12. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 4. Ünite: Roman - Tanzimat Romanı Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
I. Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi gibi I. dönem sanatçıları Toplum için sanat anlayışıyla eser vermişlerdir.
II. “Sanat için sanat görüşünü benimseyen Recaizade Mahmut Ekrem. Abdülhak Hamit Tarhan, Sami Paşazade Sezai II. dönem sanatçılarıdır.
III. Özellikle İlk dönemde yetişen sanatçılar Fransız devrimci yazarların (Voltaire, Rousseou...) etkisi altında kalıp eserlerinde zulüm, haksızlık, yolsuzluk ve cehalete karşı mücadeleye girmişlerdir.
IV. Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra 1860 yılında yayımlanan ve ilk özel gazetemiz sayılan Tercüman-ı Ahval ile dönem başlar.
V. Batılı ilk örneklerin verildiği Tanzimat II. dönemde romanda Batlılı tekniklere ulaşılmıştır.
Tanzimat sanatçıları, uzun yıllar benzer konular üzerinde oyalanmışlardır. Söz gelişi Şinasi’nin Şair Evlenmesi piyesinde yaptığını, ilk romancımız Şemsettin Sami, --- romana uygular. Romantik aşkları ve görmeden evlenmeleri konu alan bu roman, görücülük geleneği üzerinde herhangi bir eleştiri getirmeden mevcut olanı vermekle yetinir.
Türk okurunun bugünkü anlamda romanla ilk kez karşılaştığı Tanzimat Dönemi'nde ---
I. sanatçılar, geleneksel kültür mirası içinde yetiştiklerinden geleneksel öyküleme formlarının ikliminden kopamazlar.
II. sadeleşme savunulsa da Türkçe henüz, yaşanılan hayatın ve İnsanın her türlü görünüşünü ve ruhsal durumunu ifade edebilecek bir kıvama ulaşmamıştır.
III. romancıların ortak amacı, halka seslenen bir roman türü geliştirmek; Batılılaşma ile gelen sosyal ve kültürel değişimi halka mal etmek ve halkı onlar hakkında bilgilendirmektir.
I. Dönemin şartlarından dolayı sadece tarihten alınan konulara yer verilmiştir.
II. Kişiler tek yönleriyle ele alınmıştır, iyiler ödüllendirilirken kötüler cezalandırılmıştır.
III. Romanın akışı yer yer durdurularak okuyucuya bilgi verilmiştir.
IV. Türün ilk örnekleri olduğu için romanlar teknik yönden zayıftır.
V. Uzun betimlemelere ve beklenmedik tesadüflere (rastlantılara) sıklıkla başvurulur.
• “Burada amacımız Felatun Beyi eleştirmek değil, onun bütün hallerini okuyucuya olduğu gibi sunmaktır." (S.11)
• “Siz bu iki fikrin hangisini onaylarsınız? Biz Rakım’ı tasvip ederiz" (s.58)
• “Orada kiminle karşılaşsa iyi? Felatun Beyle! Adam bırak şu şımarık ukalayı be! Nasıl bırakırız. Hikâyemizin yarısına ortak olan bu kişiyi nasıl bırakırız? O hoppayı bu hikâyeye hiç kalmamalıydı. Kalmamalıydık ama katmış bulunduk. Hem Felatun Bey’e bu derece kızgınlık neden? Yoksa herifin şu alafrangalığını mı çekemez oldunuz?" (s. 138)
Bu parçalardan hareketle romanla ilgili olarak
I. Romanın kurmaca olduğu okura hissettirilir.
II. Romantizmden hareketle anlatıcı, kurmacanın etkin bir figürü hâline getirilir.
III. Kurmaca ile gerçeklik arasındaki sınır belirginleştirilir.
IV. Doğrudan veya dolaylı biçimde okurla iletişim kurulur.
Doğalcı bir yol tutan --- , ilk dönemdeki romantik eserlerinden sonra ön sözünde realizmin savunmasını yaptığı ve roman diye nitelendirdiği, uzun-öykü özellikli --- romanını realist-natüralist bir anlayışla kaleme alır. Antalya'nın Beymelik köyündeki köylülerin yaşam mücadelesini gerçeğe bağlı kalarak anlattığı bu eser, edebiyatımızda köye yönelişin ilk adımı sayılır.
Tanzimat Dönemi romanlarının hemen hepsinde olayların tamamı birinci derecedeki kahramanın çevresinde oluşur. Zaman ve yerle bütünleşmiş hayat değil kahramanın bireysel istekleri söz konusudur. Bireyin hayatla ilişkisi yok denecek kadar azdır. Kahraman, bir tavrın, bir dünya görüşünün prototipleri durumundadır, intibahın --- bir mirasyedi, Araba Sevdasının --- bir züppe, Sergüzeştin --- paşazadedir.
Edebiyatımızın ilk kadın romancılarından olan Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Âliye Hanım’a ait bir romandır. Kıskançlık temalı eser, aşk ve evlilik entrikaları üzerine kuruludur. Baskı ile yapılan evliliğin yol açacağı mutsuzluklar ve kadının ilk aşkından sonra yeniden sevebileceği fikri ile yazılmış bir eserdir. Romanın sonunda Ahmet Mithat Efendi’nin eserlerinde gördüğümüz ders çıkarma düşüncesi vardır.
Türk romanında kölelik (esaret) denince akla gelen ilk romandır. Küçük yaşta Kafkasya’dan esir olarak getirilen --- adlı kızın içli dramının anlatıldığı --- romanında, esir ticareti gerçekçi bakış açısıyla işlenir. Roman kronolojik ve realist bir zaman düzenlemesi içindeki kurgusuyla diğer romanlardan ayrılır. Ayrıca romanda mekân, (Asaf Paşa konağı) sadece dekoratif bir unsur olarak değil, kahramanların iç dünyasıyla paralel bir yansıtmacı olarak verilmesiyle de başarılıdır.