11. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 4. Ünite : İnançla İlgili Meseleler Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Tevhit inancına göre Allah vardır, birdir. Onun eşi, benzeri ve ortağı yoktur. Kâinatı, canlı ve cansız tüm varlıkları yaratan odur. Allah sonsuz güç ve ilim sahibidir. Evrendeki her şey onun ilmi, kudreti ve iradesi dâhilinde meydana gelmektedir.
Buna göre tevhit inancı;
I. Monoteizm,
II. Politeizm,
III. Ateizm
• “Ey Peygamber, kafirlerle ve münafıklarla cihad et ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!..” (Tevbe, 9:73)
• “Ey iman edenler, inkar edenlerden size en yakın olanlarla savaşın; sizde ‘bir güç ve caydırıcılık’ görsünler. Ve bilin ki gerçekten Allah takva sahipleriyle beraberdir.” (Tevbe, 9:123)
“İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.” (Fussilet, 41:34)
Allah, kâinatı mükemmel bir şekilde yaratmış, kurulan bir saat gibi düzenlemiş ve âlemi kendi haline bırakmıştır. Kâinattaki sebep-sonuç ilişkisinin zorunlu-luğundan dolayı insanın doğal sebeplere sarılması yeterlidir. Dolayısıyla insanın metafizik bir sebep olan duaya yönelmesine ihtiyacı yoktur. Allah’ın, yaratıcı vasfını kabul ettiği halde Allah’ın, peygamberlerle ve kitaplarla gönderdiği dini yükümlülükleri inkâr etmektedir.
Bu ayetler,
I. agnostisizm,
II. deizm,
III. ateizm
Tarihi araştırmaların bize gösterdiğine göre, Hz. İbrahim’in yaşadığı dönemde, özellikle de içinde yaşadığı toplumda, insanlar, yıldızlara, aya ve güneşe tapınmaktaydılar. Bununla birlikte bunlar, bütün müşrik topluluklar gibi, gökleri, yeri ve içindekilerini yaratan tek bir yaratıcının varlığına inanmaktaydılar. Nitekim Kur’an’ın pek çok ayetinde bu, açıkça dile getirilmektedir: ‘‘Onlara (müşriklere), ‘Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?’ diye sorsan, mutlaka ‘Allah’ derler.”(Ankebut suresi, 29. ayet)
• Bu inanç türünde karamsar dünya görüşüne dayanan anlamsızlık, saçmalık, kötümserlik, umutsuzluk hakimdir.
• Varlığı, hayatı ve insanı tek taraflı değerlendiren, kötülüklere odaklanarak bunalımlı bir ruh yapısıyla her zaman kötülükleri göz önünde tutan bir bakış açısıdır.
• Evrenin anlamsız ve amaçsız olduğunu, hayatın ve insanın değeri ya da anlamı olmadığını, kendisi için yaşanmaya değer hiçbir şeyin bulunmadığını savunur.
Sözlükte, bir şeyin olduğuna hükmetmek, onu bir olarak bilmek, bir şeyi diğerlerinden ayırarak onu tek kılmak, birlemek gibi anlamlara gelmektedir. Kavram olarak, mutlak anlamda Allah’ın bir olduğuna, O'ndan başka ilah bulunmadığına, ortağı ve benzeri olmaktan uzak bulunduğuna inanmayı ifade eder.
Her varlık, kendi yaratılışının gereğini yerine getirir ve var ediliş amacına uygun hareket eder. Bu anlamda da varlıklar Allah’ın gözetimi altındadırlar. Allah’ın, varlıkları gözetmesi onlar için belirli kanunlar koyması; varlıkların da bu tabiat kanunlarının dışına çıkamaması şeklinde gerçekleşir.