Ünite Tekrar Testleri - 10

Yeryüzünde adaletsizliğin ve kötülüklerin olmasını bir olumsuzluk olarak değerlendirmek ve bunun da sorumluluğunu Allah'a (c.c.) yüklemek insanın özgürlüğünü ve sorumluluğunu görmezden gelmek olur. Zira Allah (c.c.) insanı akıl ve irade sahibi olarak yaratmış, ona doğruyu ve güzeli anlatacak peygamber ve ilahi kitap göndermiştir. Yeryüzündeki kötülükler, insanın akıl ve iradesini kötü yönde kullanmasından kaynaklanmaktadır. Dünya hayatında kötü insanlar olduğu gibi iyi insanlar da vardır. Bu sebeple kötü insanlara bakıp kötülüklerden şikayet etmek yerine iyi insanlara bakıp iyiliğin hakim olması için çabalamak gerekir. Dünya hayatında iyilik ya da kötülük adına yapılan her bir eylemin ahirette karşılığını göreceğini bilen bir kimse hayatını kötülüklerden uzak bir şekilde yaşamaya gayret eder.

"Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabb'in, kullara (zerre kadar) zulmedici değildir.”

(Fussilet suresi, 46. ayet.)

Ayetten;

I. Hayrı ve şerri işleyen, insanın kendisidir.
II. Yapılan iyilik ve kötülüklerin sonucunu yine onları yapan kimse görecektir.
III. İslam, hayır ve şerri kabul etmez,

“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi yahut Hıristiyan veya Mecûsî yapar...”

(Buhârî, Tefsîr, (Rûm), 2)

Dış dünya sadece deneylerle ve duyularla bilinebilir. Dinin ve onun ilkeleri ilk dönem insanlarının kabulleridir ve bunları kabul etmek çağdışlılıktır. Dolayısıyla dinin metafizik etmenleri kabul edilemez.

Nihilizm, her türlü düzeni ve baskıyı şiddetle reddeder. Toplumda var olan düzene karşı çıkar. Siyasi otoriteyi, toplumsal baskıyı ve kontrolü asla tanımaz. Bu düşünceyi kabul edenler hiçbir iradeye boyun eğmemeyi bir ilke olarak benimserler. Dinin, devletin ve ailenin otoritesine bile karşı çıkmayı hayat felsefesi olarak görürler.