6. Sınıf Türkçe 3. Ünite : Paragraf - Ana Fikir Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Yere düşen yağmur tanelerinin toprakta oluşturduğu izler ve o an meydana gelen toprak kokusu, çoğu insanın en fazla sevdiği koku olarak bilinmektedir. Çok gariptir ki bu koku insanı rahatlatır ve insanın hayattan zevk almasını sağlar. Yapılan araştırmaya göre toprak kokusunu en fazla seven ülkeler arasında Türkiye de bulunmaktadır. Diğer Avrupa ülkelerinde sonuçlar parfüm kokusu, kestane kokusu, et kokusu olarak belirlenirken Türkiye’de bunun yağmurdan sonraki toprak kokusu olması insanın kendisini toprakla özleştirmesiyle ilgilidir.
Duygular, insanın içinde var olan fakat çeşitli tecrübelerle kendini belli edip ortaya çıkan davranışlardır. Örneğin, küçük bir bebek hayvanlardan korkmaz, onları yakalayıp onlarla oynamak ister. Anne babalar ise bu durumdan sürekli tedirgindir çünkü anne babaların bu hayvanlarla önceden yaşamış oldukları tecrübeleri vardır ve bu hayvanların canları yandığı zaman tehlikeli olabileceklerini bilirler. Bu tehlikenin ardından insanın içinde var olan ve yaşanılmış olaylar sonucu ortaya çıkan kavrama korku denir.
İnsanlar alışkanlık hâline getirdikleri davranışları yaparken çok fazla yorulmaz ve değiştirmek için de çaba sarf etmezler. Hayatlarında değişiklik yapmak onlar için çok anlamsızdır. Bunun için görüş ve düşünceleri tek tip olarak kalır. Oysa hayatta farklı müzikler dinlemeli, farklı yollardan gitmeli, farklı tür kitaplar okumalı, farklı ülkeler ve insanları tanımalıyız. Böylece olaylara ve sorunlara çok boyutlu bakmamız kolaylaşacaktır.
Farklı seslerle dolu bir dünyada yaşıyoruz, üstelik teknolojinin her geçen gün egemenliğini artırmasıyla kısmen yeni bir çevre problemi ile de karşı karşıyayız. Cep telefonlarının bip sesinden tutun da jet motorlarının gürültüsüne kadar her yerde karşımıza bir ses çıkıyor. Her ne kadar insanlar huzur ve sessizlik aradıklarını iddia etseler de birçoğu istem dışı bir halde insan yapımı sayısız seslere ve gürültülere koşullanmışlardır. Ses kirliliği hâlâ halkın çoğunluğu için insanlığın sorunları listesinde pek de üst sıralarda yer almamakta, insanlar yaklaşan tehlikenin farkına varmamaktadırlar.
Yazarın bu eserinde anlattıkları, kadim Türk tarihinin geçmişte uğradığı ihanetlerin en bilinenlerindendir. Kitapta Göktürk Devleti’nin ikiye ayrılıp Doğu Kağanlığı’nın, güya esir olan, Çinliler tarafından nasıl içten içe istila edildiği ve zamanla tüm Göktürk Devleti’nin nasıl yıkılıp esirleştiği çarpıcı bir şekilde gözler önüne serilmiştir. “Tarih tekerrürden ibarettir.” sözünü iyi algılamak ve tekrar aynı hatalara düşüp devletlerimizi bir uçurum kıyısına götürmemek; tarihten ders alıp ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırmak için elimizden gelenin en iyisini yapıp saygılı ve hoşgörülü insanlar olmalıyız.
Doğada bulunan canlılar arasında en ilginç olanı karıncalardır. Karıncaların gece gündüz çalışmaları, işlerini mükemmel bir şekilde yapmaları tüm insanlara örnek olması gereken bir konudur. Karıncaların kendi başlarına taşıyamadıkları bir yiyeceği diğer arkadaşlarına haber verip topluca taşıma eylemi göstermeleri, herkesin görevini mükemmel yapması ve yer altında inşa ettikleri muhteşem sarayları insanın aklını allak bullak ediyor. Düşünme yeteneğine sahip olmayan bu canlıların yaratılış olarak kendilerine verilmiş olan bu görevi eksiksiz bir şekilde yerine getirmeleri insanların ders çıkarması gereken en önemli konulardan biridir. Atalarımızın dediği gibi çalışan demir pas tutmaz.
Konfüçyüs bir arkadaşına şöyle der: “Senin bir yumurtan var, benim bir yumurtam var. Sen yumurtanı bana versen, ben de yumurtamı sana versem, yine senin bir yumurtan benim de bir yumurtam olmuş olur. Ama senin bir bilgin var, benim de bir bilgim var. Sen bilgini bana versen, benim bilgimle iki bilgim olmuş olur. Ben de bilgimi sana versem senin bilginle iki tane bilgin olmuş olur.”