7. Sınıf Din Kültürü ve ahlak bilgisi 4. Ünite : Allah'ın Kulu ve Elçisi Hz. Muhammed Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Kelime-i şehadet getirmek İslam’ın temel şartlarından ilkidir. Anlamı “Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şehadet ederim ki Hz. Muhammed (s.a.v.) onun kulu ve elçisidir.” şeklindedir. Bu sözü söylemeyen ve kalpten inanmayan bir insanın yaptığı ibadetlerin de Allah katında bir değeri yoktur.
Hz. Muhammed (s.a.v.) peygamberliğini duyurup kavmini doğru yola çağırmaya başlayınca Mekkeli müşrikler karşı çıkmışlardı. Kendi içlerinden seçilen sıradan bir insanın peygamber olamayacağını ancak Allah’ın elçi olarak bir melek indirmesi hâlinde iman edeceklerini dile getirmişlerdi.
Murat, Kur’an-ı Kerim’i baştan sona okuduğunda içerisinde birçok mucize barındırdığını keşfetmiştir. Geçmişte yaşamış toplumların başına gelen olaylardan örnek vererek bugüne çıkarım yapıldığını ve kelimeler arasında çok iyi bir ahenk olduğunu fark etmiştir. Murat, bu çıkarımlarından Kur’an-ı Kerim’in kesinlikle bir insan tarafından yazılmış olamayacağı sonucuna varmıştır.
Nurten Hanım, kızı Melike’ye Peygamber Efendimizin hayatını anlatırken şu özelliklerinden bahsetmiştir: “O da bizler gibi bir anne ve babadan dünyaya geldi. Evlendi ve çocukları oldu. Herkes gibi çalıştı ve ailesine baktı. Bazen güldü, bazen ağladı. Hatta hataları oldu ve tövbe etti. Eceli geldiğinde vefat etti.”
I. Peygamber Efendimiz insanlara rol model olarak gönderilmiştir.
II. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yaptıklarını değil söylediklerini uygulamalıyız.
III. Kur’an-ı Kerim’i anlayabilmek için Peygamberimizi iyi tanımalıyız.
• “(Ey Muhammed!) şüphesiz sen öleceksin ve
şüphesiz onlar da öleceklerdir.”
(Zümer suresi, 30. ayet.)
• “De ki: Allah dilemedikçe ben kendime bir zarar
verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı biliyor olsaydım, daha çok
hayır elde etmek isterdim ve bana kötülük dokunmazdı. Ben inanan bir kavim için sadece bir
uyarıcı ve müjdeleyiciyim.”
(A’râf suresi, 188. ayet.)