Ünite Tekrar Testleri - 2

I. “Ori” katlama, “gami” ise kâğıt anlamına gelmektedir.
II. Bu sanatın en önemli özelliği makas ve yapıştırıcı kullanmadan sadece kâğıt ile yapılmasıdır.
III. Bir kâğıt katlama sanatı olan origami, Japonca iki sözcüğün birleşmesiyle oluşmuştur.
IV. Eğlenceli bir sanat olan origaminin çıkış yeri ise Çin’dir.

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların en eski aşinasıdır soyum,
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurur destimizi

Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni;
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini.
Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek,
Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı;
Her adım uyandırır ayrı bir hatırayı:

Kemalettin KAMU

Savaş öyle çetin ve zorlu geçiyordu ki hiç kimse yarının ne olacağını kestiremiyordu...

Aşağıda kâğıdın yapılış aşamaları karışık olarak verilmiştir.

I. Lifler küçük parçalara ayrılır ve bu parçalar sıkıştırılarak hamura dönüştürülür.
II. Ağaçlar kesilerek kütük haline getirilir ve dış kabuğuna zarar gelmeyecek şekilde ayrıştırılır.
III. Hamur halindeki yapı beyazlatılır. Beyazlatılan parçalar bir silindirden geçirilerek kâğıt şekline getirilir.
IV. Kâğıda sıkıştırma, düzleştirme ve kurutma işlemleri yapılır. Kâğıt çeşitli boyutlarda kesilerek paketlenir.
V. Ayrıştırılan kütükler suda bekletilerek yumuşatılır. Suda bekleyen kütükler lif haline gelir.

Her insan belli bir amaç doğrultusunda hayatını sürdürür. Kimi karnını doyurmak için, kimi hayat standartlarını yükseltmek için, kimiyse başkalarına faydalı olmak için yaşar. İnsanların bencilleştiği, sadece kendisini düşündüğü günümüzde artık geçerli olan amaç, kişinin diğerlerini umursamadan sadece kendisi için yaşaması ve hayat standartlarını yükseltmek adına doğru veya yanlış olan her şeyi yapmakta sakınca görmemesidir. İnsanlar bunun yanlış bir amaç olduğunu anlayacaktır fakat acaba o zaman yaşanabilir bir dünya kalacak mı?

İnsan, ömrünün belli bir çağında sakinleşiyor ve olgunlaşıyor. Yaşlı bakırcı da yavaş yavaş bakıra muhteşem şekillerini verirken akıp giden zamanı buruk bir acıyla yüreğinde hissediyordu. Aslında onun için olgunlaşmak, hafiflemek, hayattan vazgeçmek değildi. Olgunlaşmak; belli yaşantılar sonucu basit şeylere kızmamak, insanların kalbini kırmamak, kafaya boş şeyleri takmamaktı. Yaşlı bakırcı da hayat felsefesini bu şekilde belirlemiş insanlara gülümsüyordu.

Bir gün yaşlı bir amca doktora gider. Raporlu ilacı doktorun üç kutu yazmak istemesine rağmen “Bir kutu yaz evladım.” der. Yaşlı amcanın bir kutu ilaç yazdırma isteğindeki ısrarı kafasına takılan doktor: “Amcacığım! Devlet sana ilaç raporlu olduğu için üç kutu ilaç yazdırma hakkı vermiş. Gördüğüm kadarıyla yürümekte zorlanıyorsun. Her ay sağlık ocağına gelip evine geri dönmek senin için çok zor olacaktır. Ben bu ilaçları üç kutu yazsam bu ilaçlar sana üç ay yeter ve daha az yorulursun. Neden bir kutu ilaçta ısrar ediyorsun?” diye sorunca yaşlı amcadan şu müthiş cevap gelir: “Evladım! Ben seksen dört yaşındayım, ne zaman öleceğim belli değil, yani ölümüm çok yakın. Eğer ölürsem kalan ilaçlara yazık olur. O yüzden sen bir kutu ilaç yaz .” der.

I. Her yıl haziran ayında yapılan bu istatistiksel listeye, gelecek sene hangi şairimiz girecek merakla bekliyoruz.
II. Bu listede hepimizin bildiği şair Orhan Veli Kanık, “Anlatamıyorum” şiiriyle kendine yer buldu.
III. Berlin Şiir Evi tarafından hazırlanan ve dünyanın en büyük şiir portalları arasında bulunan bir internet sitesinde, dünyanın en çok okunan şiirleri listelendi.
IV. Sitede ayrıca 84 dilde 1375 şairin 12312 şiiri, yine bu şairlerin kendi seslerinden şiir kayıtlarına yer verildi.