5. Sınıf: Türkçe - 3. Ünite: Parçada Anlam - Ana Duygu - Ana Düşünce - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Her gün birbirini gören insanlarda giderek bir bıkkınlık hissi uyanır. İnsan birini ne kadar çok sevse bile her gün bir arada bulunmanın verdiği zevk giderek bir alışkanlık hâline gelir. Alışılan şeylerden de zevk alınmaz olur. Onun içindir ki sevdiğimiz insanlardan bir süre ayrı kalırsak dostluğumuz pekişir. Çünkü özlem, sevginin derecesini artırır. Özlemle doluyken sevdiğimiz insanların daha önce canımızı sıkan kusurlarını bile hoş görmeye başlarız. Bu nedenle bir şairimizin de dediği gibi: “Ayrılıp da kavuşmanın tadı başka.”
Dünyadaki herkes mutlu ve başarılı olmayı istiyor ama olamıyor. Bu durum normal midir? Hayır. Öncelikle herkes mutlu ve başarılı olabilecek güce ve yeteneğe sahiptir. O zaman insanlar neden mutsuz ve başarısız? Çünkü kendilerini tanımıyorlar. Ben neyle mutlu olurum, benim yeteneklerim nedir, diye kendilerine sormuyorlar. Her çocuk ünlü bir futbolcu olup çok para kazanmak istiyor ama herkeste böyle bir yetenek olmadığı için isteklerini yerine getiremeyen başarısız ve mutsuz insanlar ortaya çıkıyor. Oysa kendimizi tamsak bütün sorun çözülecek.
Dünyayı değiştiren icatların kaynağı doğadır. Dikkatli doğa gözlemcileri buluşların kapılarını aralamışlardır. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce İngiltere’de yarasaların gecenin karanlığında hiç görmeden nasıl hareket edebildiklerini merak edip incelemişler. Sonra yarasaların geceleri yönlerini ses dalgalarıyla bulduklarını keşfettiler. Daha sonra bu özelliği kullanarak gökyüzünü tarayıp düşman uçaklarının yerini bildiren radarı buldular. Büyük bir buluş olan uçakta da kuşlardan yararlanılmıştır.
(I) Toplum içinde yaşayan her ferdin üzerine düşen bir görev vardır. (II) Öğretmen, doktor, avukat üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışmalıdır. (III) Yasalara, trafik kurallarına, toplu yaşam alanlarındaki kurallara uymak da fertlerin görevleridir. (IV) Toplumun gelişmesi, medeniyeti yakalaması biraz da buna bağlıdır. (V) Ama bunların tersi olduğunda bir toplumun gelişmesini, uygar düzeye çıkmasını beklemek mümkün değildir. (VI) Özetle söylemek gerekirse daha çağdaş bir dünya için herkes görevini tam yapmalıdır.
Topluluk karşısında düzgün bir anlatımla söz söyleme yeteneği, az görülen bir yetenek değildir. Ne var ki bu yeteneğe sahip birçok kişinin dinlenirken hayranlık uyandıran konuşmaları, bittikten sonra dinleyenlerin belleğinde pek bir şey kalmaz. Güzel sıralanmış ancak içi boş sözlerin anlık çekiciliği bir anda yok olup gider. Sadece süslü kelimelerin etrafında dolanarak iyi konuşmacı olunmaz.
Bir kişiyi yaptığı bir hatadan ötürü suçlamadan önce “Ben olsam ne yapardım?” sorusunu sormalıyız. Kendimizi o kişinin yerine koyup düşünebilmeliyiz. Bu şekilde karşımızdaki kişiyi anlamamız ve tanımamız kolaylaşır. İlişkilerimiz daha sağlıklı olur. O kişiye haksızlık etmemiş oluruz. Huysuz, anlayışsız ve bencil bir insan olmayı hiç kimse istemez. Bu yüzden insanlarla kurduğumuz ilişkilerin sağlam ve sağlıklı olmasını istiyorsak kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koymayı öğrenmeliyiz.