Ünite Tekrar Testleri - 3

Peygamberimiz, çocuklarının eğitimiyle yakından ilgilenir, onların güzel ahlak sahibi olmaları için özen gösterir ve herkese de bu tavsiyede bulunurdu.

Peygamberimizin bir çocuğu dışında bütün çocukları kendisinden önce vefat etmiştir. Peygamberimiz bir baba olarak onların acılarını yaşamış ve çok üzülmüştür.

Peygamberimiz torunları dünyaya geldiğinde kulaklarına ezan okumuş, onlar için kurban kesmiş ve zamanının önemli bir kısmını onlarla birlikte geçirmeye özen göstermiştir. Onun torunlarıyla yakından ilgilenmesi bazı insanların tuhafına gidiyordu. Örneğin Peygamberimiz’in bir gün torununu öptüğünü gören biri ona: “Benim on çocuğum var ama daha hiçbirini öpmedim.” deyince Peygamberimiz de ona, “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” diye karşılık vermiştir.

Peygamberimiz, kızı Hz. Fatıma yanına geldiği zaman ayağa kalkar, onu öper ve kendi yerine oturturdu. Yolculuğa çıkacağı zaman önce Hz. Fatıma’yı görür ve yolculuktan dönünce de ilk önce ona uğrardı.

Peygamberimiz, müşriklerin zulmünden kaçarak kocasıyla Habeşistan’a hicret eden kızı Hz. Rukiye’yi özler ondan bir süre haber alamayınca, Mekke’nin dışına çıkıp Habeşistan diyarından gelenlere kızını ve damadını sorardı. Bir defasında Habeşistan’dan gelen bir kadına kızını ve damadını sordu. Kadın, onları gördüğünü ve durumlarının iyi olduğunu söyleyince Hz. Muhammed (s.a.v.) çok sevindi ve Allah’a şükretti.

Hz. Muhammed'in (s.a.v.) torunları, onun gibi bir dedeleri olduğu için çok şanslıydı. Çünkü dedeleri kendileriyle oynar, şakalaşır ve onlarla ilgilenirdi.

Peygamberimizin Hz. Hatice ile olan evliliğinden dördü kız, ikisi erkek olmak üzere toplam altı çocuğu dünyaya geldi.

• “Çocuklarınıza ikram ediniz ve onları güzel terbiye ediniz.” (Hadis-i şerif)
• “Bir baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha değerli bir bağışta bulunamaz.” (Hadis-i şerif)

Peygamberimiz torunları dışında başka çocukları da sever, onlarla şakalaşır ve oyunlar oynardı. Örneğin, amcası Hz. Abbas’ın çocuklarını yan yana dizer ve sonra da karşılarına geçerek “Kim yanıma daha önce gelirse ona şunu vereceğim.” derdi. Onlar da koşarak gelirlerdi, ona sarılırlardı.

Peygamberimiz, çocuklarını her zaman sevmiş ve onlara vakit ayırmıştır. Aralarında bir ayrım yapmamış her zaman adil olmuştur. Onların fikirlerine değer vermiş, hayatlarını ilgilendiren önemli konularda mutlaka çocuklarının görüşünü almıştır.