Ünite Tekrar Testleri - 2

İki yıl sonunda resim hocası Bedri Rahmi’nin babasına “Ne yap yap oğlunu bir an evvel Avrupa’ya gönder, o benden alacağını aldı.” dedi. Ama olanaklar kısıtlıydı. Çözüm Sabahattin Eyüboğlu’ndan geldi. Fransa’da burslu okuyan ağabeyi kursunu kardeşiyle paylaşmayı göze alarak onu yanında götürdü. Bir yanda merak, heyecan, tutku dolu bir öğrenci; diğer yanda müzeleri, imrenilecek ressamları içinde barındırarak ışıl ışıl parlayan Paris ve Van Gogh... Bu bir dönüm noktasıydı.

Kötü bir koşul içinde olanlara ya da ağır bir işle uğraşanlara hiç tat vermeyen, onları rahatsız eden kimi durumlar vardır. Onların bu hâlinden habersiz olanlara o durum ya da iş kolay, hoş ve sevimli gelir. Bu kişiler, ne zaman ki olup bitenleri tüm çıplaklığıyla görürler, işte o zaman gerçeğin farkında olduklarından yanıldıklarını anlarlar.

(1) Kışın ortalıkta neredeyse hiç yiyecek olmadığı için birçok hayvan kış gelmeden havanın daha sıcak olduğu yerlere göç eder. (2) Sincaplar kışın göç etmez. (3) Aç kalmamak için sonbaharda topladıkları yemişleri toprağa gömerler. (4) Kışın üzeri karla kaplı olsa bile gömdükleri yemişi bulurlar ve daha kabuğunu açmadan içindeki yemiş çürümüşse bunu bilirler.

Ödevini tamamlamak üzere çalışma masasına geçti.

Dünya genelinde her geçen gün Türkçe öğrenimine artan ilgiyi karşılamak için faaliyetlerini çok yönlü sürdüren Yunus Emre Enstitüsü kendi bünyesinde de gelişim ve ilerlemeye önem veriyor. Yunus Emre Enstitüsü, pandemi sürecinde personelinin mesleki gelişimine haftalık olarak düzenlediği “Salı Buluşmaları” ile katkı sağlıyor. Dünyanın dört bir yanındaki Yunus Emre Enstitülerinde görev yapan personeller her salı Türkçe Öğretim ve Türkoloji Müdürlüğü tarafından düzenlenen eğitim ve seminerlerde bir araya gelerek Türkçe dil bilgisi, Türk dilindeki soru ve sorunlar, çevrim içi eğitim süreci, modern teknik ve yöntemler üzerine bilgi birikimlerini artırıyor.

Bu metinle ilgili,

I. Koşul-sonuç cümlesi kullanılmıştır.
II. Eylemin gerçekleştirilme amacı ifade edilmiştir.
III. Bir eylemin nedenini belirten cümleye yer verilmiştir,

Sevinç, acıma, üzüntü gibi duyguların ifade edildiği cümlelere duygusal anlatımlı cümleler denir.

Buna göre,

1. Yelizlerin evinin önündeki güzelim meyve ağaçlarını kesmişler.
2. Yarın hayvanat bahçesine gideceğimiz için içim içime sığmıyor.
3. Öğretmenimiz dersin sonunda bize Ömer Seyfettin'in bir öyküsünü okudu,

(1) Fillerin üst çenelerinde fil dişi adı verilen dişler bulunur, bu dişler yetişkin fillerde çok uzun ve sivridir. (2) Filler bu dişlerle doğar ancak doğduklarında bunlar çok küçüktür. (3) Bir yaşına geldiklerinde bu dişler dökülür ve yerlerine kalıcı olanlar çıkar. (4) Filler bu uzun dişlerini bir şeyleri kaldırmak, taşımak ve bir yerleri kazmak için kullanır.

Öznel anlatım, kişisel görüşler içerir. Nesnel anlatım ise kişisel görüşlerden uzak, kanıtlanabilir yargılarla oluşturulur.

Atalarımızın uzun gözlem ve tecrübeleri sonunda vardıkları değerlendirmeleri, hikmetli düşünce ve öğütleri örneklemeler yoluyla veren sözlere atasözü denir. Her atasözü farklı bir konuyu ifade etmek için dile getirilmiştir. Örneğin "Deveyi yardan uçuran bir tutan ottur." atasözünün konusu "aç gözlülük" tür.

Buna göre,

1. Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
2. Üzüm üzüme baka baka kararır.
3. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
4. Horozu çok olan köyde sabah geç olur.

Bir eylemin gerçekleşme nedeniyle verildiği cümlelere neden-sonuç cümleleri denir. Örneğin "Sınıfımız yarışmada birinci olunca hepimiz çok sevindik." cümlesinde "sınıfımız yarışmada birinci olunca" ifadesi neden, “hepimiz çok sevindik” ifadesi de sonuçtur.