Yazım Kuralları - 1

(I) Hiç bir dil olduğu gibi kalmaz; gelişir ve değişir. (II) Dilin yapısı da toplumsal yaşamın koşullarına göre şekillenir. (III) Duygu ve düşüncelerin iletiminde kendine özgü bir dil gerekir. (IV) Dilin, düşünceyi oluşturan ve taşıyıp yayan bir araç olduğu söylene bilir. (V) Dillerin gelişimi toplumdan topluma değişiklik gösterir.

I. Reşat Nuri’nin Çalıkuşu Romanını hepiniz okumuşsunuzdur.
II. Resmî Gazete’nin bu ayki basımında yer verilmiş bu konuya.
III. Trabzon ilinin sınırları içinde, şirin bir kasaba burası.
IV. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin başkanı olmak için çalışıyor.
V. Ali Bey’in yaşadıkları roman olacak nitelikte olaylardı.

Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin her kelimesi büyük harfle başlar. Bununla birlikte özel ada dâhil olmayan sözler büyük harfle başlamaz.

Anne zannetme ki günler geçti de
Değişti evvel ki hissim git gide
Bir hırçın çocuğum değişmez huyum
Seneler geçsede ben yine buyum

Bir ulusun yüz yıllardır edindiği yaşam deneyimleri, yazıya geçmesede o ulusun diline, ata sözlerine, masallarına geçer. Orada kendine bir yerbulur. Nasrettin Hoca gibi… Hoca, tek satır yazmamışdır ancak fıkralarını, nüktelerini bilmiyen yoktur.

Düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildiren yön adlarının ve bölge, şehir gibi yer adlarının ilk harfleri büyük, ara yön adları bitişik, yer adından sonra gelen yön adlarının ilk harfleri ise küçük yazılır.