Ünite Tekrar Testleri - 4

Hz. Peygamber hem çocuklarına hem de torunlarına karşı oldukça ilgili davranmış, onlardan desteğini hiçbir zaman esirgememiştir.

Bir gün Peygamberimiz’e kız torunu olan Ümame’nin çok hasta olduğu bildirilmişti. Bunun üzerine hemen kızı Hz. Zeynep’in evine giderek Ümame’yi kucağına alıp ona sarıldı. Kısa bir süre sonra torunu kucağında can verdiği zaman Peygamberimiz’in gözünden yaşlar süzülmeye başladı. Kendisine “Sen de mi ağlıyorsun ey Allah’ın Resulü?” diye sorulduğunda: “Bu gözyaşları, Allah’ın insanların gönüllerine koyduğu merhamettir. Göz ağlar, kalp üzülür. Biz ise sadece Rabb’imizin razı olacağı sözü söyleriz.” diye cevap vermiştir.

Sahabeden Üsame bin Zeyd (r.a.) şöyle bir olay anlatmaktadır: “Bir gece bir iş için Peygamberimiz’in evine giderek kapısını çaldım. Dışarıya çıktığında hırkasının altında iki kişi vardı. Bunların kimler olduğunu sorduğumda hırkasını açarak iki torununu gösterdi ve şöyle söyledi: “Bunlar benim oğullarım, benim kızımın oğulları Ey Allah’ım! Ben onları seviyorum. Senin de onları ve onları sevenleri sevmeni niyaz ediyorum.”

Bir gün Hz. Peygamber, kızı Hz. Fatıma’nın evine gider. Hz. Hüseyin içecek bir şey ister. Bunun üzerine Peygamberimiz, Hz. Hasan’a suyu uzatır. O esnada Hz. Hüseyin de su ister. Efendimiz, yavrucuğum, kardeşin suyu senden önce istedi. Önce kardeşine içerelim, sonra da sana içiririz der ve suyu Hz. Hasan’a verir. Hz. Ali ve Hz. Fatıma, çok şaşırırlar. Hz. Fatıma, “Sanırım siz, Hz. Hasan’ı daha çok seviyorsunuz.” der. Bunun üzerine Peygamberimiz, “Hayır, öyle değil. Ben Hasan’ı, Hüseyin’e tercih etmiyorum. Öncelik onun hakkıydı o suyu daha önce istemişti sıraya uymak gerekir.” der.

İslam dini, fazla tüketimi “israf” olarak nitelendirir. Allah’ın vermiş olduğu nimetleri ziyan etmemek gerekir. Çünkü İslam’da israf, haram olarak nitelendirilir.

Peygamberimiz’in evi âdeta bir okul gibiydi. Peygamberimiz evinde bir taraftan insanlara İslam’ı anlatırken diğer taraftan da eşiyle birlikte özellikle kadın ve çocuklara yönelik eğitim faaliyetlerinde bulunuyordu.

Bu metinden Hz. Peygamber’le ilgili;

I. ailesiyle birlikte hareket ettiği,
II. eğitime önem verdiği,
III. erkeklerin eğitilmesini istemediği

Peygamberimiz torunlarını çok severdi. Namaz kılarken torunları gelip Peygamberimiz’in sırtına çıkarlardı. Onların yaptıklarına kızmaz ve namaz kılmaya devam ederdi. Peygamberimiz, torunlarına karşı o kadar sıcak davranırdı ki torunları dedeleriyle birlikte olmaktan ve onunla oynamaktan çok keyif alırdı.

Peygamberimiz, sahabe çocuklarından Enes bin Malik’in kardeşi Ebu Umeyr’in serçesi öldüğünde onu ziyaret etmiş, şakalaşarak teselli etmiştir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ailesi evlerine gelen konukları en güzel şekilde ağırlar, onlara ikramda bulunurlardı. Onları güler yüzle karşılar, güler yüzle uğurlarlardı.

Peygamberimiz ve ailesi akrabalarıyla iyi ilişkiler kurarak herkese örnek olmuştur. Onlar akraba ziyaretini düzenli hâle getirmiş, insanları bu konuda teşvik etmiş ve bu yöndeki toplumsal sorumluluğa vurgu yapmıştır.