4. Sınıf : Türkçe - 4. Ünite : Okuduğunu Anlama - Ünite Tekrar Testleri - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Ne kadar da güzeldi ! Ceylan gibi ürkek bakışlı, gül yanaklı bir kızdı. Öyle bir ışığı vardı ki geceleyin yolumuzu aydınlatan aydı sanki.
Bazı insanlar sahip oldukları servetle övünürler. Paranın, bir insanı değerli yapacağına inanırlar. Oysa insanın değeri, davranışları ve aklı ile ölçülür.
Şiirden zevk almak demek, şiiri ezbere okumak değildir. Önemli olan anlam ve sesin bütünleştiği noktada, şiiri içten ve güzel okumaktır. Bu nedenle ister ezbere ister metne bağlı kalarak olsun, içten gelmediği sürece şiir okumaktan kimse zevk almaz.
Okuyan insanın düşünen ve sorgulayıcı bir yapısı vardır. İnsan okurken edindiği bilgiler sayesinde bakış açısını genişletir ve bu şekilde özgür olabilir. Özgürlüğüne kavuşan insan da robotlaşmaktan kurtulur. Bu nedenle...
Masal ülkesinin renk renk, kocaman kocaman gülleri olmuş. Hele hele kokuları, mis gibiymiş! Prenses her gün güllerin arasında dolaşır, onları öper, okşar, onlarla konuşurmuş.
Gençler, yaşça büyükleri eski kafalı olmakla yargılarlar. Ama bilmezler eskilerin İnsanî değerlere, ne kadar bağlı olduğunu. Bu nedenle doğrularla yanlışlar arasında karşılaştırma yapamazlar. Fark etmeden yanlışları doğru zannederek yaşamaya devam edecekler.
(I) İnsanlar her zaman, doğanın kendilerine vermiş olduğu güzellikleri daha da güzelleştirmeye çalışmışlar. (II) Makyaj yapmak da böyle bir eğilimin sonucu olsa gerek. (III) Etrafların daki her şeyi daha güzel yapmak için çaba sarf etmiştir insanlar. (IV) Söz gelimi Eski Mısır’da hem erkekler hem kadınlar makyaj yaparmış. (V) Mısırlılar, gözlerinin çevresine siyah boyalar sürer ve dudaklarını boyarlarmış.
Resimlerle bir şeyler anlatmak eski bir gelenektir. Kökeni Antik Mısır Uygarlığı'nın hiyeroglif yazısına uzanır. Eski Yunan Dönemi'ne ait vazolara veya Çinlilerin ipek kumaşlarına işlenmiş resimlerle anlatılan öykülerde de karşımıza çıkar. Bu tarihî örnekler, çizgi romanın ilk örnekleridir denebilir.
Yaratıcı olmayan insan, sanatçı da olamaz. Bir eseri taklit edip topluma sunmak, sanatçıdan çok toplumdan bir şeyler götürür çünkü toplumun aydınlatılmaya ihtiyacı vardır. Bu nedenle gerçek sanatçı, toplumu düşünen ve kendini topluma adamış olandır.
Köpek, sahibine bir şeyler anlatmak istediğinde onu burnu ile iter, kuyruğunu sallar. Konuşmayı beceremez, bunun için de duygu ve isteklerini vücudu ile anlatmak zorunda kalır.
Büyükannemi anımsıyorum.
Uzun olsaydı o günler!
Yere düşen ekmek parçasını
Öpüp başıma koyduğum günler.
Bu dünyada her şeyin
Başında sevgi gelir.
Sevgi güneşe benzer.
Onunla ısınır yer.
Biter onunla tohum.
(I) Galileo Galilei, modern bilimin öncüsüdür. (II) Keşiflerinin çoğu; gözlem ve deneye dayanır. (III) Adını taşıyan dürbününü icat edip astronomiyle uğraşmaya başlamıştır. (IV) Galilei, Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü açıkladığında, yetmiş yaşında, dinî bir mahkemede yargılandı. (V) Bilgin, bu duruşmanın sonunda Dünya'nın hareketsiz durduğunu söylemek zorunda kaldı.
Ben, çevremdeki arkadaşlarımı sık sık ararım; ama uzakta olanları o kadar çok arayamadığımdan yavaş yavaş unuturum.