12. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 4. Ünite: Roman - Milli Edebiyat Romanı Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
- Batılı tarzda ilk modern romanımızdır.
- İlk edebî Türk romanıdır.
- Natüralizmin özelliklerini taşıyan, ilk köy romanıdır.
- İlk psikolojik romanımızdır.
Eser bir nesil romanıdır, üç neslin hikâyesini anlatır. Sosyal hayatın olguları yüzünden değişen insanlar bir arada yer alır romanda. Naim Efendi yeninin içinde direnen eskiyi temsil eder. Damadı Servet Bey ve ailesi, özellikle kızları Seniha’da devam eden tercihleriyle Tanzimat sonrasındaki Batılılaşmanın insan üzerinde meydana getirdiği değişimi yansıtır. Hakkı Celis romanın Çanakkale'ye giderek şehit düşen kişisi olarak son halkadır ve artık bireysel duygulanışlarından sıyrılarak sosyal hayatın endişeleri içinde duyarlıklar kazanan Türk insanının sembolüdür.
Asıl ismi Hüseyin Avni Finci olan sanatçı sanat hayatına, Millî Edebiyat Donemi'nde Türkçülük düşüncesiyle başlamış, Cumhuriyet Dönemi’nde de eser vermeye devam etmiştir. Dikmen Yıldızı, İki Süngü Arasında, Hayattan Hikâyeler, Sarı Zeybek gibi roman ve hikâyeleriyle tanınır.
(I) Reşat Nuri Güntekin, dönemin çeşitli dergilerinde, kolay okunan kısa öyküler yayımlayarak ve tiyatro hakkında eleştiri metinleri kaleme alarak edebiyat dünyasına girer. (II) İlk romanı ise Cemil Nimet takma adıyla yayımladığı Harabelerin Çiçeği'dir. (III) Kendisinin o günden sonra “Çalıkuşu yazarı" olarak anılmasını sağlayan Çalıkuşu, Feride ile Kamuran’ın aşkı üzerine kuruludur. (IV) Çalıkuşu, öncelikle “Soytarının Kızı" adıyla bir tiyatro eseri olarak kaleme alınmış, Darülbedayi'nin yapıtın sahnelemeyi reddetmesi nedeniyle romanlaştırılmıştır. (V) Yazar bu romanından sonra peş peşe yayımladığı romanları ve Anadolu Notları adlı gezi yazısıyla üretkenliğini ortaya koymuştur.
Sanat hayatına Fecriati Dönemi'nde başlayan sanatçı, önce ferdiyetçi sanat anlayışına bağlı kalmış, daha sonra toplum hayatımızdaki sorunları, değişimleri ve acı gerçekleri bütün ayrıntılarıyla anlatmıştır. Sade bir dil ve içten üslupla yazmıştır. Tanzimat’tan Cumhuriyet Dönemi’ne kadarki zamanda meydana gelen siyasi ve toplumsal değişmeleri, birbirini tamamlayan bir roman zinciri içinde işlemiştir. Örneğin bir romanında işgal zamanlarında İstanbul’daki ahlak bozukluklarını anlatmıştır.
Ahmet Celal, henüz 35 yaşında olmasına rağmen hayli karamsar ve umutsuz bir aydın tipidir. 1. Dünya Savaşı’nda kolunu yitirmesi, onu daha da mutsuz, yaşama küskün bir hale getirmiştir. Yalnızlığına ortak olması için her konuda yazar. Kolunu vatan uğruna kaybetmesi nedeniyle takdir görmeyince sitem dolu bir hale bürünür. Bu yönüyle bencil bir özellikte taşır. Köylüden kendini üstün gördüğü için ukalalık ve bilmişlik yapar. Emine’ye olan aşkı konusunda epey bir süre cesaretsiz davranışlar sergiler. Yaşadıklarını kadere bağlayan çaresiz, kaderci bir görüşe sahiptir.
Refik Halit Karay'ın ilk romanı olmasının yanında İstanbul'un değişen simasına dikkat çekmesi yönüyle de ayrı bir öneme sahiptir. Refik Halit, içinde yaşadığı şehir ile tanık olduğu simaları tasvir ve tahlil ederken II. Abdülhamit devri, II. Meşrutiyet, ittihat ve Terakki dönemlerini de eleştirir. II. Meşrutiyet öncesi ve sonrasında İstanbul'da yüksek memurlar, aile ilişkileri, siyasi ve savaş yıllarında zengin olan insanlar İsmet'in hatıraları şeklinde ve her birinde farklı kişi ve çevrelerin anlatıldığı altı bölümden oluşmaktadır.
Geleneksel Türk tiyatrosu hakkında ayrıntılı bilgiler veren sanatçı, çocukluğunda gittiği karagöz ve orta oyunlarından edindiği izlenimlerden eserinde yararlandığını şöyle ifade etmektedir; “Ramazan gecelerinde Ahmet Ağa, beni karagöz ve orta oyunu izlemeye götürüyordu. Bunlar, Üsküdar’da büyük bir kahvede oynanırdı. Kız, erkek alay alay çocuk hatta büyükler kahvenin bahçesine dolardı. İlkin Soytarının Kızı adıyla ve İngilizce olarak basılan eserimdeki Kız Tevfik tipi, bu akşamların bende bıraktığı izlenimlerden çok şey almıştır.
Yakup Kadri, toplumumuzun Tanzimat'tan günümüze değin geçirdiği aşamaları, çalkantıları seri hâlindeki romanlarında göstermeye çalışmıştır. Örneğin Hep O Şarkı’da Abdülaziz Dönemi’ni, Bir Sürgünde II. Abdülhamit Dönemi'ni ve Jön Türkleri, --- adlı romanında Doğu-Batı ikilemini üç kuşak çatışması hâlinde, adlı romanında ise Kurtuluş Savaşı yıllarında aydın-halk ilişkilerini işlemiştir.