12. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 3. Ünite: Şiir - Ünite Tekrar Testleri - Test Çöz - müfredata uygun testlerin ve cevap anahtarlarını eğitim sayfam da bulabilirsiniz.
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Türkiye Türkçesi
Heyder Baba, gün daluvı dağlasın,
Üzün gülsün, bulahların ağlasın,
Uşahlarun bir deste gül bağlasın,
Yel gelende ver getirsin bu yana,
Belke menim yatmış behtim oyana.
Heyder Baba, senin üzün ağ olsun.
Dört bir yanın bulağ olsun, bağ olsun.
Bizden sora senin başun sağ olsun,
Dünya gazov-gader, ölüm itimdi,
Dünya boyı oğulsuzdı, yetimdi.
I. metin
Aşılmaz dağlardan aşırdın beni
iyi olmaz dertlere düşürdün beni
Madem soysuz, bende gönlün yoğudu
Niye doğru yoldan şaşırdın beni
II. metin
Gamım pinhan dutardım ben dediler yâre kıl rûşen.
Disem ol bi-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı?
Değildim ben sana mâil, sen ettin aklımı zâil.
Bana ta'neyleyen gafil, seni görgeç utanmaz mı?
Klasik Türk şiirinde kendine has bir eda oluşturmayı başaran sanatçı, övme-övünme-yerme üçlüsüyle özetlenebilecek şiirini mübalağa ile beslemiştir. Mübalağa, vuzuh ve fahr gibi özellikleriyle sanatçı kendine özgü bir tarzın sahibidir. Sözü güzel söylemede ustalaşmış, söylemek istediğini mazmunlar arkasına saklamak yerine açıkça söylemeyi tercih etmiştir. Kasidelerinde tok ve gür bir ses, gazellerinde mûnis ve rindmeşrep bir anlayış mevcuttur. Naîmâ’nın yer verdiği bir rivayete göre IV. Murad, sarayda şairin Siham-ı Kaza adlı eserini okurken taht yakınına yıldırım düşmesini uğursuzluk kabul etmiş ve sanatçıya hicvi yasaklayıp onu görevinden azletmiştir.
Bir panelde geçen konuşmalar şöyledir:
Eren: İslamiyet’in etkisinde yazılmış eserler. “Adım Edip Ahmet’tir. Sözüm edep ve öğüttür. Bu kitabı, kendim gidersem sözüm kalsın diye yazdım.” sözleriyle yazılış amacı dile getirilen eserle başlamıştır.
Emre: Türkçenin Arapça ile boy ölçüşebilecek zenginlikte olduğunu kanıtlamak amacıyla yazılmış eser, bence bu dönemin şaheseridir.
Ekrem: Ben de aruz ölçüsü ve mesnevi nazım biçimiyle yazılan eser hakkında konuşacağım. Eserin alegorik yapısı yani dört kişinin dört ayrı unsuru simgelemesi bir ilktir.
Enver: 12. yüzyılda Ahmet Yesevi'nin yazdığı eser, özellikleriyle diğerlerinden tamamen ayrı kulvarda yer almaktadır.
Çağdaş Azerbaycan edebiyatının büyük şairlerindendir.
Farsça yazdığı şiirlerle İran’da büyük ün kazanmıştır.
Annesinin ‘Türkçe yaz, bir şey anlamıyorum." demesi
üzerine sanatçı, çocukluk yıllarındaki sosyal ve kültürel
yaşamı canlandıran ve adını bir dağdan alan Heyder
Baba’ya Selam şiirini yazmıştır.
Yokmuş bir âha ey gül-i ra'nâ tahammülün
Bağrın ne yakdun âteş-i hasretle bülbülün
• Bazı halk şairleri divan tertip etmiştir.
• Âşık Ömer, Gevheri gibi aşıklar, aruzun belli kalıplarıyla gazel ve murabba şeklinde şiirler yazmışlardır.
• XVI. yy. dan başlayarak Nedim ve Şeyh Galip gibi birçok divan şairi, hece ölçüsü ve dörtlükle şiir yazmıştır.
Gerçek şairin yapıtlarında maddî yaşamı aydınlatmak, dönemin zihniyetini şiirine yansıtmak gibi bir zorunluluğu yoktur. Onun şiirlerinde yüreğinin sesi her kelimesinde atmalıdır. Şair başarılı olmak için kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acılarını asıl kaynak olarak seçmelidir. Gerçek yaşamı ya da onunla bağıntılı konuları işleyen, okuruna ders vermeye kalkan şair, saman alevi gibi çabucak yanıp sönmeye mahkûmdur.
I. Ömrünü Kıbrıs Türk edebiyatının gelişmesi yolunda mücadeleleriyle geçiren sanatçı, Türk halk edebiyatı ile Türk tarihinden ve Akdeniz kültüründen esinlenerek yazdığı şiirleriyle tanınır. Kıyamet Günü Gözlemcileri, Yedi Telli, Uyurgezer yapıtlarından bazılarıdır,
II. Şairliğinin ve gazeteciliğinin yanı sıra Irak Türklerinin kültür, edebiyatı ve folkloruyla ilgili araştırmalar da yapmıştır. Üç ciltlik Kerkük Hoyrat ve Mânileri adlı yapıtı Türkiye'de yayımlamıştır.
III. Menim Dostlarım, Çınar, Şehitler, Dostluk Nağmesi gibi şiirleriyle tanınan sanatçı, Azeri edebiyatının en tanınmış şairidir. Şiirlerinde dil bilinci ve yurt sevgisi önemli bir yer tutar. Toplumsal aksaklıklar ve hayattaki çelişkiler de konulan arasındadır.
IV. Kazan Türkçesinin edebî bir dil olarak gelişmesine hizmet etmiş ve ‘Tatar edibi unvanıyla anılmıştır. Hareketli siyasî mücadelelerinin yanı sıra yazarlığı da ihmal etmeyen İshakî hayatı boyunca ondan fazla gazete ve dergi çıkarmış, bazıları yayımlanamamış elli kadar eser kaleme atmıştır.
Bir --- söyledim ki mevlid-i fermanda var
Müstezel maksûda yeter sâhib-i gürânda var
Bazıda var bazıda yok tesdik et hilaf değil
Zâhire söylenir ammâ mevcûd-ı pinhânda var
…
İsmini bilir herkes cismini görmüş değil
Sümmânî Hâlık deseler hakkında ezel hânda var