Konu Başlık - 1

Doğa bilimciler, siyah beyaz çizgilere sahip zebralarla ilgili bir araştırma yaptı. Bu araştırmanın sonuçları zebraların siyah çizgilerinin beyaz çizgilerinden daha çok ısındığını gösterdi. Ayrıca ısı farkı oluştuğunda zebralar beyaz çizgilerini oluşturan kılları hareket ettirmeden siyah çizgilerini oluşturan kıllarını dikleştirebiliyor. Böylece vücutlarından ısıyı uzaklaştırıyor. Bu özellikleriyle zebralar, sıcak havalarda vücut ısılarını dengede tutabiliyor. Bazen de yüksek otlarla ve çalılarla kaplı düzlüklerde kendilerini avlamak isteyen canlıları vücutlarındaki çizgilerle şaşırtabiliyor.

Çizgi filmler, çocuğun dünyasına hitap eden hareketli görsellerdir. Bu filmler, çocuklar tarafından ilgi ile izlenen yapımlardır. Çizgi filmler çocukların dikkatini canlı tutmakta, düşünsel ve duygusal tepkilerini geliştirmektedir. Ayrıca kavramları öğrenmelerini kolaylaştırmakta, dinleme ve konuşma becerilerini de geliştirmektedir.

Ülkemizde balıkçılık genellikle denizlerimizde olmak üzere akarsu, göl ve barajlarda yapılmaktadır. Çeşitli büyüklükteki teknelerle açık denizlerde hamsi, levrek, lüfer, istavrit, çipura gibi balıklar avlanmaktadır. Akarsular ile göllerde ise alabalık ve sazan yakalanmaktadır. Bunun yanında kıyıya yakın yerlerde kurulan balık çiftliklerinde her mevsim sürekli balık üretilmektedir.

İnsan hayatı ve sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan hava kirliliğinin hayvanlar üzerinde de etkileri vardır. Bazı durumlarda daha fazla, bazı durumlarda ise daha az dirençli görünmelerine rağmen, yapılan deneyler hayvanların da hava kirliliğinden aynı şekilde zarar gördüğünü göstermektedir.

Gülümsemek beynimizi bir yarışmada ödül almak kadar mutlu eder. En lezzetli yiyeceklerden biri olan çikolata bile gülümsemekle yanşamaz. Hatta sevdiklerimizle birlikte olduğumuzda hissettiklerimizle aynı etkileri uyandırmaktadır. Kısacası beynimiz kendimizi iyi hissettiğimizde bize gülümsememiz gerektiğini söyler, gülümsediğimizde biz de beynimize iyi hissettiğimizi söyleriz. Bu mutluluk döngüsü böyle devam eder.

Atların tüylerini temizlemek için yapılan tımar, başlangıçta kolay gibi görünmeyebilir. Oysa nasıl yapılacağı bilinirse bu işin pek zor olmadığı anlaşılır. Tımara başlarken bacaklar açık ve dengeli bir durumda, attan biraz uzakta durulur. Atın başından kuyruğuna doğru, süpürür gibi boydan boya sıkıca çekilen bir fırçayla hayvan tımar edilir. Anlaşılacağı üzere isteyen herkes bu işlemi yapabilir.

Çağma yakışır yaşamayı
Sevmeyi, düşünmeyi, çalışmayı
Kısıtlayan tüm yasaklar
Yasalardan değil yalnız
Sözlüklerden bile atılmalı

İletişim kurmak için en çok kullandığımız yol, konuşmadır. Karşılıklı konuşarak yaptığımız iletişim, sözlü iletişimdir. Yazı yoluyla da iletişim kurabiliriz. Mektuplar, gazeteler, dergiler, kitaplar ya da yazılı işaretler aracılığı ile yaptığımız iletişim, yazılı iletişimi oluşturur.

Sabah kalkınca annemize ve babamıza “Günaydın!” deriz. Yolda bir tanıdıkla karşılaşınca “Merhaba!” deriz. Vedalaşırken “Hoşça kal!” deriz. Çalışan birine rastlayınca “Kolay gelsin!” , hasta olan birine “Geçmiş olsun!” deriz. Bu ifadelerle iletişimi başlatmış oluruz.

Ne kadar uzun boylu konuşuyor ve yazışıyoruz. On cümleyle anlatılabilecek bir şeyi, karşımızdakini bezdirene kadar anlatıyoruz. Konuşacaklarımızı bitirdiğimizi düşündüğümüz anda, “Eee, daha daha nasılsın?” gibi abuk sabuk bir cümle kuruyoruz. Yararsız sözlerle hem kendi zamanımızı hem karşımızdakilerin zamanını boşuna harcıyoruz.