12. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 4. Ünite: Roman - Ünite Tekrar Testleri - Test Çöz - Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Suat, ara sıra gözlerini dikişinden kaldırıp yeşil köpüklü denizde beyaz yelkeniyle uçan kotraya bakıyordu. Dalgın, yalnız, meşguldü. Kalbi sürekli bir heyecan ile onu işini bırakıp gözleriyle sandalı izlemek ve aramaya yöneltiyordu. Süreyya’nın verdiği güvenceye rağmen şiddetli rüzgârlarda teknenin devrileceğinden korkuyordu. Sandalın geldiği günden beri Süreyya, rüzgâr buldukça fırsatı kaçırmıyor, hemen balkona çıkıp sandalcıya sesleniyordu. Bu ses, Suat’ın şimdi korkulu rüyası olmuştu. Durgun yaşamı da bir fırtına acımasızlığıyla tekrar ediyordu. Önce birlikte olmak için birlikte çıkmak istemişti. Ancak deniz onu harap ediyor, günlerce sersem bırakıyordu. Onun için burada karşıdan onun gezdiğine bakarak bin heyecanla bekliyordu. Kendini aldatmak için eline aldığı dikiş bazen dalgınlıktan yanlış oluyor, sonra sökmek zorunda kalıyordu
Böylece kitabın bana anlattıklarını yazarken gideceğim yerlerin bilinci ağır ağır içime işledi ve yavaş yavaş başka bir insana dönüştüğümü mutlulukla hissettim. Çok sonra, aldığı yoldan memnun olan bir yolcu gibi doldurduğum sayfalara göz atarken dönüşmekte olduğum yeni insanın kim olduğunu apaçık gördüm. Masada oturup kitabı cümle cümle defterine yazan ve yazdıkça aradığı hayata çıkan yolun yönünü sezen o kişi bendim. Bir kitap okuyup bütün hayatı değişen, âşık olan, yeni bir hayata doğru yol alacağını hisseden o kişi bendim. Yatmadan önce annesinin, kapısını tıklatıp, “sabahlara kadar yazıyorsun, bari sigara içme,” dediği kişi bendim. Gecenin sesleri kesilince, mahallede yalnızca uzaktan uzağa havlayan köpek sürülerinin ulumalarının duyulduğu saatte masasından kalkıp haftalardır okuduğu kitaba, o kitabın ilhamıyla doldurduğu defterin sayfalarına son bir kere daha bakan bendim.
Başkomiser Nevzat, Ahmet Ümit’in Karanlıkta Koşanlardan Kırlangıç Çığlığı’na kadar birçok romanında yer alan alaturka bir İstanbulludur. Zaman zaman onu yolda bırakan 58 model Renault marka otomobile sahiptir. Osmanlı mutfağı ile Türk sanat müziğini sever. Karısını ve kızını, bir patlama sonucu kaybetmiş ve olayın failini hiçbir zaman bulamamıştır. Yalnız, hüzünlü, suskun bir adamdır. Yanında laboratuvar uzmanı Zeynep ve yardımcısı Ali Komiser vardır, ikisi Kavim romanında yakınlaşmaya başlamışlardır.
Aybüke Öğretmen, işlediği sanatçıyı, 'Tanzimat'tan Cumhuriyet sonrasına uzanan bir zaman diliminin romanına konu edinmiştir. Büyük değişimlerin ve bunalımların yer aldığı bu zaman dilimi içinde, kuşaklar arasındaki görüş farklılıklarını ve çatışmaları, halk-aydın çelişkisini işlemiştir. Öyle ki tarihsel ve sosyal olayları yansıttığı romanları birbirini bütünleyen bir zincirleniş içinde, çağdaş, siyasal ve sosyal tarihimizin panoramasını vermektedir.”
sözleriyle tanıttıktan sonra yazarın romanlarıyla ilgili olarak adımları aşağıda verilen bilgileri öğrencilerine aktarıyor.
I. adım: Kiralık Konakta modernleşme sürecinde apartman ile konak hayatını, dede-torun arasındaki hayat tarzı ve zevk farklılığı çevresinde işlemiştir.
II. adım: Hüküm Gecesinde ittihat ve Terakki yıllarını, gazeteci Ahmet Kerim'in yaşadıkları çevresinde anlatmıştır.
III. adım: Yabarı'da Kurtuluş Savaşı öncesi Türk aydını ile Türk köylüsü arasındaki derin uçurumu, romana has kurgu ile gözler önüne sermeye çalışmıştır.
IV. adım: İki cilt halinde 1953-1954'te yayımladığı Sodom ve Gomore'de, Cumhuriyet’in kuruluşundan Demokrat Partinin iktidara geldiği zamana kadar geçen süreci, değişik zihniyetleri temsil eden kişiler ve olgular çerçevesinde bir bütünün değişik kolları olarak dikkatlere sunmuştur.
V. adım: Nur Baba'da gerçek kimliğinden uzaklaştırılan tekke hayatını, tekke şeyhinin (Nuri) yaşadıkları ile anlatmıştır.
Millî Edebiyat Dönemi sanatçılarından olan --- , eserlerinin merkezine Anadolu'da yaşamayı seçen idealist, aydın Türk kadınını yerleştirir. Sanatçı, romanı “İstanbul Kızı” adıyla oyun olarak yazmış ancak savaş koşullarında sahneleme olanağı bulamayınca "Çalıkuşu" adıyla roman olarak yayımlamıştır. Aynı dönemde etkili olan --- , Türk toplumunun Tanzimat’tan Cumhuriyete kadar yaşadığı sosyal değişim ve krizleri başarıyla yansıtmıştır. İlk romanı olan Kiralık Konakta Tanzimat’la başlayıp Çanakkale Savaşı’na kadar süren yıllardaki üç ayrı kuşağın yaşadığı değişimi ve çatışmayı anlatır.
--- gerek konusu gerekse de kurgusuyla Orhan Pamuk’un en fazla okunan ve sevilen kitabı olma özelliği kazanmıştır. Romanda bir iç yolculuk hikâyesi ile Şeyh Galip, Mevlânâ Celâleddin Rûmî ve Hüsn û Aşka göndermeler yapılır. Roman, geleneksel Şark hikâyeciliği yöntemiyle tasavvuf motiflerini kullanan, postmodern bir “kendini bulma" “kendisi olma” hikâyesidir. Galip’in kendisini terk eden karısı Rüya'yı ve köşe yazarı akrabası Celal’i İstanbul sokaklarında ararken aslında kendi içine yolculuk yapmasını ve kendini bulmasını konu edinir. Şeyh Galip’in kahramanı Aşk’ın Hüsn’ü bulmak için yollarda çektiği sıkıntılar, seyr ü sülükte çekilen çileyi simgeler. Orhan Pamuk da Galip’i İstanbul sokaklarında dolaştırarak “kendisi olma” uğruna çile çekmesini ister. Galip, bu yolculuk sonrasında Rüya’yı, Aşk'ın Hüsn’ü bulduğu yer olan yüreğinde bulur, mürşit rolünü üstlenen Celal Sâlik'in yerine geçerek benlik dönüşümü yaşar. Gazeteye köşe yazıları gönderen Galip, Mevlânâ’yı temsil eden Celâl vasıtasıyla Mevlânâ ite bütünleşir. Romanda "kendimiz olma” teması üzerinden toplumun çeşitli sorunları da ele alınır.
İsimle Ateş Arasında, tasavvufî dili ve argümanları kullanan bir romandır. Romanda iki hikâye yer alır, ilki. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılma sürecini birçok anlatıcı aracılığıyla hikâye eder, İkincisi ise Numan ile Nihâde arasındaki aşkı anlatır. Romanın adında yer alan kavramlar, romanın tasavvufî içeriğiyle yakından ilgilidir; isim, tasavvufî bir manâ taşır. İsim, varlıkları yani kesreti temsiL eder. Ateş ise aşkı, vahdeti temsil eder. Yeniçeri ile padişah arasındaki ilişkinin gerektirdiği gibi yeniçeri padişaha kul olduğunda ateşi simgeler. Yeniçeri ile padişah arasındaki efendi-kul ilişkisi, yeniçerilerin dünya sevgisine yani kesrete düşmeleriyle başlayan süreçte bozulur ve sonunda yeniçerilerin varlığı anlamına
gelen isimleri defterden silinir. Bu olay, Yeniçeri Ocağı’nın kapatılması demektir. Böylece yeniçeriler kesretten vahdete ulaşamadan yok olurlar
Romanda modern teknikler yoluyla insanlık ve dinler tarihine göndermeler yapılır. Romanda Yahudi filozof İbni Meymun’a ait Diriliş Risalesi'nden doğrudan alıntılanan şu söz ile romanın tezi açıklanır: “iyilerin ödülü, âhiret hayatının güzelliklerini yaşamaya uygun olmalıdır. Günahkârların cezası ise onların ölüp ortadan kalkmalarıdır. Çünkü onlar, âhiret hayatının güzelliklerine lâyık değillerdir. Günahkârlar kötülüklerinden dolayı öte dünyadan mahrum olurlar ve tıpkı hayvanlar gibi yok olup giderler.”
Aybüke Öğretmen, işlediği sanatçıyı, 'Tanzimat'tan Cumhuriyet sonrasına uzanan bir zaman diliminin romanına konu edinmiştir. Büyük değişimlerin ve bunalımların yer aldığı bu zaman dilimi içinde, kuşaklar arasındaki görüş farklılıklarını ve çatışmaları, halk-aydın çelişkisini işlemiştir. Öyle ki tarihsel ve sosyal olayları yansıttığı romanları birbirini bütünleyen bir zincirleniş içinde, çağdaş, siyasal ve sosyal tarihimizin panoramasını vermektedir.”
sözleriyle tanıttıktan sonra yazarın romanlarıyla ilgili olarak adımları aşağıda verilen bilgileri öğrencilerine aktarıyor.
I. adım: Kiralık Konakta modernleşme sürecinde apartman ile konak hayatını, dede-torun arasındaki hayat tarzı ve zevk farklılığı çevresinde işlemiştir.
II. adım: Hüküm Gecesinde ittihat ve Terakki yıllarını, gazeteci Ahmet Kerim'in yaşadıkları çevresinde anlatmıştır.
III. adım: Yabarı'da Kurtuluş Savaşı öncesi Türk aydını ile Türk köylüsü arasındaki derin uçurumu, romana has kurgu ile gözler önüne sermeye çalışmıştır.
IV. adım: İki cilt halinde 1953-1954'te yayımladığı Sodom ve Gomore'de, Cumhuriyet’in kuruluşundan Demokrat Partinin iktidara geldiği zamana kadar geçen süreci, değişik zihniyetleri temsil eden kişiler ve olgular çerçevesinde bir bütünün değişik kolları olarak dikkatlere sunmuştur.
V. adım: Nur Baba'da gerçek kimliğinden uzaklaştırılan tekke hayatını, tekke şeyhinin (Nuri) yaşadıkları ile anlatmıştır.
1980’li yazarlar arasında Kaçış romanlarıyla --- , kadın sorunlarından çok kadını yazan bir roman yazarı olarak dikkati çeker. Romanlarında kadınların eksik ve yanlış algıladıklarını yansıtmayı amaçlamıştır. Kadınları bu yönden ele alırken siyasal yaşamımızda geçirilen evrelerden de uzak kalmadığı dikkati çekiyor. Bu bağlamda; Kaçışta Demokrat Parti’nin başka son dönemini; Islak Güneşte çok partili dönemin başlangıcını; Cadı Ağacı’nda 1971 öncesini. Tutsaklarda 1971 olayını ve duruşmaları buluyoruz. Bir Göçmen Kuştu O'da Osmanlının sonlarına değin inerek Cumhuriyet Dönemi'ne gelen yazar, Kadın Destanında, Gılgamış Destanı'nın bir öğesinden hareket ederek daha gerilere gitmiştir. Bu romanın ilgi çeken yanı, geleneksel destan biçimi kullanılarak, koşuk biçiminde yazılmış olmasıdır. Şiirsel bir dille yazılan romanda, kadına bakış politikası irdelenip, günümüz kadınlarına değin gelen sorunlar söz konusu edilmiştir