9. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 4. Ünite : Gençlik ve Değerler Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Hz. Enes (r.a.) şöyle demiştir: “Bir gece Medine ahalisi bir sesle uyandı. Düşmanın Medine’ye baskın yaptığı söylentisi yayılmaya başladı. Uzaktan bir atlının Medine’ye yaklaştığı görüldü. Dikkatle baktıklarında bu kişinin Allah Resulü olduğunu anladılar. Allah Resulü baskın söylentisini duyunca kılıcını almış, eğersiz bir ata binerek tek başına etrafı kontrol etmeye gitmiş ve geri dönüyordu. Ahalinin yanına ulaştığında korkulacak bir şey olmadığını ve onlara evlerine gitmelerini söyledi.”
'' Allah'tan başka tanrı tanıma; sonra kınanmış ve yalnızlığa terkedilmiş olarak kalırsın. Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Eğer sen kendin dahi rabbinden umduğun bir lutfu beklemek durumunda (ihtiyaç içinde) olduğun için onlara ilgi gösteremiyorsan, hiç değilse kendilerine rahatlatıcı bir söz söyle Eli sıkı olma, eli açık da olma; sonra kınanacak kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin!" (İsrâ,17:21-26),
“Kul bir hata yaptığı zaman kalbinde siyah bir iz meydana gelir. Eğer kişi, o hatadan nefsini uzaklaştırır, af talep eder ve tövbede bulunursa kalbi cilalanarak leke silinir. Aynı günahı işlemeye devam ederse, kalpteki leke artırılır. Hatta bir zaman gelir, kalbi tamamen kaplar.”
Bu hadisten;
I. hatada ısrar edilmemelidir.
II. kalp temizliği insanın sorumluluğundadır.
III. günahlarda ısrara etmek kalbi karartır.
I. Kişinin sahip olduğu imkânları başkalarının istifadesine sunması, insanların sıkıntılarını gidermek için gönülden gelen iyilik yapma duygusudur.
II. Dürüstlüğün, doğruluğun ve güvenirliğin gereğidir. Onun yerine getirilmemesini Hz. Muhammed (s.a.v.) münafıklığın alametlerinden saymıştır.
Hz Muhammed (s.a.v.), insanı şerefli kılan tabii hakların hepsini, hiçbir ayrım gözetmeden bütün insanlara sunmuştur. Mekke’nin fethedildiği günlerde bir hırsızlık olayı meydana geldi. Tanınmış bir ailenin kızı hırsızlık yapınca yakınları perişan oldu. Resul-i Ekrem’in adalet ve eşitlik konusundaki titizliği bilindiği halde, ele güne rezil olmamak için onun sevdiği birini aracı yaptılar. Hz Muhammed (s.a.v.) den, kızın suçunu görmezden gelmesini istediler. Allah resulü, kendisinden böyle bir şey istenmesine çok üzüldü. Eskiden bazı milletlerin, hırsızlık yapan soyluları affettiklerini, bu suçu fakirler yapınca onlara ceza verdiklerini, işte bu ayrımcılık yüzünden Allah onları yok ettiğini haber verdi. Sonra da şöyle dedi: “Eğer kızım Fâtıma hırsızlık yapsaydı, ona da aynı cezayı verirdim.” (Buhârî)
Bu hadisle ilgili;
I. hırsızlık cezasının uygulanmasında zengin - fakir ayırımının olmadığı,
II. önceki dönemde yaşayanların başına gelen felâketlerden ibret alınması gerektiği,
III. insanlığın vazgeçilmez temel değerlerinden birinin de adalet olduğu
Ahlak, insanın bir amaca yönelik olarak kendi arzusu ile iyi davranışlarda bulunup kötülüklerden uzak kalmasıdır.
Bir toplumda genel kabul gören veya benimsenen her türlü duygu, düşünce, davranış ve kurala denir.
Doğruluk, eşitlik, denklik, denge, gerçeğe uygun hükmetme, doğru yolu izleme, dürüstlük, tarafsızlık gibi anlamlara gelen bu değer, sosyal yapıyı şekillendiren temel değerlerdendir. Bu değerin zıddı zulümdür. Zulüm olması gereken yere koymamaktır. Zulüm aynı zamanda haksızlık ve zorbalık etmek gibi anlamlara da gelir.