11. Sınıf - Felsefe - 4. Ünite : 18. Yüzyıl - 19. Yüzyıl Felsefesi - 18. Yüzyıl - 19. Yüzyıl Felsefesi - Ünite Tekrar Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Ancak fenomenleri bilebiliriz; fenomenler konusundaki bilgimizde mutlak değil, rölatiftir. Bir olayın özünün ya da ‘gerçek nedeninin ne olduğunu arayıp sormanın anlamı yoktur. Biz ancak bir olayın ‘art arda geliş’ ve ‘benzerlik’ bakımından öteki olaylarla olan ilişkilerinin ne olduğunu sorabiliriz. Değişmez olan bu ilişkilerden benzerlik bakımından olanlarına ‘kavramlar’ art arda geliş bakımından olanlarına da ‘fenomenlerin yasaları’ deriz. Bütün bilimsel bilginin anlamı da, fenomenlerin yasalarını öğrenerek, sonra bunların yardımıyla gelecek fenomenleri önceden bildirebilmektir.”
Comte, Fransız devriminin gerçekleştiği bir dönem yaşamıştır. Bu dönemde sosyal yapının bozulması insanlar üzerinde ciddi sarsıntılar meydana getirmiş, bu süreç içinde toplumu yeniden kurma çabaları ortaya çıkmıştır. Fransız devrimine gelinceye kadar genel olarak insanlığın aradığı şey, kişisel görüş ve ifade birliği, ahengi ve tutarlılığıdır. O zamana kadar bu ahenk, kilise tarafından sağlanıyordu. Fransız ihtilal sonucu bu ahenk kırılınca, Comte, bunu tekrar sağlamak yani toplumu yeniden düzenlemek için çareler aramaya başlamıştır. Bu çareleri de bilim ve felsefede aramıştır.
Saint Simon, fizik bilimi fiziki olayları önceden görmeyi onları kontrol altına almayı ve şekillendirmeyi mümkün kıldığı gibi, insanın ve toplumun davranışlarının da ancak insan ve toplumun bilim konusu yapılmasıyla yönlendirilebileceğini ileri sürer. Ona göre, bu yeni bilim, ancak doğa bilimlerinin prensiplerine dayandırılabilir.
Toricelli deneyinde, bir metre uzunluğunda bir ucu kapalı cam borunun içi tamamen civa ile doldurulur ve boru ters çevrilerek içi civa dolu üzeri açık bir kaba daldırılır. Bu sırada boru içindeki civanın bir bölümünün kaba boşaldığı, bir bölümünün de cam boru içinde 76 cm’de sabitlendiği gözlemlenir. Bütün civanın kaba boşalmamasının nedeni nedir? Açık kabın üzerindeki hava basıncı ile boru içindeki civa basıncının dengelenmesidir. Bu deney farklı genişliklerdeki borularla ne kadar tekrarlansa da yüksekliğin hep 76 cm’de sabitlendiği gözlemlenir. Böylelikle, deneyi yineleme olanağı hep açık olmak üzere, tümevarım yoluyla bir yasaya ulaşılır.
“Bir tek kişi dışarıda kalacak şekilde tüm insanlık bir düşüncede ve bu tek kişi başka bir düşüncede olsalardı, insanlık bu tek kişiyi susturmak hususunda, eğer gücü olsaydı, bu tek kişinin tüm insanlığı susturmasından daha haklı bir konumda olmazdı.”
İnsan aklının geçtiği evreleri betimleyen Comte, kendi dönemini kastederek, toplumların pozitif evreye ulaştığını, dolayısıyla bu evreye egemen olan zihniyetin de pozitif zihniyet, pozitif bilgi olduğunu söylemektedir. Ona göre, pozitif bilgi/bilim, insan yaşamının çeşitli alanlarında başarılı bir şekilde uygulanabilecek bir bilimdir.
Pozitivizme göre, insan zihninin mutlak kavramları elde etmesi, evrenin başlangıcını ve yöneldiği yeri, fenomenlerin asıl nedenlerini bilmesi imkansızdır, insan, iyi düzenlenmiş akıl yürütmenin ve gözlemin kullanımıyla yalnızca fenomenlerin gerçek yasalarını, değişmez nitelikteki art arda geliş ve benzeşim ilişkilerini keşfedebilir. Buna göre varlığın gizemi, çeşitli özel fenomenlerle kendi gerçek sınırlarına indirgenmiş olan, varlığı deneyle kanıtlanan birtakım olayların dayandığı sebep ve bu sebeplerin yol açtığı sonuçları bilmekle çözülebilir.
Auguste Comte’a göre, insan düşüncesi birbirini takip eden üç evreden geçer. “Üç Hal Kanunu” olarak da ifade ettiği bu evrelerden birinci evre, insan düşüncesinin olguları, aşkın bir varlıkla, doğaüstü güçlerle açıkladığı evredir. İkinci evre, insanların doğayı, doğa bulunduğu varsayılan gizil ve soyut güçlerle açıkladığı evredir. Üçüncü evre, insanın olguları doğanın yasalarıyla açıkladığı evredir.