelidir.
Bütün peygamberler insanları iman ve ibadet etmeye, takva sahibi olmaya yönlendirmişlerdir. Onlar, kavimlerini kötülüklerden ve haramlardan uzak durmaları konusunda uyarılarda bulunmuşlardır. Örneğin Hz. Nuh (a.s.) ve Hz. Şuayp (a.s.), kavimlerine şöyle demişlerdir: "Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
(Şuarâ suresi, 107-108 ve 178-179. ayetler.)
Buna göre;
I. Peygamberler, tebliğinde bulundukları toplumları takvaya yönlendirmişlerdir.
II. Peygamberler, kavimlerini iman etmeye ve ibadette bulunmaya dair ikazlarda bulunmuşlardır.
III. Her peygamber, toplumun man etmesi için pek çok mucize göstermiştir.
"Kim hidayet yolunu seçerse bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü üstlenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz.”
(İsrâ suresi, 15. ayet.)
Buna göre;
I. İbadetlerin zamanında yapılması
II. İnanç ilkelerinin benimsenmesi
III. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatının örnek alınması
IV. Aile içi ilişkilerde baskıcı yöntemin izlenmesi
“Ey iman edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve gönül yıkmak suretiyle hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böylelerinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah kâfirleri doğru yola iletmez.”
(Bakara suresi, 264. ayet)
Allah’ın (c.c.) sevgili kullan olan peygamberlerin tamamı ihlâs sahibi kimselerdi. Onlar, hem peygamberlik görevlerini hem de ibadetlerinin tamamını insanlardan herhangi bir karşılık ve ücret beklemeksizin yerine getirmişlerdir. Onlar her işlerinde sadece Allah’ın (c.c.) rızasını gözetmişlerdir. Yaptıklarının karşılığını sadece Allah’tan (c.c.) beklemişlerdir.
Allah’ın (c.c.) biz kullardan istediği ihsan bilinci üzere bir kulluk hayatı yaşamamızdır. Yani bizler her ne kadar dünya hayatındayken Allah'ı (c.c.) göremiyor olsak da görür gibi, O’nun (c.c.) huzurundaymışçasına ibadet etmemiz, kulluk görevlerini yerine getirmemiz gerekir. Kişide İhsan seviyesi ne kadar yüksek olursa o kadar düzenli ve güzel bir hayat yaşar, kötülüklerden uzak durur, sorumlulukların yerine getirir.
I. Gayba iman etmek
II. Hatalarda ısrarcı olmak
III. İbadetleri hakkıyla yerine getirmek
IV. Ahiret gününe kesin olarak inanmak
V. Yardımlaşmada bulunmak
Allah’ın (c.c.) güzel isimlerine esmâ-i hüsnâ denir. O’nun (c.c.) bu güzel isimlerinden birisi de el-Hâdî’dir. el-Hâdî; insanlara doğru yolu gösteren, rehberlik eden yine onların gönüllerini ve zihinlerini aydınlatarak mutluluk ve iyilik veren demektir.
Metinden;
I. Allah (c.c.) kullarını doğru yola iletir.
II. Allah’ın (c.c.) pek çok güzel ismi bulunmaktadır.
III. Allah (c.c.) insanları dalalet yolundan uzaklaştırır.
“Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.”
(Bakara suresi, 2. ayet)