Yardımcı Düşünce - 1

İnsanlar da papağanlar da ses çıkarmayı benzer şekilde öğreniyor. Her ikisi de önce dinliyor, sonra duyduklarını tekrar ediyor. Bu şekilde iletişim kuran hayvan sayısı görece az. Bu özellik, papağanların neden bu kadar popüler bir evcil hayvan olduğunu da gösteriyor. Bu kuşlar, doğal ortamlarında da sağlam ikili ilişkiler ve sosyal bağ kurmada iyiler. Hatta esaret altında bile insanları taklit ederek onlarla bir bağ kurma istekleri devam ediyor.

Kocamustafapaşa’ya vardıkları zaman, epeyce yorulmuşlardı. Evvela caminin önündeki kahveye oturup şekersiz ve acı bir kahveyle kendilerini ödüllendirdiler. Sonra hemen türbeyi gezmeye koyuldular. Şırıl şırıl akan çeşmeden içtikleri, su hepsine tekrardan bir canlılık getirdi. Nuran, kurumaya yüz tutmuş çınarın etrafını saran parmaklığa ve yerin hikâyesine bayıldı.

Karbon ayak izi, bir insan ya da kuruluşun doğrudan veya dolaylı olarak etrafa yayılmasına neden olduğu karbon miktarını belirten bir terimdir. Her bir birey yaşadığı yere ve yaşam şekline göre farklı miktarda karbon salınımına neden olur. Örneğin; araba kullanırken yaktığımız benzin, evi ısıtırken kullandığımız enerji ve yediğimiz gıdaların üretim süreci, belirli bir miktar karbondioksit salınımına neden olur. Herkes bazı şeylere dikkat ederse doğaya verdiğimiz zararı az da olsa azaltabiliriz.

Deprem yerkabuğunda beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan dalgalanmalar ve bu dalgalanmalar sonucu yeryüzünün sarsılması olayıdır. Dünyanın oluşumundan bu yana fay hatlarının aktif olduğu bölgelerde depremler meydana gelmektedir. Bunun sonucunda birçok insanın evi yıkılıp yok olmakta ve binlerce insan hayatını kaybetmektedir. Türkiye, dünyada en aktif olan deprem kuşağında yer almaktadır. Geçmişte yıkıcı birçok deprem yaşayan Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer aldığı için gelecekte de sık sık büyük depremlerle karşılaşma riski altındadır. Gerekli önlemler alınarak depremin vereceği zararlar azaltılabilir. Örneğin; deprem öncesinde deprem çantası hazırlamak, yapıları depreme karşı dayanıklı yapmak, devrilebilecek eşyaları duvara sabitlemek, gaz kaçağı ve yangınlara karşı sigortaları otomatik hale getirmek gibi önlemler depremin vereceği zararları azaltabilir.

Kitap yazmaya başlamadan önce kendime ait kurallar belirlerim, uzun araştırmalar yaparım. Elde ettiğim sonuçları belirlediğim kurallarla karşılaştırırım. Başkalarının ne söylediği araştırmalarımın gerisinde kalır. Benim için önemli olan yazdığım kitabın belirlediğim kurallar çerçevesinde ortaya çıkmasıdır.

Asıl ismi Muhammed Celâlettin olan Mevlana’ya “efendimiz” anlamına gelen bu isim, öğrencileri ve sevenleri tarafından verilmiştir. Eserlerini çoğunlukla Farsça yazan Mevlana, nadiren de olsa Türkçe, Arapça ve Rumcayı da eserlerinde kullanmıştır. Mesnevi, Fars diliyle yazılmış en büyük eserlerinden birisidir. 25.618 beyitten oluşan eserde birtakım kurmaca veya gerçek olaylardan hareketle öğretici konular işlenmiştir. Mesnevi’nin en önemli özelliği çok derin konuları bile rahat ve anlaşılır dille anlatmasıdır.

Bu metinden Mevlana ve Mesnevi ile ilgili,

I. Mevlana ismi ona sevenleri ve öğrencileri tarafından verilmiştir.
II. Bütün eserlerini Fars diliyle kaleme almıştır.
III. Eserlerinin hepsinde öğretici konuları işlemiştir.
IV. Mesnevi’de güç konular bile rahat dille anlatılmıştır.

Naim Süleymanoğlu, 1967 yılında Bulgaristan’da dünyaya gelmiştir. Henüz on altı yaşındayken halterde ilk dünya rekorunu kırmıştır. Halterde elde ettiği başarılar ile dünyanın efsane sporcuları arasında yer almaktadır. 1984 yılında yılın haltercisi seçilmiştir. Birçok kişiye göre tüm zamanların en iyi haltercisi olarak kabul edilir. Yapıca ufak tefek ve çok güçlü olması nedeniyle “Cep Herkülü” lakabıyla anılmıştır. Karaciğer yetmezliği nedeniyle 2017 yılında hayata gözlerini yuman ünlü halterci, üç olimpiyat şampiyonluğu, yedi dünya şampiyonluğu, yedi Avrupa şampiyonluğu, kırk altı dünya rekoru gibi birçok başarıya imza atmıştır.

Altın renkli tüyleriyle eşsiz bir görüntüye sahip olan angut kuşu, ördek ailesinin en duygusal kuşudur. Hisli bakışlarıyla sevginin ve sadakatin örneğidir. Su kenarlarında yaşayan angut kuşu ailesine çok bağlıdır. Eşi öldüğü zaman hayatı boyunca yas tutar. Ölen eşinin yanına yırtıcı bir hayvan gelse bile gözlerini asla eşinin ölüsünün üzerinden ayırmaz, kendisi de ölene kadar eşinin başında bekler. Bu durum dişi ya da erkek bütün angut kuşları için geçerlidir. İşte “angut gibi bakmak” sözü angut kuşlarının donuk bakışlarından ortaya çıkmıştır.

1992 yılında benden müzik atölyesinin başına geçmem istendi. Ama böyle bir şeyi daha önce hiç yapmamıştım. Yine de kabul ettim. Katılımcıların kendi kimliklerinden nasıl sıyrıldıklarını, ruhlarının nasıl bir mutluluk ile dolduğunu gözlemledim. Dokuz yaşında bir çocuk gibi hissediyorlardı. Müzik ve ses ile bu şekilde çalışmanın tadı beni cesaretlendirdi ve akıl hocalarımdan olan Fransız besteci Jean Cateire’nin özgün yazılarını içeren kaynaklarından biriktirdiğim bilgileri bir araya getirme fırsatı yarattı. Tüm bu unsurlar ses çalışmalarımın evrimine büyük katkıda bulundu.

Beyaz eşyaları satın alırken sadece fiyat olarak değil, enerji tasarrufu açısından da karşılaştırmak önemlidir. Enerji verimliliği yüksek bir cihaza yapılan yatırım maliyeti daha fazla olmakla birlikte, cihazın 10 - 15 yıllık kullanım ömrü boyunca sağlayacağı enerji tasarrufu, ödenen parayı geri kazandırmaktadır. Ev aletleri satın alırken “A” ve üzeri işarete sahip olanların en verimli olanlar olduğunu hatırlamak önemlidir. Yüksek verimli ve çok düşük verimli cihazlar arasında % 60'ın üzerinde enerji tüketim farkı bulunduğu unutulmamalıdır.

Yeryüzünde yaşayan en küçük canlılar olan mikroplar milyarlarca yıldır varlığını sürdürüyor. Mikroplar, bitki veya hayvan olarak sınıflandırılamaz ve bölünerek çoğalırlar. Genelde bitki ve hayvanlar üzerinde asalak şekilde yaşamlarını sürdürürler. İnsanlar onların varlığını ancak 1683 yılında öğrendi. Mercek yapmayı hobi olarak benimseyen Hollandalı tüccar Antony van Leeuwenhoek merceklerle çalışırken çok küçük canlıların varlığını keşfetti. Mikropların hastalıklara yol açtığı ise 19. yüzyılın sonlarında anlaşıldı.

Mısır Piramitleri’nin yapımı hakkındaki gizem hâlâ çözülebilmiş değil. Firavunların mezarı olan bu piramitler, tarihin belli bir sürecinde yer üstüne yapılırken mezar soyguncularıyla baş edilemediği için belli bir süre sonra yer altına inşa edilmiştir fakat depremler, seller, kum fırtınaları gibi doğal afetler sonucu yer altındaki birçok firavun mezarı kaybolmuştur. Günümüze ulaşan piramitler yer üstüne yapılan, kısmen korunaklı olan üçgen şeklindeki piramitlerdir. Bu piramitlerden en önemlisi Giza Piramidi’dir.