4. Sınıf : Türkçe - 8. Ünite : Metin Türleri - Ünite Tekrar Testleri - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Düşünün boydan boya
Aynı çiçek, aynı renk
Biri diğerine denk
Sıkılmaz mı insan kırda?
İnsan dediğin sonra
Ne bir robot, ne bez bebek
Her biri birer çiçek
Benzer ışıyan yıldıza
Salih MERCANOĞLU
Bugün okulda tiyatro seçmeleri yapıldı. Ben de katıldım. Benimle birlikte birkaç kişiyi seçtiler. Haftaya aramızda bir eleme daha yapacaklarmış.
Sıcak, yazdan kalma bir sonbahar akşamında döndü eve ağabeyim. Onu o kadar uzun zamandır görmüyordum ki bu gelen o mu yoksa bir yabancı mı bilemiyordum. Öyle ki bana “Ağabeyin geldi.” dediklerinde önce sevindim, sonra neden sevindiğimi anlayamadım bile.
Hilmi Ağa, bir tekme vurarak yorganı fırlattı. Ufak tefek bir adam, başını yastığa sokmuş, sırtını çıkarmış, yüzükoyun yatıyor, kımıldamıyordu. Hayır, bu Eşref değildi. Memur, feneri ona doğrultunca gece karanlığına inat, yuvarlak aydınlığın ortasında kalan adam doğruldu. Şimdi bu yüzü herkes tanımıştı.
Eylül ayında başlayıp kırk gün süren kışlık yiyecek hazırlama sürecinden sonra herkese bir tembellik çökerdi. Harman sonunda ambarını dolduran halk, hükümet konağı altındaki sıra kahvelere toplanır, gevezelik edip kışı tasasızca karşılardı. Fakat bu yıl bir odun kıtlığı vardı. Veba, hayvanları kasıp kavurmuş, en yaman öküzleri devirmişti. On sekiz saat ötedeki ormandan kasabaya odun indirecek acar öküzler yoktu.
Annemin doğduğu kasabaya ilk defa o yaz geliyordum. Şanssızlık bu ya yolda arabam bozuldu. Yaşlıca | bir adam, traktörüyle geçerken dur- “Ş du ve bana yardım etti. Kimlerden ^ olduğumu sordu. Meğer annemin bitişik komşusuymuş yıllar önce.
Büyümek kaçınılmaz bir sondu
Ve ne zaman büyümeye başlasak
Elimizden bir oyuncak alındı
Bir acı tutuşturuldu.
Yusuf ALPER
Genç prens, gece gündüz demeden günlerce yol gitmiş. Bir ormana varmış. Bu ormanda bir cadı yaşıyormuş. Cadı, prens ormana adımını atar atmaz onun geldiğini anlamış. Hemen bir tuzak kurmuş.
Şimdi sana gösterdiğim ak bulutun ardına kayan, güneşte parıldayan şeylerin ne olduklarını söyleyebilirim. Onlar, gelecek bahar bozkırı yeşertmek için hava yolculuğuna çıkmış tohumlardı. Sonbaharda hep böyledir, yer ve gök bu tohumlarla doludur.
Edebiyatımızın en üretken yazarlarından 89 yaşındaki Adalet Ağaoğlu, yeni bir kitap yayımlıyor. “Düşme Korkusu” adıyla eylülde çıkacak kitap ile ilgili yazar, “Düşmek sadece yere düşmekten ibaret değil. Bir de manevi yanı var.” diyor.
(I) Öğretmen son ders herkesi tek tek tahtaya kaldıracağını söyleyince heyecanlandım. (II) Tahtaya çıkanlar kendilerine verilmiş olan şiirleri ezberlemişti. (III) Bense bugüne ezberleyeceğimizi bilmiyordum ve dün misafir geldiğinden bakamadım bile. (IV) Şiiri ezberlemediğimi gören öğretmenim bana kızınca da eve gelene kadar ağladım.