10. Sınıf: Felsefe -3. Ünite : Varlık Felsefesi - Varlık Felsefesi - Ünite Tekrar Testi - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Platon’a göre, evrende iki dünya ve buna dayalı iki bilgi çeşidi
vardır. Asıl gerçekliğin dünyası olan idealar dünyası değişmez,
kesin bilgilerin bulunduğu yer iken; meydana gelen ve
yok olan nesnelerin dünyası olan duyular alemi değişken ve
göreceli olan bilgileri içerir. Duyular dünyası idealar dünyasının
kopyasıdır. Bu yüzden insan ideaların bilgisine anımsama
ile ulaşır. Ona göre, felsefi erdemin koşulu olan gerçek bilginin
temeli ancak idealar dünyasında bulunabilir.
Demokritos’a göre hareket, atomların temel özelliğidir.
Atomlar boşlukta farklı hızlarla düşerler ve zamanda bir başlangıçları
yoktur. Bu düşüşte büyük olanlar küçüklere çarparak
onların yönlerini değiştirir. Böylece sonsuz bir vurma ve
çarpmalar dizisi başlar. Sonuç olarak da etrafımızda gördüğümüz
her şey bu çarpmaların ürünü olarak meydana gelir.
Bu düşme, çarpma, birleşme ve ayrılma olaylarında hiçbir
zaman rastlantı söz konusu değildir; mekanik bir zorunlulukla
ortaya çıkar. Evrende rastlantının yerine her şeyin birbirine
zorunlu olarak bağlı olduğu belirlenmiş bir olgular ve varlıklar
topluluğu vardır.
Metafizik, öncelikle, varlığı varlık olmak bakımından ele alan,
varlığın temel ilkelerini ve nedenlerini araştıran felsefe dalıdır.
Metafizik bu çerçevede ontoloji ile eş anlamlıdır. Metafizik
aynı zamanda Tanrı, ruh, ölümsüzlük, evrenin başı sonu
gibi konuları ele alır. Bu konularla ilgili sorulara salt düşünce
yoluyla yanıtlar getirir.
Hegel’e göre mutlak varlık olan Geist bir değişme, gelişme ve
harekettir. Geist, farkların ve karşıtlıkların ortaya konulmasıdır.
Ama karşıtlıklar Geist’ten tamamen bağımsız değillerdir,
Geist’in kendini gerçekleştirdiği birer duraktırlar. Varlık bu duraklardan
geçerek kendini gerçekleştirir. Çünkü Hegel’in “varlığı”
, değişirken doğanın ve insanın yeni biçimlerine bürünen
bir varlıktır.
Lao - Tse’nin kurucusu olduğu Taoizme göre, dış nesnel
dünyada gerçekten bir varlık veya nesne yoktur. Çünkü dış
dünyada her şey çelişkiler ve karşıtlıklar içindedir. Dış nesnel
dünyada gördüğümüz ya da “vardır” dediğimiz her şey gerçekte
var olmayan görünüşlerdir. Bu nedenle gözlediğimiz
tüm nesneler aldatıcı bir dünyanın var olmayan şeyleridir.
Aristoteles’e göre, nesnelerin özü, nesnenin ne olduğunu
ve daha sonra nasıl bir değişim içinde olacağını belirler. Bir
meşe palamutunun özü onu bir meşe ağacı yapma yönünde
değiştirmek ister. Bir kayanın özü rüzgârın ve yağmurun etkisiyle
parçalanıp, toprak olma yönündedir.
Fenomen, felsefede, insan bilincinden tam olarak bağımsız
olmayan, tam tersine belli şekillerde insan bilincine bağlı
olan ve bir anlamda insan zihni tarafından oluşturulan varlık
anlamına gelir. Yani, fenomen belli ve sınırlı algı olanaklarına
sahip olan insana göründüğü şekliyle varlıktır; insan için ve
insana göre olan varlıktır.
ilk Çağ sofist filozoflarından Gorgias’a göre (I) Hiçbir şey
varolamaz; çünkü herkesin üzerinde anlaşabileceği bir şey
yoktur. Bu nedenle varlıkla yokluk aynı şeydir. (II) Varolsa
bile bilinemez; varolanın bilgisinin doğru olması gerekir,
fakat doğru bilgi yoktur. (III) Bilinse bile başkalarına aktarılamaz,
anlatılamaz; varolmayanın ne kendisi ne de bilgisi
düşünülemez, öğretilemez.
ilk Çağ filozofu Elalı Zenon’a göre, hareket yoktur, düşünülemez.
Çünkü, hareket noktası ile varış noktası arasındaki
çizgi, sonsuz noktalardan meydana gelmektedir. Nokta yer
kaplamadığından sonsuz sayıda nokta da yer kaplamaz.
Öyleyse her mesafe sonsuzdur ve son noktaya ulaşılamaz.
Bu nedenle atılan bir ok hiçbir zaman hedefe ulaşamaz.