1O. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 4. Ünite: Destan/ Efsane - Destan-Efsane Çeşitleri ve Özellikleri Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
(I) Bütün dünya edebiyatlarında olduğu gibi Türk edebiyatının da ilk örnekleri destanlardır. (II) Türk edebiyat geleneği içinde “destan" terimi birden fazla nazım şekli ve türü için kullanılmış ve kullanılmaktadır. (III) Klasik Türk edebiyatı nazım şekillerinden mesnevîlerin bir bölümü ve manzum hikâyeler destana benzer. (IV) Batı edebiyatında “epope” terimiyle anılan eserlerin tamamı da Türk edebiyatı geleneği içinde “destan” adı ile anılmaktadır. (V) Destanlar milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış bir kahramanın veya tarih olayının milletçe ortak sembol ve ifadelerle zenginleştirilmiş uzun mensur hikâyeleridir.
Bir gün elçileri, falcılarıyla birlikte Kiu-Lien'in sarayına geldiler.
Dediler ki:
- Hatun Dağı’nın varı yoğu, bütün bahtiyarlığı Kutlu Dağ denilen bu kaya parçasına bağlıdır. Türkleri zayıflatıp yıkmak istiyorsak bu kayayı onların elinden atmalıyız. Bu konuşmadan sonra varılan karar üzerine Çinliler, Kui-Lien'e karşılık olarak o kayanın kendilerine verilmesini istediler. Yeni Hakan, isteğin nereye varacağını düşünmeden ve umursamadan Çinlilerin arzusunu kabul etti, yurdunun bir parçası olan bu kayayı onlara verdi. Hâlbuki Kutlu Dağ bir kutsal kayaydı, bütün Uygur ülkesinin saadeti bu kayaya bağlıydı. Bu tılsımlı taş, Türk yurdunun bölünmez bütünlüğünü temsil ediyordu, düşmana verilirse bu bütünlük parçalanacak ve Türkeli’nin bütün saadeti de yok olacaktı.
Destandan alınmış bu parçadan yola çıkarak destanla ilgili olarak
I. Tamamı dilden dile anlatılagelen sözlü ürünlerdir.
II. Ait olduğu toplumların dinî inanış ve bakışlarını yansıtır.
III. Milletlerin var olma mücadelelerini anlatır.
IV. Konusu gerçek tarihî kişi ve olaylara dayanır.
I. Metin
Vaktiyle binlerce yılanın yaşadığı bir mağaraya yanlışlıkla giren bir adam, yılanlar tarafından yakalanıp padişahları Şahmeran'a götürülür. Adam Şahmeran’a kendisini öldürmemesi için yalvarır. Şahmeran adama canını bağışlayacağını ancak kendisini buradan çıkaramayacağını söyler. Şahmeran, yerini bilen birini serbest bırakarak kendi hayatını tehlikeye atmak istememektedir. Şahmeran adama çok iyi davranır. Abamın bir dediği iki edilmeden bütün ihtiyaçları karşılanır. Adam günlerinin büyük bölümünü Şahmeran’la sohbet ederek geçirir.
II. Metin
Geldi ana göğsünü, aldı emdi sütünü, istemedi bir daha, içmek kendi sütünü. Pişmemiş etler ister, aş yemek ister oldu, Etraftan şarap ister, eğlenmek ister oldu. Ansızın dile geldi, şiirler düzer oldu, Aradan kırk gün geçti, oynaşır, gezer oldu.
Destanlar ikiye ayrılır. Birincisi yazan belli olmayan, halkın meydana getirdiği --- destanlardır. Bunlar daha sonra bir şair tarafından yazıya geçirilmiştir. Bir şair tarafından doğal destana benzetilerek yazılan --- destanlarda ise şair kendi milletinin tarihinden çıkan olayları duygu ve düşüncelerini de katarak destanlaştırır.
- Dahhak
- Ağaç
- Simurg
- Zeus
- Işık
simgeleri;
I. İran,
II. Hint,
III. Türk,
IV. Yunan
Bir gün elçileri, falcılarıyla birlikte Kiu-Lien'in sarayına geldiler.
Dediler ki:
- Hatun Dağı’nın varı yoğu, bütün bahtiyarlığı Kutlu Dağ denilen bu kaya parçasına bağlıdır. Türkleri zayıflatıp yıkmak istiyorsak bu kayayı onların elinden atmalıyız. Bu konuşmadan sonra varılan karar üzerine Çinliler, Kui-Lien'e karşılık olarak o kayanın kendilerine verilmesini istediler. Yeni Hakan, isteğin nereye varacağını düşünmeden ve umursamadan Çinlilerin arzusunu kabul etti, yurdunun bir parçası olan bu kayayı onlara verdi. Hâlbuki Kutlu Dağ bir kutsal kayaydı, bütün Uygur ülkesinin saadeti bu kayaya bağlıydı. Bu tılsımlı taş, Türk yurdunun bölünmez bütünlüğünü temsil ediyordu, düşmana verilirse bu bütünlük parçalanacak ve Türkeli’nin bütün saadeti de yok olacaktı.
Destandan alınmış bu parçadan yola çıkarak destanla ilgili olarak
I. Tamamı dilden dile anlatılagelen sözlü ürünlerdir.
II. Ait olduğu toplumların dinî inanış ve bakışlarını yansıtır.
III. Milletlerin var olma mücadelelerini anlatır.
IV. Konusu gerçek tarihî kişi ve olaylara dayanır.
Bir gün elçileri, falcılarıyla birlikte Kiu-Lien'in sarayına geldiler.
Dediler ki:
- Hatun Dağı’nın varı yoğu, bütün bahtiyarlığı Kutlu Dağ denilen bu kaya parçasına bağlıdır. Türkleri zayıflatıp yıkmak istiyorsak bu kayayı onların elinden atmalıyız. Bu konuşmadan sonra varılan karar üzerine Çinliler, Kui-Lien'e karşılık olarak o kayanın kendilerine verilmesini istediler. Yeni Hakan, isteğin nereye varacağını düşünmeden ve umursamadan Çinlilerin arzusunu kabul etti, yurdunun bir parçası olan bu kayayı onlara verdi. Hâlbuki Kutlu Dağ bir kutsal kayaydı, bütün Uygur ülkesinin saadeti bu kayaya bağlıydı. Bu tılsımlı taş, Türk yurdunun bölünmez bütünlüğünü temsil ediyordu, düşmana verilirse bu bütünlük parçalanacak ve Türkeli’nin bütün saadeti de yok olacaktı.
Altay’da olmuş idi, bir çocuk doğmuş idi,
Dünyaya gelir iken nurlara boğmuş idi.
Yedi kurtlar uçmuşlar, koku alıp koşmuşlar,
“Çocuğu ver”, demişler, uluyarak coşmuşlar.
Annesi çok ağlamış, yüreğini dağlamış.
Çocuk da dile gelmiş, yarasını bağlamış.
Demiş: “Anne, sızlama! Oyala da ağlama!
“Yedi gün mühlet iste, işi bağla sağlama!"
Yedi gün mühlet dolmuş, annenin benzi solmuş.
Oğlan beşiği kırmış, bir civan yiğit olmuş.
Oğuz Kağan Destanı’nda; Oğuz Kağan’ın doğumu, çocukluğu ve evlenmesi insani sınırların ötesindedir. Bununla birlikte bir dileği olduğunda oturur Tanrı'ya yalvarır. Sık sık ava gider, gergedanı bakırdan silahlarıyla öldürür. Oğuz Kağan kendini kağan ilan edeceği zaman toplantı yapar ve şölen verir. Bu şölende kırk masa ve kırk sıra yaptırılır ve türlü yemekler yenerek türlü şaraplar içilir. Savaşlarda orduya liderlik eder. Yaptığı onca savaştan sonra yaşlanır ve topraklan oğulları arasında pay eder. Pay ederken gördüğü rüyanın yorumuna göre hareket eder.