Ünite Tekrar Testleri - 1

Atalarımızın İlk Haberleşme Aracı “Tamtam”

İletişim becerisi insanoğlunu diğer canlılardan ayıran ve üstün kılan bir meziyet. Bu beceri, insan zekasının ürettiği teknik ve buluşlarla daha da gelişti ve bugün saniyeler içerisinde milyonlarca verinin aktarıldığı küresel bir dünya meydana getirdi. Şu an kola takılan saat büyüklüğündeki telefonlarla dünyanın öbür ucuna filmcikler yollasak da geçmişte haberleşmek bu kadar kolay değildi. Aslında her şey vurmalı çalgılarla başladı. İnsanoğlunun tüm iletişimini bu basit aletlerden çıkan tamtam sesleri sağlıyordu. Çünkü insanlar o yıllarda henüz düşüncelerini aktaracak bir dile bile sahip değillerdi. Ancak, aradan 200 bin yıl geçmesine rağmen bazı kabilelerde hala bu iletişim biçimi kullanılmaktadır.

Sayıları hızla artan online yayın platformları arasında rekabet yükselirken, dizi ve film severlerin de ilgileri televizyondan bu platformlara kayıyor. Online platformlara olan bu ilginin nedenlerinin başında dizi ve filmlere kaldığı yerden devam edebilme, reklamsız içerik izleyebilme ve birden fazla bölüme ulaşabilme imkanı yer alıyor. Hatta konunun nasıl devam edeceğine izleyicinin karar verebildiği interaktif dizi örnekleri de görebilmek mümkün. Yani bu platformlarda kontrol tamamen izleyicide. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, Türkiye’de 2019 itibarıyla ücretli yayın yapan platformların kullanım oranının %15 civarında olduğunu, özellikle Z Kuşağı olarak değerlendirilen 2000 ve sonrası doğan kuşakta bu platformlarının kullanımının %50 civarında olduğunu söyledi. “82 milyonluk Türkiye nüfusunun 59 milyonunun internet kullanıcısı olduğu düşünülürse internet üzerinden gerçekleştirilen video ve televizyon yayınlarının ön plana çıkacağını söylemek kuvvetle muhtemeldir” diyen Kırık’a göre, gelenekselden yeni medyaya bir kayış söz konusu ancak izleme eylemi devam ettiği sürece, televizyonlar da varlığını sürdürecek.

• “Küçük yaşlardan beri başarılı olacağıma inanıyordum, büyük hayallerim vardı.”(Eren BA Lİ-UDEMY’nin kurucusu)
• “Asla pes etme. Bugün zor, yarın daha zor olacak ama yarından sonra güneşin doğuşunu göreceksin (Jack MA- ALİBABA’nın kurucusu)
• “Aksilikler karşısında inancımı yitirmeden yola devam etme azmim başarılarımda büyük rol oynadı.” (Aziz SANCAR- Nobel ödülü sahibi)

Yapay Zeka Olduğuna İnanamayacağınız Kalitede Şiirler Yazan Türk Yapay Zeka: Deniz Yılmaz;

İnternette her geçen gün daha fazla popüler olan Deniz Yılmaz isimli bir şairin gerçek bir insan olmadığı, aslında bir yapay zeka olduğu anlaşıldı. Bager Akbay ismini biliyor musunuz? Muhtemelen bilmiyorsunuz, ancak biz söyleyelim. Kendileri, Türkiye’de geliştirdiği yapay zekaya bir kişilik belirleyip şiir yazdıran ve bu şiirlerini Posta gazetesinde yayınlatarak popüler birisi olmasını sağlayan gerçek bir dahi. Lisenin yarısında Tokyo’ya giderek eğitimine orada devam eden Akbay, üniversite için tekrar Türkiye’ye dönerek İTÜ Matematik Mühendisliği okumuş, ardından bir de Avustralya’ya giderek dijital sanatlar eğitimi almış. Bu kadar okumanın sonucu ne ola ki diyebilirsiniz, hemen söyleyelim; tamamen Türk şiir sanatına uygun şiirler yazan bir yapay zeka yazılımı. Yapay zekasına bir isim vererek bu isimle şiirler yazdıran Akbay, bu süreçte robot hakları üzerine çalışmalar yaptı. Hayvan haklarında hayvan yerine hayvan sevenlerin uğraştığını örnek göstererek robotlarda da aynı durumun geçerli olduğunu belirten Akbay, son dönemde kendisini tamamiyle yapay zekasına adamıştı. Deniz Yılmaz ismini verdiği yapay zekasına yavaş yavaş şiirler yazdırmaya başlayan Akbay, kelimeleri, uyağı ve hece ölçüsünü öğrenen yapay zekanın pek başarılı sonuçlar vermediğini gördü. Bu konuda daha iyi işler çıkarmak için kütüphanelerden yararlanmaya karar veren Akbay, Sabancı Üniversitesi ile ODTÜ’nün kütüphanesini kullanarak yapay zekasına daha çok bilgi aktarmış. Bu bilgiler sonucunda Deniz Yılmaz daha başarılı şiirler yazmayı başlamış. Bu sonucu da yetersiz bulan Akbay, yapay zekaya düzgün yazma modeli olan Markov n-gramlarını öğretmeye başlamış. Bunun ardından gerçek Deniz Yılmaz doğmuş diyebiliriz.

5 TL’nin arka yüzünde yer alan Aydın Sayılı 1913  yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. İlkokulu İstanbul’da ortaöğretimini Ankara’da tamamladıktan sonra sınava giren Sayılı, Harvard Üniversitesinde bilim tarihi okumaya hak kazanmış ve Amerika’ya eğitim almaya gitmiştir. 1942 senesinde Harvard Üniversitesinde doktora derecesi almıştır. Aydın Sayılı dünya bilim tarihi konusunda doktora derecesi alan dünyada ilk kişidir. Daha sonraki yıl Türkiye’ye dönen Sayılı, Ankara Üniversitesinde göreve başlamış ve profesör unvanı almıştır. Aydın Sayılı 1958 yılında ise Ordinaryüs Profesör unvanı almıştır. Ayrıca başarılarından ötürü yurt içinde ve yurt dışında birçok ödüle layık görülmüştür. 15 Ekim 1993 tarihinde 73 yaşında iken Ankara’da hayatını kaybetmiştir. 2009 yılında 5 TL’nin arka yüzüne resmi konulmuştur.

Son iki yılda atılan 6 milyar tweeti inceleyen Brand Watch, dünyanın emoji haritasını çıkardı. Emoji kullanımına göre en negatif ülkeler, en mutsuz topluluklar ve en karamsar eyaletler sıralandı. Elde edilen veriler konum bilgisine dayanarak ayrıldı. Araştırma sonucunda ABD’nin epeyce negatif olduğu anlaşıldı. En negatif 20 şehir ABD’de yer alıyor. En pozitif 15 şehir ise Hindistan’da. Türkiye’den ise 16,48 ile İstanbul, en negatif şehir olarak belirlendi.

(ÖZÇEKİM-2018)