5. Sınıf: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 2. Ünite: Ramazan ve Oruç - Ünite Tekrar Testleri - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Ramazan Bayramı toplumda barışın ve kardeşliğin güçlenmesine katkıda bulunur.
Geleneklerimizde ve günlük hayatımızda Ramazan ayına gereken önemin verildiği görülmektedir.
Ülkemizde Ramazan bir yıl boyunca beklenen bir dost gibi karşılanır. Onun gelişinden duyulan mutluluk her yerde hissedilir. Ramazan, iki minare arasına asılan “Hoş geldin on bir ayın sultanı”, “Hoş geldin Ramazan” gibi ışıklı yazılarla bir misafir gibi karşılanır. Bu ışıklı yazılarla Müslümanlara Ramazan'la ve kardeşlikle ilgili mesajlar verilir. Ayrıca bu yazılar, Müslümanlara Ramazan’ın gündüzünün de gecesinin de değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatır.
Gökten bir elma düştü, on iki parçaya ayrıldı. On birini yediler, birine “hayır” dediler...
Oruç ibadetiyle Müslümanlar birbirleriyle kaynaşma fırsatı yakalamış olurlar.
Toplumumuzda bugün olduğu gibi geçmişte de Ramazan ayına özgü pek çok gelenek vardı. Osmanlı döneminde iftar sofralarına çok önem verilirdi. Gelen misafirler Allah’ın (c.c.) lütfu olarak görülür ve onları ağırlamak için canla başla hizmet edilirdi. Geçmişte iftar sofrası misafirlerine verilen değeri göstermek üzere hediyeler verilirdi. Verilen hediyeyle misafirlere “Siz bizim sevap kazanmamıza vesile oldunuz. Dişlerinizi yordunuz. Biz de size teşekkür olarak hediye vermek istiyoruz.” demiş olurlardı.
Çocuklar Ramazan’ın coşkusundan mahrum kalmasınlar diye geleneğimizde bir alıştırma orucu tutarlar. Sahura kalkan küçükler öğle vakti yemeklerini yedikten sonra iftara kadar oruçlarına kaldıkları yerden devam ederler. Böylece küçükler hem oruç ibadetiyle tanışmış hem de Ramazan iklimine katılmış olurlar.
• “Hoş geldin on bir ayın sultanı”
• “Hoş geldin Ramazan”
• "Ramazan kardeşliktir."